Referandum sonuçlarını değerlendiren Denktaş, başlangıçtaki kararının 'evet' olduğunu söyledi.
Abone olKKTC Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, 24 Nisan Cumartesi günü yapılan referandumda oyunu bazı açıklamalara tepki olarak ''hayır''dan yana kullandığını, ancak başlangıçtaki kararının ''evet'' olduğunu söyledi. BM'nin uzun süre Kıbrıs konusuna bakacağını düşünmediğini ifade eden Denktaş, artık BM değil, AB planlarının söz konusu olabileceğini belirtti. Bir grup gazeteciyi ağırlayan Serdar Denktaş, referandum sonuçlarını ve bu sonuçların ardından atılması gereken adımları değerlendirdi. KKTC'de referandum öncesinde yapılan anketlerin, çıkacak sonucu açıkça ortaya koyduğuna işaret eden Denktaş, bunun bilinmesine karşın, son bir-iki günde yapılan açıklamalara tepki olarak ''hayır'' oyu kullandığını söyledi. Serdar Denktaş, ''Bunu ben insanları provoke etmek olarak anlıyorum, (KKTC Cumhurbaşkanı Rauf) Denktaş Bey'e hırsız diyemezsiniz. Kendisi bizim tarihimizi temsil eden bir şahsiyet. Ve son güne geldik, propaganda bitti ve benim 'hayır' oldu'' diye konuştu. Serdar Denktaş, Annan Planı'nın, uygulanması zor olmakla birlikte, bazı dengeleri de içinde barındırdığını belirterek, şöyle konuştu: ''Bu plan bizi tanınmamış devletten eyalet seviyesine düşürüyordu, ama tanınmış devleti de eyalet konumuna düşürüyordu. Egemenliği bize vermedi, ama Kıbrıs Rumlarına da verilmedi egemenlik. Diyelim ki yürümedi iş ve bozuldu. Egemenlik hakları olmayan iki eyalet, çıkacaktık dünyanın önüne, olmama sebeplerini anlatacaktık. Neticede eşit olarak başladığımız bir yarışta, eşit konumda olacaktık.'' Denktaş, bu açıklamalarının ardından Annan Planı'ndaki derogasyonlara yönelik olarak, eşitliğin bir süre sonra Rumlar lehine bozulabileceği iddialarının hatırlatılması üzerine de şunları kaydetti: ''Gözden kaçırılan bir nokta vardır, o da şudur: Egemen olmasanız bile devlet olursanız, elinizde belli başlı enstrümanlar olur. Bu enstrümanları kullanmak suretiyle bu derogasyonlardan doğacak boşlukları doldurmak daha kolaydı. Yani 15 yıl sonra herhangi bir Rum gelip, bu taraftan ikinci ev alabilecekse, ben hükümet olarak ikinci eve koyacağım çok yüksek bir vergiyle bir Rumun burada gelip ikinci ev sahibi olmasını engelleyebilirdim. Buna benzer çalışmalar yapılabilirdi.'' ''ARTIK BM DEĞİL, AB PLANLARI GELEBİLİR'' BM'nin uzun süre Kıbrıs konusuna bakacağını düşünmediğini ifade eden Denktaş, Annan Planı'nı ''Annan'ın kariyeri için büyük bir fiyasko'' olarak niteledi. Denktaş, artık BM değil, AB planlarının söz konusu olabileceğini belirtti. Rum yönetiminin referandum sonuçlarının ardından her türlü girişimi yapacağını, kendilerinin de aynı şekilde harekete geçmeleri gerektiğini kaydeden Denktaş, AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen'in ''Yeşil Hat sınır olur'' sözlerini hatırlatarak, ''Bir kere bunu yapmaları lazım, Yeşil Hat sınır olmalı'' dedi. Başta ABD olmak üzere, uluslararası toplumun BM Güvenlik Konseyi'nin KKTC'nin tanınmamasına yönelik kararını ortadan kaldıracak bir prosedür başlatması gerektiğini kaydeden Denktaş, KKTC limanlarının açılması ve havaalanlarının doğrudan uçuşlar için kullanımı gibi konuların da gündeme getirilebileceğini belirtti. Denktaş, tanınma konusunun kendisi için birincil öncelikli olmakla beraber, hayata geçirilmesinin zor olduğunu ve bunun başarılması için çok çabaya ihtiyaç olduğunu kaydetti. Denktaş, KKTC'ye yönelik bazı açılımların yapılmasının ardından, ''Rum tarafının çözüme daha hazır hale geleceğini'' belirterek, yakalanan ivmenin korunabilmesi için önlerinde en fazla 2-3 ay olduğunu söyledi. Denktaş, niçin ilk 2-3 ayın bu derece önemli olduğunun sorulması üzerine de, şunları kaydetti: ''Tanınmış bir devlettir Rum tarafı, AB'nin içindedir. Bir, iki, üç ay içinde AB'nin kırgınlığı, kızgınlığı olur, ama sonra bir devletin x konusundaki bir kararının veto edilmemesi konusunda uzlaşmaya varırlar, günün sonunda o tanınmış devletle masaya otururlar. Ondan sonra artık, koştur koşturabildiğin kadar...'' ''SABANCI HOLDİNGE YÜZDE 50 ORTAK YAPARLAR MI?'' Rum kesimindeki referandum sonuçlarını değerlendirmesi istenen Denktaş, Rum kesiminden ''hayır'' sonucu beklediklerini, ancak ''bu kadar yüksek oranın kendilerini şaşırttığını'' söyledi. Rum halkının ''(Rum lideri Tasos) Papadopulos'un ortaya koyduğu vizyona ve kilisenin taleplerine hakikaten cevap verdiğini'' söyleyen Denktaş, ''Rum tarafının Türk tarafı ile bir ortaklık yapmaya hazır olmadığına'' işaret ederek, ''Bir anlamda anlayabiliyorum, adanın tümünü temsil iddiasındalar, şimdi beni durup dururken Sabancı Holding'e yüzde 50 ortak yaparlar mı?, onların da bizimle eşit şartlarda çözümü kabul etmeye hazır hale getirilmeleri gerekir'' diye konuştu.