Senin kardeşin kim?..
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hiç kuşkusuz açıklamasındaki ifadeleri ile kendi dava arkadaşlarını şok etti.Soyadı benzeri olan bakanın verdiği cevap yetti...
Hiç kuşkusuz geride bıraktığımız haftanın en önemli olayı 11 Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tartışmaları oldu..
Acaba Gül Cumhurbaşkanlığı adaylığı için ne diyecekti!..
O günlerce susmayı tercih etti…
Sonunda noktayı ‘ADAY DEĞİLİM’ diye koydu…
Koydu ama AK Partililerin tabiri ile keşke hiç konuşmasaydı bir çuval inciri berbat etti..
Gül’ün ‘Eğer büyük konsensüs oluşsaydı aday olabilirdim’ şeklindeki sözü ve birbiri ardına kullandığı cümleler Erdoğan ile Gül’ün beraber söylediği ‘Beraber yürüdük biz bu yollarda’ şarkısını yerle yeksan etti demek zor olmadı!..
Yazık oldu...
Yolda bitti,güvende,vefada!..
Yani İYİ Parti Meral Akşener’in Cumhurbaşkanlığı adaylığı üzerinde diretmeseydi bugün Gül muhalefetin çatı adayı olarak ‘Cumhurbaşkanı adayım Abdullah Gül kardeşim’ diyerek kendisinin Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturtan Recep Tayyip Erdoğan’ın rakibi olarak 24 Haziran seçimlerine girecekti!..
Yani Gül bir dönem kendisinin Cumhurbaşkanı olmaması için yollara düşen, sokaklarda tencere tava çalan, TBMM’yi kilitleyen, eşinin başörtüsüne hakaret edenlerin çatı adayı olacaktı!..
İşte akıl tutulması bu olsa gerek...
Şaşırmamak,sormamak mümkün olmuyor!..
Sayın Gül senin kardeşi Kılıçdaroğlu’ mu yoksa Erdoğan’ mı?
Bunun cevap zor mu?
**
Gül’ün açıklamaları AK Parti'de gerçekten büyük üzüntü yarattı...
Şok yaşanmadı desem yalan olur...
Hükümet içinden kim ne diyecek diye baktım!
Anında reaksiyon gösteren yürekli bir çıkış soyadı benzerliği olan bir bakandan geldi..
‘Ben bakanım ben bu tartışmanın içine girmemeyim. Siyasette benim önümde uzun yıllar var, bu işin yarınları da var. Niye kendimi Abdullah bey ve etrafına hedef göstereyim’ demedi..
O adam AK Parti'nin genç ve cesur adamı Adalet Bakanı Abdülhamit Gül oldu…
Bakan Gül ,11.Cumhurbaşkanı Gül’ün açıklamalarının hemen ardından hiç beklemedi. Kendi sosyal medya adresinden bütün AK parti tabanının sesine de tercümen olan kısa öz ve ‘İŞTE VEFA BU’ dedirten ders gibi cevabı verdi.
Dedi ki;
‘Kardeşlik hukuku, vefa duygusu ve siyasi ahlak, ’KARDEŞİM GÜL’ hitabına ‘KARDEŞİM ERDOĞAN’ mukabelesinde bulunmayı gerektirirdi’
Bu kısa cümle Recep Tayyip Erdoğan ile Abdullah Gül’ün bir ömür boyu süren kardeşliği için temennimiz olmaz ama son nokta oldu..
Diyeceğim şu ki ‘Ben bakanım’ demeden böyle bir çıkışı yapan Bakan Gül’e helal olsun..
Fazla söze gerek yok!...
Bakan Abdulhamit Gül Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AK davaya gönül verenler için neyi ifade ettiğini anlattı.
Bakın şunu açık yüreklilikle söylemek isterim ki b Adalet Bakanı Abdulhamit Gül duruşu ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türk siyasetine kazandırdığı önemli devlet adamlarından biri olarak bu ülkeye çok ama çok uzun yıllar hizmet edecektir..
'Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz ' denir ya...
Aynen öyle...
Son derece beyefendi ve mütevazi…
Fazla öne çıkmayı ve konuşmayı sevmeyen…
Sadece kendi bakanlık sorumluluğu görevine odaklanan…
Kendi bakanlığını ilgilendiren konular dışında siyasi tartışmaların içine fazla girmemeye özen gösteren…
Konuştuğu zaman ne konuştuğunu ve nereye gideceğini çok iyi bilen …
Türkiye’nin en kritik yargı döneminde eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’dan devraldığı bayrağı en güzel şekilde taşırken güzel işlerin altına imza atan…
Genç ve cesur yürek bir adam…
Farkını da ’Az ama öz konuşurum’ çıkışı ile ortaya koyan tek bakan oldu…
Liderine sadakat duygusunun dersini karşısındaki davasının eski bir Cumhurbaşkanı , bir devlet büyüğü olsa da son derece seviyeli ama bir o kadar da yürekli çıkışı AK Parti’de Abdulhamit Gül’ün farkınıda ilk kez böylesine güçlü bir şekilde ortaya koyduğunu düşünüyorum…
Bananeci değil vefakar..
AK Parti içeresinde bir bakan olarak ‘Vefa nedir, takva nedir’ dersini sadece alan değil veren adamda oldu..
Hz. Mevlana der ki;
‘Ey Gönül!..
Dikkat et, ahir zaman bu!
Nefsine uyup da surete aldanma!
İblisin bile maşallah dediği kullar var. Seveceksen sev vefa nedir takva nedir bileni!..
İçinde cennet saklayan virane kullar var!’
Bu söz Abdulhamit Gül’ü ve onun gibi düşünenleri de anlatıyor…
Cumhurbaşkanı Gül ve kendisi gibi düşünenleri de!...
Uzun lafın kısası!
Bir Gül ‘ün sözü yetti!..
O gülde Abdulhamit Gül oldu..
Çırak Ustaya ders verdi...
‘Kardeşlik hukuku, vefa duygusu ve siyasi ahlak, ’KARDEŞİM GÜL’ hitabına ‘KARDEŞİM ERDOĞAN’ mukabelesinde bulunmayı gerektirirdi’
Nokta!..
**
Yazımı noktalarken Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İstanbul İl Gençlik Kolları Kongresinde yaptığı çok çarpıcı ifadeyi dinleyince paylaşmakta istedim..
Dedi ki;
'Rüzgar gülü gibi esinteye göre yön değiştiren,eğilip bükülen bir siyasi anlayış popülizmin bataklığında debelenmeye mahkumdur.Türk siyasi hayatı bu açıdan gerçekten ibret verici hadiselerle doludur.Bir tarafta asil devlet adamları,bir tarafta kırk takla atan şahsiyet fukaraları vardır'
Çok ama çok anlamlı sözler!..
Üzerine fazla yoruma gerek var mı!..
Diyeceğim sadece şu ki;
Yazık oldu uzun yılların kardeşlik hukukuna.....
Hala anlayamıyorum!..
Tekrar sormamak mümkün olmuyor..
Sayın Gül;
Senin kardeşin uzun yıllardır beraber omuzomuza yürüdüğün, senin bu ülkede Başbakan,Cumhurbaşkanı olarak milletine hizmet etmenin yolunu açan Recep Tayyip Erdoğan'mı, yoksa senin Cumhurbaşkanı olmanı hiç birzaman içine sindiremeyen bugün Erdoğan'ı ne pahasına olursa olsun devirmek için uğraş veren Kemal Kılıçdaroğlu'mu ?
Yaptıkları ile bugün Erbakan hocanın kemiklerini sızlatan Temel Karamollaoğlu'mu?
Hayal kırıklığı yaşayan dava arkadaşların cevap bekliyor inan!..
Yazık oluyor beraber yürüdüğünüz yollarda akıtılan alınterlerine...
Sayın Gül kuşkusuz sen daha iyi bilirsin ama ben hatırlatmak istiyorum;
Hadis-i Şerif der ki;
Kardeşinle mücadele etme, onunla alay etme, ona verdiğin sözden dönme ..
Ne dersin Sayın Gül!..