Seni Başkan yapacağız!..
Gelinen nokta ve kurulan bütün tezgahlar şunu gösteriyor ki Türkiye'nin kaderi Recep Tayyip Erdoğan'ın kaderi ile bütünleşmiş durumda.
Neden Recep Tayyip Erdoğan!
Bugün yaşananları görünce neden olduğunu daha iyi anlıyoruz...
Bırakın Türk siyasetini, dünya siyaset tarihinde ondan ötesi var mı?
Varsa söyleyin!
Bakın baştan belirtiyim…
Bu övgüler ona anasının ak sütü gibi helal…
Allah bir insana ancak böylesine “YÜRÜ YA KULUM” diyebilirdi…
Sırça köşklerdeki koltuklardan değil, halkın arasından hak yolundaki mücadeleden geldi…
Her zaman halka hizmet etmenin Hakk’a hizmet etmek olduğunu bilerek hareket etti.
Bakın şu kutlu yürüyüşüne...
Gençlik Kolları Başkanlığı…
İstanbul İl Başkanlığı…
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı…
Başbakanlık…
Cumhurbaşkanlığı…
Şimdi de;
Başkanlık…
Dünya siyaset tarihi bir liderin böyle bir yürüyüşünü yazıyor mu?
Halkın içinden halkla beraber...
En zirveye..
Girdiği bütün seçimleri açık ara farkla kazanan...
Hemde öyle dikenli yollardan geçerek ki!..
*
Okuduğu bir şiir yüzünden hapishaneye atıldı…
'Sabır' dedi..
Haksız yere yattığı cezaevinde üç arkadaşı oldu..
Biri Seccadesi diğeri Tesbihi en önemlisi Kuranı !..
Günlerini Hz.Ömer'in 'Sabır boyun eğmek değil,mücadele etmektir' sözü ile saydı hep...
Hapisten çıktı!..
Ama adeta Allah onu sabır testine tabi tuttu!..
Önüne bu kez aldığı ceza bahane edilerek“MUHTAR BİLE SEÇİLEMEZ” diye hakareti kondu...
Teslim olmadı...
Sabırla bekledi hiç yılmadı...
Çünkü tıpkı 15 Temmuz gecesi haykırdığı gibi halkın gücünün karşısında kimsenin duramayacağını biliyordu…
Halkının desteği ile önündeki bütün bariyerleri yıkmaya kararlıydı…
Yıktı da...
Başbakan oldu...
Cumhurbaşkanı oldu...
Ama onun liderliğinde Türkiye'nin aydınlık yarınlarını görenler içeriden ve dışarıdan her türlü tezgahı kurmaya devam etti...
Gezi olaylarından 17-25 Aralık yargı darbesine…
MİT TIR’ları kumpasından 15 Temmuz darbe girişimine kadar…
Ama o önüne konan barıyerleri yıkıp geçti...
Çünkü milletin 'Dik dur eğilme bu millet seninle' sesi hep kulaklarında cınladı durdu..
*
Bu kutlu yürüyüşte bir gün bile rahat olamadı…
Her günü mücadele...
HDP “Tayyip gitsin” dedi…
CHP “Tayyip gitsin” dedi.
PKK “Tayyip gitsin” dedi..
DHCKP “Tayyip gitsin” dedi..
YPG “Tayyip gitsin” dedi…
DAEŞ “Tayyip gitsin” dedi..
FETÖ “Tayyip gitsin” dedi..
ESED “Tayyip gitsin” dedi..
Yetmedi…
ABD, İsrail, Almanya, Ermenistan, Avusturya, Fransa “Tayyip gitsin” diye her türlü oyunu oynadı. ABD ve Batı basını her gün küstahça haberlerle hakaret üstüne hakaret etti…
Ama bütün bunlar onu yıldıramadı...
Çünkü bu hain saldırılar Türk milleti için ne kadar doğru adam ve doğru lider olduğunu göstermeye yetiyordu..
*
Dünyanın konuştuğu bir lider ancak böyle olabilirdi…
Dünyanın neresinde olursa olsunlar mazlumların gür sesi olurken hep hayır dualarını arkasına aldı…
15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında sadece Türkiye’de değil İslam dünyasında halk kitlelerinin ona nasıl dua ettiğini yayınlarda dünyaya hayranlıkla izlettirdi...
O süper denilen sözde insan haklarından bahseden devletler Suriye'de Esed'in katliamlarını seyrederken, ülkelerinden kaçan göçmenlere ülkesinin kapısını açan adam o oldu…
Hep koştu...
Koşmayada devam ediyor..
Şöyle 15 Temmuz sonrasına bir bakın…
Bir gün dahi dinlenmedi…
Her gün gerek Türkiye gerekse dünya üzerinde hava köprüsü kurarak Evliya Çelebi gibi kıtaları dolaşarak mesajlar verdi...
*
NATO zirvesinde “Dünya 5’ten büyüktür” diye haykırıp küresel güçlere başkaldıran, “Allah’tan başka kimseye boyun eğmem. Sadece secdede eğilirim” diyerek cesaretini ortaya koyan lider o oldu…
Bir gün dahi eğilmedi…
“La galibe İllallah” diyerek tarihi İslam medeniyetlerinin omurgalı duruşuna gönderme yaparak sahip o çıktı. (Allah’tan başka galip yoktur)
Akif’in İstiklal Marşı’ndaki şu bendi onu en iyi şekilde anlattı..
“Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim: Bendimi çiğner, aşarım;
Yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım…”
Geldi bugünlere...
Tarih yazıyor...
Başarısını yıllarca konu ettiğimiz tek islam ülkesi Malezya'ydı!..
Sebep ise 22 yıllık istikrarlı yönetimdi.Şimdi ise Türkiye'yi tüm dünya hayranlıkla izliyor...
Teknoloji var...
Gelişme vadr...
Büyüme var...
İnsanlık var...
Savunma Sanayi var..
Muhteşem yollar,köprüler,hastaneler,havalimanları...
Marmararay,Avrasya Tüneli gibi boğazın altından iki yakayı birbirine bağlayan yollar..
Var da var...
16 yılda nereden nereye?
'Buna can mı dayanır?' dedirten bir çalışma temposu...
Böyle bir liderin karşısında sevgi ve saygı ile eğilmemek mümkün mü?
Var mı başka bir Recep Tayyip Erdoğan?
Söyleyin!..
Şimdi Türkiye Cumhuriyetinin yeni sisteminin ilk Başkanı olmak için bir kez daha milletinin karşısna çıkıyor...
Hemde kendisine erken seçim için 'hodri meydan' diye meydan okuyanlara 'Alın size en erken seçim' diyerek 24 Haziran'da sandığı önlerine koyuyor...
Normal seçim,erken seçim, baskın seçim O’nun için hiç farketmedi ki bugün birileri baskın bahanesi üretmeye başladı!..
Çünkü milletine güveniyor...
Her zaman olduğu gibii 'Hak yolunda halk ile beraber' koşuyor..
Bu adam Recep Tayyip Erdoğan...
Tekrar soralım;
Var mı başka Recep Tayyip Erdoğan...
Şahsında oluşturduğu istikrarı ülkesine taşıyan adam!..
Onun için şimdi millet 'SENİ BAŞKAN YAPACAĞIZ' diye haykırıyor...