Şengül Hablemitoğlu'nun eşi kimdir nasıl öldürülmüştü kızlarının isimleri efsane

İZMİR Büyükşehir Belediye Başkanlığı için İyi Parti Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu'nu gösterdi. Şengül Hablemitoğlu'nun eşi Necip Hablemitoğlu suikaste kurban gitmişti.

Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu 25 Eylül 1965 doğumlu ve aslen Ankaralı. Suikaste kurban giden eşi Necip Hablemitoğlu Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü öğretim üyesiydi. Şengül Hablemitoğlu'nun kızlarının isimleri ise hayli özel... İşte Mart 2019'da yapılacak yerel seçimlerde İYİ Parti'den İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Şengül Hablemitoğlu'nun yaşam biyografisi:

1986 yılında Ankara Üniversitesi’nden mezun olan Şengül Hablemitoğlu, 1998 yılında doçent, 2005 yılında Profesörlük ünvanını aldı. 2008 yılında Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü’nün kuruluşunda görev alan Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu, Bölüm Başkanlığı’nı da yürüttü. 2008-Şubat 2015 tarihleri arasında Sağlık Bilimleri Fakültesi’nde Dekanlık görevi yapan Prof. Dr. Hablemitoğlu, daha sonra aile danışmanlığı alanına kaydı. Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu, 2015'den beri kurduğu Ankara Enstitüsü’nde faaliyetlerini sürdürüyor.

Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu, TÜBİTAK, BAP ve Ankara Kalkınma Ajansı destekli gençler ve yaşlılarla ilgili çeşitli projelerde yürütücü ve araştırmacı olarak da çalıştı. Yayınlanmış 9 kitabı bulunan Şengül Hablemitoğlu, Lefke Avrupa Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölüm Başkanlığı görevinde bulundu.

Necip Hablemitoğlu'nun suikaste uğraması: Prof. Şengül Hablemitoğlu'nun eşi Profesör Doktor Necip Hablemitoğlu Ankara Üniversitesi’nde İnkılap Tarihi dersleri veriyordu. Paralel yapıyı “casusluk” ekseninde inceleyen ilk kişiydi. Mesaisini büyük bölümünü Alman vakıflarını izlemeye ayırmıştı. Görünürde hiç istihbaratçı geçmişi olmamasına rağmen, kendisine MİT Müsteşarlığı için adı geçiyordu. 18 Aralık 2002’de Çankaya’daki evinin önünde oldukça profesyonel bir suikastla öldürüldü.

FETÖ'nün ensene kurşun yiyeceksin mesajı : Şengül Hablemitoğlu’nun 07 Ocak 2003’te savcıya verdiği ifade Gülen örgütünün kendilerini nasıl tehdit ettiğini şöyle anlatmıştı:

“1997 Mart’ından sonra Fetullah Gülen ile ilgili birtakım kasetler yayınlamaya başlayınca, eşime karşı telefonla e-maille tehditler ve hakaretler yoğun şekilde arttı. 2001 yılı içinde gelen bir mailde, ‘seni çok iyi tanıyoruz, her gün nereye gidip geldiğini biliyoruz, bir gün ensende kurşun hissedeceksin’ yazıyordu. Bundan sonra gelen çeşitli maillerde de ‘Hocaefendiyle uğraşma, sen ateist bile değilsin, sonunda cezanı bulacaksın’ gibi çok sayıda tehdit aldık.

-Eşimin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurumsal olarak birçok kademesinde özellikle emniyet güçleri bazında Fetullahçı yapının olduğu yönünde fikirleri vardı. Hemen hemen tüm makalelerinde ve en son yayınlanmayan kitabında, bu Fetullahçı yapılanmayı ortaya çıkarmaya yönelik yazılar yazıyordu. Bu nedenle kendisinin yoğun olarak bu grup tarafından tehdit edildiğine inanıyorum.

Sabri Uzun’un itirafı : Emniyet İstihbarat Dairesi’nin eski başkanı Sabri Uzun, Ocak 2015’te medyaya bir itirafta bulundu. Hablemitoğlu cinayetinin çözülememesinin kendi hatası olduğunu ifade eden Uzun, “Cemaatçi olduğunu bilmediğim adama bu işi aydınlatma görevini verdim. Üzerinde çok durmama rağmen sonuç alınamadı” dedi. Sabri Uzun, paralel yapıyı anlattığı “İn” isimli kitabında ise şahsi kanaatinin “suikastı polisin işlediği yönünde” olduğunu söylemişti. Hablemitoğlu cinayeti Ruger marka silahla işlenmişti. Bu silah bir dönem poliste sıklıkla kullanılan silahlardandı.

Kızlarının isimleri çok özel: Şengül ve Necip Hablemitoğlu'nun iki kız çocukları var. Kızlarından birinin ismi Kanije diğerinin ki ise Uyvar...  Şengül Hablemitoğlu'nun çocuklarına koyduğu isimler ilk anda kulağa yabancı gibi geliyor. Ancak bu isimler Osmanlı tarihinden alınma. Büyük kızına verdiği isim olan Kanije Osmanlı devletinin en batıdaki kalesinin ismiydi. Uyvar ise Osmanlı'nın en kuzeydeki kalesinin adıydı.