BIST 9.673
DOLAR 35,15
EURO 36,57
ALTIN 2.959,13
HABER /  GÜNCEL

Şener'den sorun yok açıklaması

Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, 1. Gözden geçirmeye bağlı alınması gereken 833 milyon dolarlık kredideki kaymanın, finans açısından sorun yaratmadığını savundu

Abone ol

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, 1. Gözden geçirmeye bağlı alınması gereken 833 milyon dolarlık kredideki kaymanın, finans dengeleri açısından bir sorun yaratmadığını söyledi. Şener, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı tarafından düzenlenen ''Yolsuzlukla Mücadele''konferansının ikinci gününde, ''Siyasi Sorumluluk Mekanizmalarının Oluşturulması''konulu panele katıldı. Panel öncesinde, gazetecilerin sorularını yanıtlayan Şener, 1. Gözden geçirmenin tamamlanmaması nedeniyle, alınacak 833 milyon dolarlık kredinin akıbeti konusundaki soruyu yanıtlarken, 1. gözden geçirmenin kriterleri arasında Bankacılık Yasası ile Sosyal Güvenlik Yasası'nın TBMM'de görüşülmesinin bulunduğunu, Bankacılık Yasası'nın, yasama yılı sona ermeden TBMM'den geçtiğini, ancak Sosyal Güvenlik Yasası'nın meclise sevk edilmesine rağmen geçemediğini hatırlattı. Şener, bu konuda şunları söyledi: ''Dolayısıyla 1. gözden geçirmenin ertelenmesi durumu ortaya çıkmıştır. 1. Gözden geçirmeye bağlı alınması gereken 833 milyon dolarkredi kaymıştır. Ancak bu kredinin kaymış olması, finans dengeleri açısından bir sorun yaratmamaktadır. Çünkü Hazine'nin finans dengelerinde sağlıklı bir yapı vardır. Hatta yılbaşı itibariyle öngörülmeyen bazı ilave gelirler vardır. Özelleştirmeden 1 milyar dolar gibi bir para aktarılacağı planlamıştı. Zaten bu tutar Hazine'ye aktarılmıştır. Öte yandan programda bulunmadığı halde TMSF, 1.6 milyar YTL Hazine'ye aktarmıştır.'' -MECLİS'İN TOPLANMASI...- ''Bundan sonraki süreç ne olacak?'' şeklindeki bir başka soruya Şener, sosyal güvenlik yasasının TBMM açılınca tamamlanacağını belirtti. Meclis'in ''olağanüstü açılıp açılmayacağı'' sorusuna ise Şener, böyle bir durumun şu anda gündemlerinde olmadığını ifade ederek, Anayasa ve Meclis içtüzüğü gereği TBMM'nin tatile girdiğini hatırlattı. Şener, meclis tatile girdiğinde geçmiş dönemlerde TBMM'nin zaman zaman toplandığının görüldüğünü, ancak şu durumda böyle bir olağanüstü toplantının söz konusu olmadığını söyledi. Şener, 2. gözden geçirmeyle ilgili çalışmaları sürdürdüklerini, bu çalışmalar devam ederken, her zaman sosyal güvenlik yasasının geçebileceğini ifade etti. İki gözden geçirmenin birleştirilip birleştirilmeyeceğine ilişkin Şener, finans dengeleriyle bağlantılı dile getirilen kredi dilimine fazla takılmayı uygun görmediğini belirtti. -GÜVEN PROBLEMİ YOK- Şener, yabancı Sermayenin Radyo ve TV kuruluşlarına ortaklığı konusunda ise bunun yasayla yüzde 25'le sınırlandırıldığını, Cumhurbaşkanı'nın yasayı iade etmesinin ardından TMSF ve RTÜK yasasının 29. maddesine ilişkin düzenlemeler yapıldığını söyledi. Şener, önümüzdeki günlerde RTÜK ile ilgili yapılacak değişikliklerde, yabancı sermaye payının ne olması gerektiğinin daha objektif biçimde, TMSF ile bağlantılı düşünülmeden gözden geçirileceğini ve değerlendirileceğini söyledi. Başbakan Yardımcısı Şener, şu anda yüzde 25 sınırının devam ettiğini, ancak her zaman yasal bir düzenlemeyle bu sınırı aşmanın mümkün olduğunu dile getirirken, bütün bunların yanında bu konuda şu anda herhangi bir kanun teklifi bunmadığını ekledi. Şener,''1. gözden geçirmenin ertelenmesi dış piyasalarda güven problemi yaratır mı'' sorusuna ise ''hiç bir güven problemi yoktur''yanıtını verdi. Hükümetin kararlı şekilde ekonomik programı sürdürmekte olduğunu belirten Şener, buna örnek olarak Bankacılık Yasası'nın çıkmış olmasını gösterdi. -YOLSUZLUĞA KARŞI KÖKLÜ TEDBİRLER Şener, panelde yaptığı konuşmada da, yolsuzluğa karşı köklü tedbirler alınmasının, öncelikli gündem maddeleri olduğunu vurguladı. Başbakan Yardımcısı, ''yolsuzlukla mücadelede temel strateji, tek tek olaylar yerine yolsuzluğa yol açan nedenler üzerinde durmak ve yolsuzluğun ortaya çıkma riskini ortadan kaldırmaktır'' dedi. Bu nedenle bütüncül bir yaklaşım sergilenerek, yolsuzluğun kaynaklarını kurutmaya yönelik bir mücadele sisteminin benimsenmesininesas olduğuna işaret eden Şener, şunları söyledi: ''Yolsuzluk idari, siyasi, iktisadi ve toplumsal tüm boyutlarını kapsayan mücadele stratejisinin temel unsurları olarak, şu üç alan ortaya çıkmaktadır. Birincisi katılımcılığı, şeffaflığı, hesap verilebilirliği ve etkinliği sağlayacak kamu yönetimi reformu ile yolsuzluk riskinin azaltılması... ikincisi, kamuoyunda yolsuzluğa karşı duyarlılığın artırılması...Üçüncüsü, etkili bir denetim ve yargılama suretiyle caydırıcılığın sağlanmasıdır.'' Şener, yolsuzlukla mücadelede tüm toplumsal alanları ve kesimleri kapsayan bir çalışmanın benimsenmesi gerektiğini anlatırken, ''bu açıdan bakıldığında; mücadelenin kapsadığı alanlar içinde, siyasi boyut, kamu yönetimi boyutu, adalet sistemi yanında, sivil toplum ve özel kesim görülmektedir'' dedi.