Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, tüketici ve konut kredileri, Merkez Bankası başkanlık seçimi ve İmar Bankası mudileri konusunda açıklamalarda bulundu.
Abone olDevlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, tüketici ve konut kredilerine bir sınırlama getirilip getirilmemesi konusundaki tartışmaları değerlendirirken, ''yıllardır bankacılık sisteminin devleti fonlamasından şikayet edildi. Artık bankacılık sistemi piyasayı fonlamaya başlamıştır. Bu olumlu bir gelişmedir'' dedi. CNBC-E televizyon kanalındaki bir programa konuk olan Başbakan Yardımcısı Şener, kredi kartı borçlarına af getirilip, getirilmeyeceğine dönük soruya, ''(sizin alacağınızı ben devlet olarak affediyorum) desem kızmaz mısınız? karşılığını verdikten sonra şöyle devam etti: ''Kredi kartlarıyla ilgili af söylentilerinin şu an tartışılmaması gerekli. Bu tartışmalar ödemeleri etkiliyor. Temel haklara, sözleşme hürriyetine aykırı düzenlemeler yapıldığında geçerliliği tartışma konusu olur. Bunlar piyasayı da etkiler.'' Kredilerde temettüye düşme oranının yüzde 26'lar seviyesinde iken yüzde 5'lere kadar düştüğünü, kart sayısı itibariyle kredi kartlarında temettüye düşme oranının yüzde 1'in altında, borç miktarı açısından da yüzde 7 düzeyinde olduğunu anlatan Şener, konut kredisi kullanacak vatandaşlara da ''sözleşmeyi iyi bir hukukçuya inceletmesi'' tavsiyesinde bulundu. Şener, ''Sistemin iyi işlemesi için tüketicinin rasyonel hareket etmesi şart. Yani karını, zararını, uygulamaları ve sonuçlarını bilerek bilinçli hareket etmeleri gerekiyor'' diye konuştu. Türk bankacılık sektörünün gayet sağlıklı bir yapıda yoluna devam ettiğini ve sektöre artan yabancı ilgisinden memnun olmak gerektiğini kaydeden Şener, bankacılık sektöründe yüzde 13 civarında yabancı payı bulunduğunu, borsayla birlikte bu oranın yüzde 20'yi aşmadığını belirtti. İmarbank mudilerinden, son bir ayda bonodan mevduata dönenlerin haklarının ödenmesi konusunda idari hazırlıkların devam ettiğini vurgulayan Şener, ödemelerin rahatlıkla Ocak ayı içinde yapılabileceğini bildirdi. Offshore hesaplarından son bir ay içinde bonoya dönen yatırımcıların alacaklarında ise muvazaalı olanlar dışındakilere ödeme yapılacağını hatırlatan Şener, bunların da BDDK tarafından belirleneceğini söyledi. Galataport projesinin YPK sekreteryası olan DPT'de incelenmekte olduğunu ifade eden Bakan Şener, ''şu aşamada benim hiçbir yönlendirmem yok. Uzun sürdü diye değerlendirmemek lazım'' dedi. -MERKEZ BANKASI'NIN BAĞIMSIZLIĞI- İşsizlik konusuna da değinen Şener, ''İşsizlik artmamıştır. Ama varolan bir işsizlik stoku da azaltılamamıştır. Aslında bir yılda tarım dışındaki sektörlerde 1 milyon 196 bin kişiye istihdam sağlandı, ancak 1 milyon 232 bin kişi köylerden kentlere göç etti. Tarım sektöründeki nüfusun yoğunluğuna bakıldığında bu göç devam edecek'' diye konuştu. Dalgalı kur sisteminin Türkiye için gerekli bir sistem olduğunu ve bu sistemin uygulanmasına devam edileceğini açıklayan Bakan Şener, kurun yükseltilmesini sadece Merkez Bankası'nın sağlayabileceğini, ancak Merkez Bankası'nın bağımsızlığını savunduklarını ve bir müdahalenin söz konusu olamayacağını vurguladı. Görev süresi dolmakta olan Merkez Bankası ve SPK yöneticileriyle çalışmaya devam edilip, edilmeyeceği yönündeki bir soruya da Şener, ''Bağımsız kurumlarla uyum içinde çalışıyoruz. Ancak, atamalar hükümet tarafından yapılıyor ve bu doğal bir sonuç. Tercihi hükümet liyakat esasına göre yapacak. Çok sayıda yetişmiş insanımız var. Tercih yelpazesi geniş. En uygun ismi bulmaya çalışacağız'' dedi