Sendikalar sınava karşı

YÖK'ün strateji raporundaki ortaöğretim bitirme sınavına Türk Eğitim-Sen'den yorum geldi.

Türk Eğitim-Sen Genel Sekreteri İsmail Koncuk, YÖK'ün, Türkiye'nin Yükseköğretim Stratejisi başlıklı raporundaki ''ortaöğretimi bitirme sınavı'' konulması önerisini, ''Bu sınav olmamalıdır. Çünkü bu sınavın ortaöğretim kalitesini artırmaya hiçbir katkısı olmayacaktır'' şeklinde değerlendirdi.

Koncuk, yaptığı yazılı açıklamada, YÖK'ün raporunda ciddiye alınması gereken projeler bulunduğunu ve ortaöğretime ilişkin bazı teklifler getirildiğini kaydetti. Bunlardan en dikkat çekicisinin ''ortaöğretim bitirme sınavı'' olduğunu belirten Koncuk, ''ortaöğretim bitirme sınavı olmamalıdır. Çünkü, bu sınavın ortaöğretim kalitesini artırmaya hiçbir katkısı olmayacaktır'' değerlendirmesinde bulundu. Koncuk, ortaöğretimde kalitenin artması için afla sınıf geçme, devamsızlıkta tolerans gibi sınıfta kalmayı adeta imkansız hale getiren uygulamalardan kaçınılması gerektiğini belirterek, ''YÖK bu tedbiri gündeme getirememektedir. Çünkü lise 1'den başlamak üzere sınıf geçmenin ciddi ve değişmez kriterlere bağlanması halinde, sınıf tekrarı yapacak öğrenci sayısının artması sebebiyle, büyük oranda derslik ve öğretmen ihtiyacı ortaya çıkacaktır'' ifadesini kullandı.

Kaliteli bir ortaöğretim programı verildiğinden emin olunduğunda, bitirme sınavı yapmanın ya da yapmamanın herhangi bir önemi bulunmadığını ifade eden Koncuk, teklifin hayat bulması halinde lise mezunu bile olamayan binlerce gençle karşı karşıya kalınacağını kaydetti. Koncuk, ÖSS'ye temel olacak bir sınav yapılmak isteniyorsa, bu sınavın ortaöğretimi bitirme sınavı değil, ÖSS öncesinde yapılan sadece alan/bölüm müfredatına yönelik olan, sonuçları diploma notu ile birlikte değerlendirilen ve öğrencinin ÖSS ağırlıklı ortaöğretim başarı puanını tespit edecek bir sınav olması gerektiğini ifade etti. Sınavın adının ortaöğretim düzey belirleme sınavı (ODBS) olabileceğini kaydeden Koncuk, ÖSS sınavlarının 4 aşamada yapılmasının yeteneği ölçmeyi öne alması, ortaöğretimi önemli hale getirmeyi hedeflemesi ve her dört aşamanın öğrencilere yeni bir şans olması sebebiyle iyi olacağını düşündüklerini bildirdi.

Koncuk, şunları kaydetti: ''Ancak, bu sınavlarda ortaöğretimi bitirme sınavları temel olmaktan çıkarılmalı, gerekiyorsa yerine, lise mezunlarına uygulanacak ODBS (Ortaöğretim Düzey Belirleme Sınavı) konmalıdır. Öğrencilerin hem Temel Düzey Seçme Sınavına hem de Ders Düzeyi Seçme Sınavına girme hakkı olmalı ve öğrenci istediği sınav sonucuyla bir yükseköğretim programı tercih edebilmelidir. İkinci bir yerleştirme yapmaya gerek duyulmadan, her programa kontenjanı kadar yedek kazananlar listesi oluşturulmalı, kontenjanlar mutlaka doldurulmalıdır. Uygulanacak yeni sistem ortaöğretim müfredatıyla taban tabana örtüşmeli, dolayısıyla lise öğretiminin önemini öne çıkarmayı sağlayacak tedbirlerden asla taviz verilmemelidir. Ortaöğretim başarı puanı nesnel ve şahsi olmalıdır. Lise mezunu olan bütün öğrenciler, 4 grup sınavın her aşamasına, herhangi bir katsayı problemi yaşamadan girebilmeli, dolayısıyla, mesleki teknik eğitimin yaşadığı sıkıntılar son bulmalı, ayrıca, adaylara bitirdikleri lise programına ve branşına göre ek puan verilmelidir.''

Koncuk, öğrencilerin tercih ettiği lise türü ve bölümleri sebebiyle ömür boyu mahkum edilmemesi gerektiğini ifade ederek, bu sebeple, lise 10. sınıftan sonra öğrencilerin alan değiştirme haklarının olması, mezun olan öğrencilere de süre sınırlandırması olmaksızın, açık lise yoluyla, fark dersleri verilmesi halinde, alan değiştirme imkanı sağlanması gerektiğini belirtti.