Sen ne dersen de…
Ne yazsam beğenmesen de…
Yazdıklarımı hep eleştirsen de…
Düşüncelerime katılmasan da…
Düşüncelerime katılmak zorunda değilsin zaten, saygı bile gösteremesen de…
Sanki her şeyi senin düşündüğün gibi düşünmek zorunda olduğumu düşünsen de…
Senin doğruların sanki herkesin doğruları olmak zorundaymış gibi davransan da…
İstediğini kabul ettirebileceğini sanarak hakarete, küfre başvursan da…
Ben adım attığımda sen kaçsan da…
Uzattığım eli geri çevirsen de…
Sevgi dediğimde savaş tamtamları çalsan da…
Barış diye bağırdığımda klavyenle ateşe başlasan da…
Olsun be…
Bak ben hayata dair çok şey öğrendim emin ol…
Bir insanı sevmekle başlayacağını öğrendim her şeyin…
Sadece insanı sevmek yeter mi?
Her şeyi sevdim zaten…
Mesela dün, gökkuşağını sevdim…
Gökyüzünde kocaman bir renk cümbüşü ne de güzel duruyordu…
Sonra denizi sevdim…
Üzerine düşen yağmur damlalarını dostça kucaklıyordu…
Sonra yağmuru sevdim…
Toprağa hayat veriyordu…
Toprağı sevdim…
Bizim için, inen yağmur damlalarını içinde saklıyordu…
Bulutları sevdim…
Bazen güneşe bırakıp gökyüzünü, geriye çekilebildiği için, bazen hayatı damla damla içinde hapsettiği için, bizleri düşünerek…
Sonra gökyüzünü sevdim…
Tüm bunları, beni, seni kucakladığı için…
Seni de çok sevdim…
Kendi düşüncelerin olduğu için…
Okuduğun için…
Yorum yaptığın için…
Küfretmene, hakaretlerine çok kırıldı kalbim, kızdım ama küsmedim…
Sevgi beni esir aldı kendine…
Biliyorum kurtulamam bu saatten sonra…
Kurtulmak da istemiyorum zaten…
Var olan her şeyi de seviyorum…
Seni de…
Sen ne dersen de…
nsrnylmz@gmail.com