BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46

Sen git diye neler yapmak zorunda kalıyoruz be Erdoğan!

AK Parti tabanındaki oyların üçte ikisi halka hizmet gerçeğini farkedenlerden, üçte biri ise muhalefetin saçmalıklarına muhalefet edenlerden geliyor.

Bir önceki yazımda çatı adayı arayan muhalefete bir öneride bulunmuştum. Demiştim ki, "Gelin siz de bu seçimde Erdoğan'ı "çatı aday" olarak gösterin. En azından siyasi hayatınızda bir zaferiniz olsun, ne dersiniz? İlerde torunlarınıza falan anlatırsınız ha? Hem, "Muhalefet olarak destek olmasaydık RTE kazanmazdı" gibi bir avuntu kaynağınız olur."

Bugün fikrim tamamen değişti.

Halk sırf bunlar aday gösterdi diye Erdoğan'a bile oy vermezdi vallahi. AK Parti tabanındaki oyların üçte ikisi halka hizmet gerçeğini farkedenlerden, üçte biri ise muhalefetin saçmalıklarına muhalefet edenlerden geliyor.

Yine bir önceki yazımda "Avrupa'da partiler iktidar olmak için koalisyon yapar. Bizimkiler muhalefet olmak için koalisyon yapıyor" demiştim.

Haksız mıyım kardeşim?

Bir ay kapı kapı dolaş, sonra gel Tayyip Erdoğan'ın milletvekilliği adaylığı sırasında ismini çizip AK Parti'nin kapısından içeri almadığı Ekmeleddin İhsanoğlu'nu aday göster!

CHP'nin huyudur zaten!

Cumhuriyet kurulduğu günden bu yana başı ne zaman dara düşse bir dindarın kapısını çalıp yardım dilenir. Cumhuriyet kurulurken Mehmet Âkif'i dibine kadar kullanıp sonra sokağa terketmişlerdi. Öyle ki ölümünü bile saklamışlardı halk haberdar olmasın da mezar yeri bilinmesin diye. Aynı CHP'nin, bugünlerde birkez daha bir islam alimine ihtiyacı var. Belli ki  bu kez de Ekmeleddin İhsanoğlu'nu dibine kadar kullanıp postalayacaklar.

İlk kez Kemal Kılıçdaroğlu'nu huzurunuzda tebrik etmek istiyorum!.. Yaptığı şey her babayiğidin cüret edeceği türden birşey değil çünkü!

Sen git, PKK ve DHKP-C'nin savunucusu Hüseyin Aygün'ü,  çoğunluğu Erdoğan karşıtı olan Alevi toplumunu, Gezici tayfasını ve marjinalleşen sol kesimi Erdoğan'ın kötü bir kopyası sayılabilecek dindar bir adama oy vermeye zorla!

Büyük cesaret vallahi!

Bizim yörede ölmek üzere olanların başına hoca çağrılır Yasin-i Şerif okutulur. CHP ve MHP siyasi olarak ölmek üzereyken kendi hocalarını kendileri çağırdı.

Ekmeleddin bey gerçekten iyi bir insan. İyi bir hoca olduğu kadar tertemiz bir mazisi de var. Hocalığıyla da herkesin saygısını kazanan biri. Ancak millet hoca değil, lider arıyor. Memleket Tayyip Erdoğan gibi bir adamı kaybetmeyi en azından bu dönem göze alamaz.

Bu nedenle Ekmeleddin beyin kazanma ihtimali çok zayıf geliyor bana...

Mesele Ekmeleddin bey değil. Daha önce de söyledim. Partiler bir aday üzerinde uzlaşıp koalisyon yapabilir. Bunun demokrasilerde yeri varsa, söyleyecek sözümüz yok.

Ama gelin görün ki CHP'nin zulmünden kaçarak Mısır'a kaçan bir hocanın; İhsan Hoca'nın oğlu CHP tarafından Cumhurbaşkanlığına aday gösteriliyor. Bizim karşı olduğumuz işte bu omurgasızlık.

Temelsiz çatının emelsiz politikasına vurgu yapıyoruz...

Muhalefetin asıl sorunu da bu işte. Mustafa Kemal'in askerleri arasından bir tane adam gibi adam bulunup aday gösterilememesi. Milliyetçiyim diye geçinen MHP'nin kendi içinden bir aday bulup çıkararaması. Erdoğan'ı rakip gibi değil de, düşman gbi gördükleri için mantıkla değil, hınçla, intikamla saldırıyorlar.

Ancak ortada inkar edilemez bir gerçek var. Erdoğan'a islamcı çizgide biriyle şah çekiyorsan, mat olmaktan kurtulamazsın.

Deveye sormuşlar "Kuş musun, deve misin?" diye. "Seçim zamanı kuşum, seçimden sonra deveyim" demiş! Bizim muhalefetin durumu da o misal.

Bakın görün!

Ekmeleddin bey seçimi kaybettiği gün Kılıçdaroğlu ekrana çıkacak, "Bizim islamcı ideolojilerle ve islami kesimden kimseyle bir ittifakımız olmadı, olamaz" diyecek.

Dün aday açıklandıktan sonra sosyal medyaya bir göz atayım dedim. PC eylemcileri yine ikiye bölünmüştü!

Kimileri Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'yi yerden yere vuruyordu. Çatı adayının ismini doğru telafuz etmek isterken adeta azap çeker gibiydiler. Ekmeleddin yazabilme uğruna eklem spazmı geçeriyordu her biri...

En dramatik twiti ise Levent Üzümcü atmıştı.  "Sen git diye, neler yapmak zorunda kalıyoruz" diyordu Erdoğan için. Gezicilerin ve yeminli Erdoğan muhaliflerinin hallerini en iyi özetleyen cümleydi bu cümle.

Haksız da değil...

Fethullahçı oldular, dinci oldular, ateist oldular, i.ne bile oldular, Taksim'e aktılar. Adına Avrupa dediğimiz şeytanla aynı yatağa girip ülkeye ihanet bile ettiler Erdoğan gitsin diye ama olmadı.

Bakalım daha neler yapmak zorunda kalacaklar!

Kimileri ise Ekmelettin beyi Cumhurbaşkanı olarak ilan etmekle meşguldü dün. Bir ara gözüm Halk TV'ye takıldı. "Ekmeleddin ismi anlamı kral demektir" diyeni mi ararsın.  Aldığı ödülleri sıralayanları mı ararsın.

Bir övgü bir övgü sormayın gitsin!

Son olarak bir de Gürsel Tekin bağlandı 'Erdoğan adayımızı gördükten sonra adaylıktan vazgeçebilir,  AK parti adayı adayını değiştirebilir" diyerek günün fıkrasını anlattı!

Pensilvanyadan gelen beddua çok etkiliymiş vallahi! 90 yıllık sol parti son dönemlerde Sübhaneke'yi tersten ezbere okumaya başladı.

Sanırım bundan böyle CHP'nin söylemleri de değişmiş olacak.

Yarın birgün, "Bundan böyle 23 Nisan'da Kur'an-ı Kerim okuma yarışması, 19 Mayıs'ta islami ilimler yarışması, 10 kasımda Mevlid okutulacaktır tüm CHP'lilere duyurulur" diye bir genelge yayınlarlarsa hiç şaşırmam vallahi!

Kılıçtaroğlu da bundan böyle teheccüt namazına kalkar. İmam Ekmeleddin İhsanoğlu olur. Bunu Her-Kul Org yayınlar. Abiler de mütevelli toplantılarında bol bol ağlaşır durur artık.

Geriye bir tek Ayetullah seçmek kalıyor ki muhalefetin kafasında o isim de hazır! Yerel seçim savaşının Anafartalar komutanı Fethullah Gülen!