BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Sempozyuma 1200 kişi katıldı

Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle gerçekleştirilen ve insan haklarının geleceğine ışık tutmayı amaçlayan ‘Uluslararası İnsan Hakları Sempozyumu’ sona erdi.

Abone ol

Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından 10 Aralık 1948’de “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi” onaylanması anısına Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle gerçekleştirilen ve insan haklarının geleceğine ışık tutmayı amaçlayan ‘Uluslararası İnsan Hakları Sempozyumu’ sona erdi. Bursa’da ilk kez düzenlenen, gerek ulusal gerekse de uluslararası alanda konusunda uzman yaklaşık 30 konuşmacının katıldığı 2 gün süren sempozyuma 1200’e yakın dinleyici katıldı. Gazeteci - Yazar Ali Bayramoğlu’nun moderatörlük yatığı bugünkü oturumlarda ‘Uluslararası Sistem ve İnsan Hakları’ ve ‘İnsan Haklarının Geleceği’ konuları uzmanlar tarafından masaya yatırıldı. 2 gün süresince tartışılan konuları ve sempozyumun genel değerlendirme konuşmasını yapan Mazlum-Der Eski Genel Başkanı Yılmaz Ensaroğlu büyük bir duyarlılık göstererek böyle bir uluslar arası sempozyumu düzenleyen Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti. Ensaroğulu’nun okuduğu değerlendirme metninde, sempozyumda uyum paketleri başta olmak üzere son iki yılda yapılan yasal düzenlemelerin Türkiye’nin demokrasisinin geliştirilmesi, insan hakları standartlarının yükseltilmesi doğrultusunda ciddi ve olumlu düzenlemeler içermekle beraber, sorunların çözümü açısından yetersiz olduğuna vurgu yapılırken pek çok değişiklik yapılmasına rağmen 1982 Anayasasının, hâlâ insan hakları sorunlarımızın önündeki en büyük engeli oluşturduğu belirtildi. İnsan hakları alanlarının pek çoğunda sorunların sürdüğünün belirtildiği ve devletin tehdit algılamaları ile milliyetçilik ve laiklik politikaları ve uygulamalarının bir çok soruna kaynaklık ettiği belirtildiği değerlendirmede, insan hakları sorunlarının çözümünde sivil topluma önemli görevler düştüğüne değinildi. Sempozyumda, insan haklarının geliştirilmesi için anayasa başta olmak üzere, çok sayıda yasanın yeniden hazırlanması veya köklü değişikliklere gidilmesine ihtiyaç olduğunun belirtildiğini ifade eden Yılmaz Ensaroğlu, insan haklarını korumada en önemli mekanizma olan yargının Türkiye’de bağımsız olmadığının dile getirildiğini aktardı. İnsan haklarını teminat almak amacıyla oluşturulan uluslararası sistemin, insan hakları ihlallerine son vermekte, savaşları, katliamları durdurmakta yetersiz kaldığını; bu yüzden de güvenilirliğini kaybetmekte olduğu dile getiren Ensaroğlu, buna karşılık uluslararası sistemin, yaptırım gücü ve bağlayıcılığı olmayan bildirgelerden üretmekten, Uluslararası Ceza Mahkemesi kurma aşamasına geldiğini de görmenin de gereğine işaret edildiğini söyledi. AB üyesi ülkelerde yaşanan insan hakları ihlallerine de dikkat çekilen değerlendirmede tam demokrasinin gerçekleştirilmesinde merkezi yönetimlerin zayıflatılarak yerel yönetimlerin güçlendirilmesinin özel önem taşıdığı vurgulandı. Demokrasinin güçlendirilmesi ve yaygınlaştırılması konusunda yerel yönetimlere daha çok görev düştüğüne vurgu yapan Ensaroğlu, yerel yönetimlerin yalnızca hizmet kuruluşları olarak değil, aynı zamanda demokratik siyasi kurumlar olarak da yeni işlevler üstlenmeleri gereğine işaret etti. Sempozyumun kapanış konuşmasını yapan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Hikmet Şahin, sempozyumun, çok ağır bedeller ödemek pahasına sürdürülen ve bugüne kadar gelen; insanlık tarihi boyunca da sürecek olan dünya insan hakları hareketine mütevazi bir katkı olmasını diledi. “İnsan hakları ihlallerinin en aza indiği bir dünyayı hep birlikte kurabiliriz” diyen Şahin, şöyle konuştu : “Dolayısıyla bu sempozyumdan sonra hiçbirimiz insan hakları meselesine sırtımızı dönemeyeceğiz. Çünkü buna hakkımızın olmadığını şimdi daha iyi biliyoruz. Öyleyse bundan sonra birlikteliğimizi, işbirliğimizi sürdürmek ve insan hakları mücadelesini daha iyi noktalara taşımak boyunuzun borcudur. İnanıyorum ki bugün sorumluluğumuz dünden daha fazladır. Çünkü bu iki gün boyunca hepimiz daha çok şey öğrendik. Bu öğrendiklerimiz hepimize daha fazla sorumluluk yüklüyor.”