Semercioğlunun ödü patladı

Televizyon yazarı Cengiz Semercioğlu öyle bir laf etti ki ne kadar korktuğunu resmen ortaya koydu. İşte televizyon yazarının tuhaf sözleri;

İNTERNETHABER

Televizyon yazarı Cengiz Semercioğlu internet gazetecilerinin "gazetecilik haklarını" almasına karşı... Çünkü Semercioğlu'nun internet gazetecilerinden ödü patlıyor.

CNN Türk'te 5N1K'da "İnternet Medyası Dosyası"na görüş bildiren Semercioğlu'na göre internette hala copy-paste gazeteciliği devam ederken gazetecilerin "vay bize basın kartı verilmiyor" demesi komikmiş!

HERKESİ KENDİ GİBİ SANIYOR

Aslında Semercioğlu da internet mecrasında yer alan isimlerden biri... Haberlerinin pek çoğu en hafif tabiriyle 'yanlış' çıkan bir medya sitesinin sahibi... Tam da bu yüzden Semercioğlu her siteyi kendi sitesi gibi zannediyor ve  "İnternet ucu bucağı olmayan bir mecra. Burada hiçbir denetleme yapılamıyor. Kimin hangi siteden kime küfrettiği anlaşılmıyor." diyor...

HAY AKSİ YALAN HABERİNİ NASIL DA UNUTTU!

Televizyon yazarı internette genel geçer gazetecilik kurallarının da az işlediğini kanaatinde. Peki ne olabilir bunlar? Mesela haberi araştırmadan yazmak, karşı tarafa görüş sormamak, yalan haber yazmak...

Ama hay aksi! Semercioğlu  televizyon seyretmeden eleştiri yazısı yazdığını unutmuşa benziyor. Ama hakkını verelim. "" diye özür dilemeyi de biliyor.

TARAFSIZLIĞINI ÇOKTAN YİTİRDİ

Konuştukça televizyon yazarının kendi sitesi haricinde başka bir site okumadığı daha iyi anlaşılıyor. Çünkü o hala 10 sene öncede kalmış. Tüm bir internet medyasını "hala copy- paste gazeteciliğin hüküm sürdüğü ve haberlerin birbirinden aşırıldığı bir mecra" olarak görüyor. Tabii ki o 'hırsızların' 'vay bize basın kartı verilmiyor, vay bizi akredite etmiyorlar' demesi ona biraz komik geliyor.

Ve üstelik de çok biliyor. "Onları talep etmen için" diyor "senin bir takım gazetecilik kriterlerini internet dünyasında yerine getirmen gerekir" 

ÇETE İYİ; KARDEŞİ YAPIYOR O ÖVÜYOR!

Allah Allah! Biz mi yanlış biliyoruz yoksa Semercioğlu mu unutkan? O televizyon yazarlığı yaparken kardeşi de yapımcılık yapmıyor mu? Yani gazeteciliğin en temel kriteri olan "tarafsızlık"ını yitireli yıllar olmuyor mu? 

Fatih Altaylı bunu çarşaf çarşaf yazmamış mıydı? "Sadece her gün yayınlanan bir program için günde 3-4 milyar para alıyorlar. Çete iyi. Program satıyorlar, programlarını alan televizyonları övüyorlar. Gazetelerindeki köşelerinde arkasında duruyorlar" dememiş miydi?

İNTERNET YASASININ GELMESİ ONU NEDEN KORKUTUYOR?

İnternet Medyası Derneği başarılı olacak diye Semercioğlu'nun ödü patlıyor, susmak bilmiyor. Derneğe vurabilmek için iki alakasız konuyu birbirine bağlıyor ve  "Bugün YouTube kapalı... 'Google kapatılsın mı?' diye konuşuluyor. Bu özgürlükler kısıtlanırken, bunlara bakmadan internet medyasının "Vay bize neden sarı basın kartı verilmiyor, vay biz neden akredite olamıyoruz" demesi bana biraz çifte standart geliyor." diyor.

Peki Semercioğlu neden "internet haberciliğine bir yasa gelmesini istemiyor? Neden internet gazetecileri de onun gibi sarı basın kartı sahibi olmasın istiyor?

1) İnternet yasası gelince künyesi yayınlanmayan siteler yok olacak, yani Semercioğlu'nun sitesi gibi...

2) İnternet yasası gelince kimse kulaktan dolma, yalan yanlış haber yazamayacak, yani Semercioğlu'nun sitesi gibi...

3) İnternet yasası gelince haber yazamayanlar yok olacak! 5N1K kuralı çalışacak. Olan yine onun sitesine olacak!

4) İnternet yasası gelince sabahtan akşama deli gibi çalışan internet editörleri sarı basın kartı sahibi olacak. Semercioğlu gibi akreditasyonu olana ama  gazetecilik kriterlerine sahip olmayan isimler dışarıda kalacak. 

Velhasılı kelam Semercioğlu'nun internet habercilerinden ödü patlıyor.