BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Semercioğlu, TRT'ye taktı

Ekranın zehir hafiyesi Cengiz Semercioğlu, pazar gecesi yayınlanan spor programlarını yakın takibe aldı. Eleştiri oklarından en fazla nasibi yine TRT aldı.

Abone ol

Televizyon ekranlarının zehir hafiyesi Cengiz Semercioğlu, pazar geceleri yayınlanan spor programlarını yakın plana aldı. Semercioğlu'nun eleştiri oklarından en fazla nasibi yine TRT aldı. İşte Hürriyet yazarının başta TRT olmak üzere adım adım izlediği kanallar ve spor programları: Yenilenen futbol programları Bu sezon her zamankinden çok değişiklik oldu futbol programlarında. Programların tamamının kadroları değişti. Ve transferleriyle, yeni eklenen isimleriyle pazar günü ilk bölümleri yayınlandı programların. Futbol takımları için ligin ilk maçı zor geçer denir ya, aynısı futbol programları için de geçerliydi... Stadyum TRT1’de Faik Çetiner, Mustafa Denizli, Ali Aydın’lı Stadyum’un enerjisi yoktu. Tempodan yoksun, ağır bir program oldu. Ali Aydın’la birlikte tutuk gözüken Faik Çetiner’in atv’de yaptığı heyecanlı programları aradık. Üçlü önümüzdeki haftalarda birbirine canlı yayında alıştıkça Stadyum’a heyecan gelecektir de, TRT’nin bu muhabirleri ne olacak? Stadyum’un problemi stüdyo içinde değil, stüdyo dışında, sahanın içinde... Elinde bütün maç görüntüleri bulunan TRT, ilk hafta röportajlar konusunda sınıfta kaldı. Muhabir, Faik Çetiner’e ‘Hagi’nin ve Galatasaray’lı oyuncuların görüş vermediğini’ söyledi. Öyleyse diğer kanallarda izlediğimiz Hagi’nin dublörü müydü? Maraton’da bugüne kadar herhangi bir muhabirden böyle bir laf duydunuz mu? Bu çok büyük bir hata... Eğer hata değilse daha da kötü, Çetiner’e sabatoj var demektir! Tanıtımlarda Çetiner’in görüntülerinin yeterince kullanılmamasından sonra, dün akşam da muhabirlerin isteksiz gözükmesi, kafamda bu ihtimali iyice güçlendirdi. Acaba TRT spor çalışanları, dışarıdan gelen Çetiner’e karşı tepkili mi? Bizim Stadyum Faik Çetiner’in ayrılmasından sonra Aziz Üstel’in yönettiği, 3.Devre’den alınan Kazım Kanat’la güçlendirilen. Ömer Çavuşoğlu’nun devam ettiği Bizim Stadyum, görünen o ki yine haberciliğiyle konuşturacak. Hakan Şükür ilk olarak atv’ye bağlandı ve üç golünü anlattı. Aslında ilk programa Başbakan Erdoğan’ı çıkartmak istiyorlardı ama demek ki olmamış. Keşke ikna etseler de önümüzdeki haftalarda Başbakan Erdoğan’ı ilk kez bir futbol programında izlesek. Bu arada Aziz Üstel, masanın arkasında yok oluyor. Ya kamerası yükseltilmeli ya da koltuğu... Maraton Her zamanki gibiydiler. Şansal Büyüka’nın, ‘Grup böyle uygun gördü, artık Lig TV’deyiz’ sözleriyle açtığı programda Erman Toroğlu’nun yanı sıra TRT’nin almak için uzun süre uğraştığı Rıdvan Dilmen de vardı. Maraton aynı dekoru, aynı üslubuyla yoluna devam edecek. Ne var ki, şifresiz de olsa artık Lig TV’de. Eski etkisi olmayacaktır, yazık! 3. Devre Ahmet Çakar’la güçlenen program da çok sakin ve ağır başladı. İlker Yasin her zamanki yerindeydi. Osman Tanburacı mavi saatiyle göz alırken, Ahmet Çakar da 2.5 yıl aradan sonra 3. Devre’ye dönmüş oldu. Star’daki dönemine göre çok ‘terbiyeliydi’... 3. Devre’nin en büyük avantajı bu yıl görüntülere sahip olması. Star’da polemikleriyle tanıdığımız Çakar’ı pozisyon yorumlarken izlemek ilginçti. 3. Devre’nin genel çekimlerinde, koyu masanın da etkisiyle stüdyo çok karanlık ve iç karartıcı. Yakın planlarda ise ışık ve görüntü dört dörtlük. Genel planı da daha aydınlık olsa, 3. Devre eksiksiz olacak. Telegol Futbol programlarının Beşiktaş’ı... Kadrosu en çok değişen program oldu. Güntekin Onay yerine Ersin Düzen, Ahmet Çakar yerine Sinan Engin, Turgay Şeren yerine Gökmen Özdenak geldi. Sinan Engin’in esprili yaklaşımları iyi. İlk programı olmasına rağmen çok rahattı. Ancak asla bir Ahmet Çakar değil. Ani çıkışları ve ilginç tespitleriyle Gökmen Özdenak ise Turgay Şeren’in yerini fazlasıyla dolduracaktır. Bu kadar değişiklik olunca programda genel bir acemilik olması da kaçınılmazdı. Bu ne ciddiyet? Pazar akşamı yukarıda yazdığım futbol programları arasında zap yaparken aklıma takıldı. Bunlar spor programı değil mi? Peki bu ne ciddiyet? Herkes takım elbiseli ve kravatlı. Sanki politika ya da ekonomi tartışılıyor!.. Bir tek Telegol bu kuralı çiğniyor, Mustafa Denizli de yayına gömlekle çıkanlar arasındaydı. Spor programında biraz daha spor giyinilemez mi? Hıncal Uluç ve Haşmet Babaoğlu’nun spor tarzının 90 Dakika’nın beğenilmesinde hiç mi etkisi yok? Yazı: Cengiz Semercioğlu Kaynak: Hürriyet