Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Suriye'de yaşananları ve Türkiye'nin politikasını anlattı.
Abone olBaşbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Türkiye'nin Suriye'de yaşananlar karşısında yapılması gerekenleri yaptığı belirterek, ''Türkiye'nin güvenliğinin sadece Şemdinli'de olmadığını, bunun Şamdan da geçtiğini, Bağdat'tan da geçtiğini, bunun Kosova'dan da geçtiğini bilen, bu bilgi ve bilinç çerçevesinde politikalarını ortaya koyan ve uygulayan bir Türkiye var'' dedi.
Bozdağ, Yozgatlı Dernekler Federasyonu'nun Keçiören Belediyesi'nin katkılarıyla düzenlediği iftara katıldı.
İftarın ardından bir konuşma yapan Bozdağ, Yozgat'ın ve Türkiye'nin geliştiğini söyledi.
''Dünyanın bugün her yerinde Allah'a şükürler olsun sözü olan bir Türkiye var'' diyen Bozdağ, Somali'de, Myanmar'da, Afganistan'da sıkıntı olduğunu, Türkiye'nin de kardeşlerinin yanında bulunduğunu ifade etti. Bozdağ, Suriye'de de sıkıntıların bitmesi için Türkiye'nin gayret gösterdiğini bildirdi.
Bozdağ, ''Dünyanın neresinde hangi problem varsa Türkiye'nin bu problemlerin çözümüne dair hem söyledikleri var hem yaptıkları var. Hamdolsun bugün güçlü bir Türkiye oluştu'' diye konuştu.
Türkiye'nin kalkınma yardımları ve insani ihtiyaçlar için yaptığı yardımların toplamının 1,5 milyar doların üzerinde olduğunu vurgulayan Bozdağ, ''70 sente muhtaç bir ülkeden 1,5 milyar dolar kalkınma yardımı ve insani yardım yapabilen bir Türkiye'ye bugün geldik'' dedi.
Bozdağ, 2001 kriziyle IMF'ye adeta rehin edilmiş bir Türkiye bulunduğunu, şimdi 23,5 milyar dolarlık borcun 2 milyar civarına indiğini ve bunun da Nisan ayına kadar ödeneceğini bildirdi.
Türkiye'nin IMF'ye 4 milyar dolar yardım yapma kararı aldığını hatırlatan Bozdağ, ''Türkiye artık alan el değil, veren el. Yardım dilenen bir ülke değil, yardım eden bir ülke pozisyonuna geldi'' dedi.
Suriye'deki durum
Konuşmasında Suriye'deki duruma da değinen Bozdağ, Türkiye'nin Suriye halkıyla kardeş olduğunu belirterek, hükümetin bu ülkeye karşı takındığı tavrı eleştirenler bulunduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
''Sizin komşunuz var, evi yanıyor. Yanan evin içerisinde de komşunuzun ailesi var, çocukları var. Sizin de bu aileyle akrabalıklarınız var. Siz, bu yangın olurken 'bana ne' diyebilir misiniz? 'Aman ilişmeyelim, aman karışmayalım, aman bulaşmayalım' diyebilir miyiz? Diyemeyiz. İnsanlık gereği yapmamız gereken bir iş var. Yangını söndürmek için elimizden gelen çabayı göstermek. Vicdanen yapmamız gereken bir şey var. Orada yanan canları kurtarmak. Yapmamız gereken bir şey var. İmdat diye bağıranların sesine kulak vermek ve buna gücü yetenlerin bu yangını söndürmesine yardımcı olmak, çağrıda bulunmak, imkan varsa onu da kullanmak. Bugün Türkiye'nin yaptığı şey tam da budur. İnsani olarak yapmamız gerekenleri, vicdani olarak yapmamız gerekenleri, ahlaki olarak yapmamız gerekenleri, hakkaniyetin gereği olarak yapmamız gerekenleri biz yapıyoruz. Türkiye'nin güvenliğinin sadece Şemdinli'de olmadığını, bunun Şamdan da geçtiğini, Bağdat'tan da geçtiğini, bunun Kosova'dan da geçtiğini bilen, bu bilgi ve bilinç çerçevesinde politikalarını ortaya koyan ve uygulayan bir Türkiye var.''
Bu konuda içerde ve yabancı ülkelerde hesap yapanlar bulunduğunu ve onların yanlış hesap yaptığını vurgulayan Bozdağ, ''İnsanlar ölürken, öldürülürken, yangın varken, bu ölümü öldürmeyi durdurma gücüne, yetkisine sahip olanlar, yangını söndürme imkanına sahip olanlar hesaba tutuşurlarsa, hangi adımı atarsam artı olur, eksi olur diye hadiseye bakarlarsa, tarih önünde de hesaptan kurtulamazlar, vicdanları karşısında da hesaptan kurtulamazlar, mesuliyetten kurtulamazlar'' dedi.
Bozdağ, hesap yapma zamanı olmadığını, hakkaniyetli olma zamanı olduğunu belirterek, 300 bin civarında Suriyelinin evini terk ettiğine, 20 binden fazla insanın da öldüğüne dair bilgiler bulunduğunu söyledi.
Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Suriye'de yaşanan dramın son bulması için bin öldü yetmedi, 10 bin öldü yetmedi, 20 bin öldü yetmedi, daha kaç bin kişinin ölmesine ihtiyaç var. Bunu hesap yapanlara soruyorum. Suriye'deki yangını söndürmek için harekete geçmek isteyen uluslararası toplumun harekete geçmesini engelleyenlere soruyorum. Orada yangına benzin taşıyan uluslararası toplumun bazı üyelerine soruyorum. Burada insanlar ölürken o ölümleri çoğaltacak adımları atanlara soruyorum.''
Terörle mücadele devam edecek
PKK terör örgütünün her türlü eylemi yaptığını ve destekçileri olduğunu belirten Bozdağ, Türkiye'nin teröre destek verenleri yakından izlediğini söyledi.
Bozdağ, ''İçeride bu konuda destek olanlarla dışarıda destek olanlar ve o destekçilerinden aldıkları güçle eylem yapan terör örgütü bilmelidir ki terör hiçbir zaman bu ülkede amacına ulaşamayacaktır, hedeflerini gerçekleştiremeyecektir. Hangi tür eylemler yaparsa yapsın asla netice alamayacaktır, mutlaka sona erecektir. Mutlaka sona erdirilecektir. Terörün kökü bu ülkeden kazınana kadar terörle mücadele devam edecektir'' diye konuştu.
Türkiye'de siyasetin de terörle mücadele konusunda tek ses olması gerektiğine işaret eden Bozdağ, bir terör saldırısı olduğunda bunu hükümete karşı eleştiri için kullanan anlayışların bir kenara bırakılmasını istedi.
Bozdağ, her terör saldırısının sadece iktidarın değil, herkesin vicdanını, yüreğini sızlatan neticeler doğurduğunu belirterek, bu konuda partiler üstü bir anlayışın hayata geçirilmesi gerektiğini kaydetti.
''Terör konusu, siyasi partilerin iç politikada siyasi rekabet konusu yapacakları bir hadise olmaktan kesinlikle çıkarılmalıdır'' diyen Bozdağ, çözüm önerileri olanların bunu hükümetle paylaşması gerektiğini söyledi.
Bozdağ, ''Terörle mücadele karşısında milletin tek ses olduğu gibi siyasetin tek ses olması da önemli bir kazançtır ama maalesef bugün Türkiye'de biz bunu temin edemedik'' dedi.
CHP'nin TBMM'yi olağanüstü toplantıya çağırması
CHP'nin TBMM'yi olağanüstü toplantıya çağırdığını hatırlatan Bozdağ, ''Terörle mücadele devam ediyor. Terör örgütü eylem yaparken, onunla güvenlik güçleri mücadele ederken, her türlü tedbir alınırken, her türlü adım atılırken bunun bir başka boyutta konuşulması yolunu açmak fevkalade yanlıştır'' diye konuştu.
Bozdağ, terör örgütünün son dönemde Şemdinli'de attığı adımlarda hep mağlup olması noktasında gündem değiştirmek için propaganda araçlarını kullanırken, milletvekilini kaçırırken TBMM'nin toplantıya çağrılmış olmasını, terör örgütünün ekmeğine yağ sürmek olarak değerlendirdiklerini ve Meclis'e gitmediklerini bildirdi. Bozdağ, şöyle konuştu:
''Doğrusunu da yaptık. Meclis terörü de konuşacaktır, başka işleri de konuşacaktır, terörle mücadeleyi de konuşacaktır, bu ülkenin bütün sorunlarının konuşulacağı, çözüme kavuşturulacağı yer TBMM'dir. Ama bu PKK terör örgütü eylem yaptığı zaman veya istediği zaman değil, Meclis'te milletin temsilcileri bu millet istediği zaman olacaktır. Terör örgütünün gündemine göre TBMM gündem oluşturamaz, gündem yapamaz. Bizim gündemimizi biz oluştururuz, biz yaparız.''
Terörle mücadelenin süreceğini belirten Bozdağ, terör örgütüyle Kürt asıllı vatandaşları herkesin ayırması gerektiğini çünkü örgütün Türklerin de Kürtlerin de diğer vatandaşların da bir numaralı düşmanı olduğunu söyledi.
Bozdağ, PKK terör örgütünün milleti ayrıştırmak için onca terör eylemi yapmasına rağmen, vatandaşlar arasındaki kardeşlik hukukunun bozulmadığını, kalpler arasındaki sevgi, saygının yok edilemediğini kaydetti.a