BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  GÜNCEL

Şemdinlide yabancı ajanlar

Şemdinli Araştırma Komisyonu'nun 670 sayfalık raporu nihai şeklini aldı.

Abone ol

Dört aylık görev süresini tamamlayan ve taslak raporuyla bile gündeme giren Şemdinli Araştırma Komisyonu'nun 670 sayfalık raporu nihai şeklini aldı. Raporda, gizli servislerin halen bölgeden "elini çekmediği" ve "AB sürecinin izlenmesi adı altında" yabancı ajanların turist görünümünde buraya geldikleri belirtildi.

İDARE YABANCI AJANLAR İÇİN GEREKLİ ÖNLEMLERİ ALMALI

Şemdinli Komisyonu Raporunda; "bölgeye tamamen gezme-öğrenme amaçlı gelen yabancı turistlerle, niyetleri ülkenin birlik ve bütünlüğü ve kamu düzeninin bozulmasını hedefleyen turistler" arasında özenle ayrım yapılması, "yörede bulunmaları sakıncalı bulunanlar hakkında tüm idari tedbirlerin eksiksiz alınmasına dikkat çekmenin gerekli olduğu" vurgulandı.

GİZLİ SERVİSLER BÖLGEDEN ELİNİ ÇEKMEDİ, TURİST GİBİ GELİYORLAR

Raporda, gizli servis ajanlarının bölgede istedikleri gib davrandıkları ve AB sürecinin izlenmesinin dışında turist görünümünün de bu amaçla kullanıldığı şöyle anlatıldı:
"Aktarılan bilgilerden de anlaşılacağı üzere, Hakkari bölgesinin geçmişteki konumu, tarihsel geçmişi, sınır olduğu Devletlerin niteliği gibi hususlar göz önünde bulundurulduğunda, bazı ülkelerin gizli servislerinin henüz bu yöremizden elini tam olarak çekmediği, Ülkemizin Avrupa Birliği sürecinde katettiği süreç ve uygulamaların izlenmesi adı altında bölgeye asıl amaçları PKK terör örgütü ve/veya bu örgüte müzahir kuruluşlara ilişki kurmak suretiyle bölgedeki huzur ve güven ortamının bozulmasına sebebiyet vermek olan bazı kişilerin turist olarak geldiği veya gönderildiği değerlendirilmektedir."

ESRARDAN EROİNE GEÇİLDİ

Şemdinli Komisyonu Raporunda, ülkede faaliyet gösteren uyuşturucu organizasyonların büyük çoğunluğunun Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesi kaynaklı olduğu da vurgulandı. "Eskiden küçük miktarlarda esrar kaçakçılığı ile işe başlayan bu nevi kaçakçılık, 1980'li yıllardan itibaren eroine talebin artması ve karının yüksek olması sebebiyle organize olarak faaliyetlerini bu yöne kaydırmışlardır" denilen raporun, uyuşturucu ile ilgili önemli saptamaların yer aldığı bölümü de şöyle:

ORGANİZASYONLAR YURTDIŞINA AÇILDI

"Organizasyonlar önceleri uyuşturucu madde kaçakçılığını ülke sınırları içerisinde yapmakta iken sonraları kar marjlarını arttırmak amacıyla yurtdışından (İran, Irak, Afganistan, Suriye) temin ettikleri baz morfinleri kendileri eroine dönüştürerek elde ettikleri uyuşturucu maddeleri Avrupa piyasalarında pazarlamalarıyla, uyuşturucu kaçakçılığının üretim, taşımacılık ve dağıtım boyutunu ele almışlardır.

PKK, MASRAFLARINI UYUŞTURUCU TİCARETİNDEN ÇIKARTIYOR

Dünya'da faaliyet gösteren terör örgütlerinin uyuşturucu madde kaçakçılığını en önemli gelir kaynağı olarak kullandıkları bilinmektedir. Özellikle Terör Örgütü PKK'nın; ülkemizde silahlı eylemlere başladığı 1984 yılından itibaren artan militan kadrolarının silah ve lojistik ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla Ortadoğu, Türkiye ve Avrupa hattında organize bir uyuşturucu ticaretine yöneldiği gözlenmiştir.

YÜKSEKOVA'DA BİN, İSTANBUL'DA 15 BİN, HOLLANDA'DA 50 BİN DOLAR

Komisyonumuzca bölgede yapılan çalışmalar sırasında bir sivil toplum kuruluşu temsilcisinin, Afganistan'dan yola çıkan uyuşturucunun kilosunun Yüksekova'da 1.000 dolara, İstanbul'da 15.000 dolara ve Hollanda'da 50.000 dolar değere ulaştığını, bu uyuşturucu trafiğinin Yüksekova ayağında PKK terör örgütünün önemli finansman sağladığını ifade etmesi, halen bölgede diğer kaçakçılık yanında uyuşturucu kaçakçılığının da hız kesmediğini ortaya koymaktadır.

"BİR KİLO TOZ BİR OTOBOZ" YAKIŞTIRMASI YERİNE TARIM ÖNE ÇIKMALI

Ülkemizin en önemli ovalarından birisi olan Yüksekova ovasının, yöre için önemli olabilecek tarımsal ve hayvansal potansiyeli harekete geçirilerek, refah ve gelir kaynağı haline dönüştürülmesi, bu arazilerin etkin ve verimli olarak değerlendirilmesi, böylesi ekonomik zenginliğe sahip Yüksekova İlçemizin adının 'bir kilo toz, bir otoboz' şeklinde haksız bir yakıştırması yerine, bölgedeki Kamu Kurum ve Kuruluşları, Sivil toplum kuruluşları ve Akademik ilgililerin katılımı ile düzenlenecek toplantılarla yöre çiftçisinin bilinçlendirilmesi, yöredeki mevcut arazinin ülke kalkınmasına olumlu katkılar yapabilecek orta ve uzun vadeli, uygulanabilir tarımsal projelerle desteklenerek yöre halkının refah seviyesinin yükseltilmesi, yörenin ülke kalkınmasına olumlu katkılar yapan faaliyetlerle anılması ana hedef ittihaz edilmelidir."

ASKER RAPORDAN MEMNUN

Şemdinli Komisyonu üyelerinden CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, dün kendisini ziyarete gelen hakim albay ve binbaşı için "Beni İzmir'den tanıyorlar, ziyarete geldiler sohbet ettik" demekle yetinse de, görüşmede Şemdinli'nin gündeme geldiği ve komisyonun nihai şeklini verdiği rapordaki değerlendirmelerin askeri de tatmin ettiği öğrenildi.

Genelkurmay Başkanlığı'ndan bir hakim albayın yanında bir binbaşı ile birlikte resmi kıyafetleriyle dün CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin'i makamında ziyaret ettiğinin ortaya çıkması Meclis'i hareketlendirdi. Ersin, kendisine bunu soran gazetecilere, "Beni İzmir'den tanıyorlar, ziyarete geldiler sohbet ettik" demekle yetindi.
Ancak edinilen bilgilere göre; ziyarete gelen hakim albay ve binbaşı, Ersin ile yaptığı görüşmede, Şemdinli olaylarına değindi, rapor hakkında Ersin'in görüşlerini aldı ve önemli gördüga konuları not ettiler.

Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya'nın hazırladığı iddianameyle ilgili hukuki eleştirilerde bulunan üst subaylar, "Umut Kitabevi'nin bombalanması olayının yargıya intikal etmesi nedeniyle komisyonun nihai şeklini verdiği raporda yorum konusu yapılmaması ve raporda, PKK ile ilgili rötuş yapılmasının olumlu olduğunu" ifade ettiler.
Görev süresi 7 Nisan'da tamamalanan Komisyonun dünkü toplantısında raporun, "Bombalama olaylarının artış nedeni incelerken, PKK terör örgütünce yapılanlar yanında şüpheli olarak nitelenen eylemleri de göz önüne alarak değerlendirmekte zorunluluk bulunmaktadır" bölümündeki "şüphe" ibaresi, bombalamaların PKK dışı güçler tarafından da yapılmış olabileceği anlamına yol açabileceği düşüncesiyle metinden çıkartılmıştı.