BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Şemdinlide gergin duruşma

Şemdinli davasının görüldüğü Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi hararetli tartışmalara sahne oldu.

Abone ol

Hakkari'nin Şemdinli İlçesi'nde meydana gelen olaylarla ilgili Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın uruşmasında, sanık astsubay Özcan İldeniz'in sorgulanması sırasında müdahil avukatları ile sanık avukatları arasında çıkan tartışma üzerine sanık avukatlarından Vedat Gülşen ile Mahmut Güler duruşma salonunda ayrıldı.

Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde sabah 09.25 sıralarında başlayan ve 01.00 sıralarında sona eren davanın duruşmasında müdahil avukatlarının ''Şemdinli'de onlarca patlama oldu. Bu patlamaların failleri bulundu
mu'' sorusunu İldeniz, ''Bulunmuş olsaydı adli mercilere sevk edilirdi'' şeklinde yanıtladı.

Müdahil avukatlarının soruları üzerine söz alan sanık avukatı Vedat Gülşen, bu sorularla devletin çökertileceğini, sanıklara yöneltilen sorularla terörle mücadele eden 600 elemanın işinin tehlikeye sokulduğunu söyledi. Bu sözler üzerine avukatlar arasında kısa süreli tartışma yaşandı.

Müdahil avukatı Hasip Kaplan'ın, ''İldeniz'in ajandasında 5 haber elemanının adı var. Bu haber elemanına kim tarafından ne kadar para veriliyor. Örtülü ödenekten ayrılan bir para mı var?'' sorusuna avukat Vedat Gülşen itiraz etti.

İtiraz üzerine Kaplan ve Gülşen arasında tartışma yaşandı. Kaplan ''Haddini bil. Saygısızlık yapma'' diye konuşurken, Gülşen, ''Sen kim oluyorsun bana haddini bil diyorsun. Bana nasıl saygısız dersin. Bu sorunun cevabı bir devlet sırrıdır. Terörle mücadele eden güvenlik güçlerinin görevlerinin burada açıklanması doğru değildir'' diyerek uruşma salonundan diğer sanık avukatı Mahmut Gülerle ayrıldı.

Mahkeme heyeti Güler ve Gülşen'in duruşma salonundan ayrılmasının hemen ardından duruşmaya beş dakika ara verdi.

İKİ SANIK SALON DIŞINA ÇIKARILDI

Beş dakikalık aradan sonra Veysel Ateş'in sorgusuna geçileceği sırada, müdahil avukatlarından Selçuk Kozağaçlı, PKK itirafçısı Veysel Ateş'in diğer iki sanığın astı olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

''Ali Kaya ve Özcan İldeniz ile salonda bulunan yaklaşık 10 sivil jandarma görevlisi salondan çıkarılırsa sanık Veysel Ateş daha iyi yargılanır. Veysel Ateş'in daha önce başka bir örgütle ilişkisi vardı. Ama şimdi kesilmiş. Şimdi bu iki sanık da salondan çıkarılırsa Ateş'in bu örgütle de bağlantısı kesilecek. CMK'nın 200. maddesi gereği iki anığın dışarı çıkarılmasını talep ediyoruz.''

Mahkeme heyeti talebi kabul ederek, sanık Ali Kaya ile Özcan İldeniz'in duruşma salonuna çıkarılmasını kararlaştırdı.

VEYSEL ATEŞ

Devletin bütünlüğünü bozmaya yönelik suçlandığını söyleyen Veysel Ateş, ''Devletin bütünlüğünü bozmak isteseydim terör örgütü PKK'dan  ayrılmazdım. PKK'dan kaçtım. Kaçışım nedeniyle iki kardeşimi PKK'ya kurban verdim. Devletin bütünlüğünü bozan adres belli orada kalırdım''dedi.

Yaşamını yitiren iki kardeşini hatırladıkça terör örgütü ile mücadelesinin devam edeceğini anlatan Ateş, kandırılma sonucu terör örgütüne katıldığını ifade etti.

Mahkeme Başkanı İlhan Kaya'nın maaşını nereden aldığı sorusu üzerine Ateş, ''Benim kastım para değil. PKK'dır. Telefon ücretleri, yemek parası, ulaşım, çocuklarım okuduğu için zaman zaman 500-600 milyon lira para alıyordum. Belli bir maaşım yoktu. Parayı da Ali Kaya'dan alıyordum'' diye konuştu. Ateş, 9 Kasım'da patlamanın meydana geldiği Umut Kitabevi sahibi Seferi Yılmaz'ı tanımadığını ifade derek, ''Yüce Allah şahidimdir. Şerefim namusum üzerine yemin ederim ki Seferi Yılmaz'ı tanımam. Bu tezgahlanmış bir provokasyondur'' dedi.

Sanık Veysel Ateş'in hakim İlhan Kaya tarafından yapılan sorgusunun ardından sanık avukatları ile müdahil avukatlarının eyanları soruldu.

Savcı Metin Dikeç beyanların ardından eksik olan bir kısım delillerin toplanması gerekçesiyle sanıkların tutukluluk halinin devamını talep etti. Mahkeme heyeti duruşmayı 1 Haziran tarihine erteleyerek sanıkların tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı.