BIST 9.627
DOLAR 35,25
EURO 36,70
ALTIN 2.965,88
HABER /  GÜNCEL

Şemdinli'de bir tesadüf daha

Şemdinli'de eski bir PKK'lıya ait kitabevine atılanh el bombasıyla jandarma aracının bagajındaki el bombaları aynı cins çıktı. Soruşturma 'çete' üzerinde yoğunlaştırıldı.

Abone ol

Hakkâri'nin Şemdinli ilçesinde Umut Kitabevi'ne atılan el bombası ile suçlanan astsubayların aracında bulunan el bombaları aynı cins çıktı.

Eski PKK hükümlüsü Seferi Yılmaz'a ait Umut Kitabevi'ni hedef alan 9 Kasım'daki saldırıdan sonra yakalanan PKK itirafçısı Veysel Ateş geçen hafta tutuklandı.

Ateş ve binmeye çalıştığı 30 AK 933 plakalı jandarma aracında bulunan astsubaylar Özcan İldeniz ve Ali Kaya ile olay yerinde keşif yapılırken kalabalığa ateş açtığı için tutuklanan uzman çavuş Tanju Çavuş hakkındaki soruşturma sürüyor.

Görev yazısı

Savcılığın sorularını yanıtlayan jandarma resmi bir yazıyla, durumu tartışılan personelin "istihbari ve operasyonel görev" için Şemdinli'de bulunduğunu, araçtan çıkan Kalaşnikov ve el bombalarının da görev kapsamında verildiğini iletti. Görev, "PKK ile Seferi Yılmaz bağlantıları" olarak açıklandı.

Yazıyla birlikte Yılmaz'ın PKK bağlantısının sürdüğüne ilişkin bir telefon kaydı ile bu konuda Şemdinli Savcılığı dışında yürütüldüğü belirtilen soruşturmanın evrakı da savcılığa verildi.

Değerlendirme sürüyor

Patlayan bomba ile astsubayların PKK araştırması arasında bağlantı olabileceği yolundaki soruların henüz kesin olarak yanıtlanamadığı kaydedildi. Soruşturma makamlarının; "terör örgütüyle kurulan bağlantının kayıtlarını da içeren belgeleri tatmin edici bulduğu, Jandarma'nın polisin yetkili olduğu ilçe merkezinde istihbari çalışma yapıp yapamayacağını da değerlendirdiği, 'terörle mücadelenin bütünsel bir çalışma gerektirdiği' görüşünün de üzerinde durduğu, çalışmaların kesintisiz yürütülmesini doğru bulduğu" bildirildi.

Savcılığın, olayın "PKK komplosu" olduğu, "dış destekli istihbarat çalışmasından sonra astsubayların kitabevi çevresinde bulunduğu sırada gerçekleştirildiği" iddialarını da araştırdığı belirtildi. Keşif yapıldığı sırada savcının da bulunduğu kalabalığa ateş açan ve "Arabamda eşim ve çocuklarım vardı. Bize saldırdılar. Havaya ateş açtım" savunması yapan Tanju Çavuş'un saldırıya uğradığını gören herhangi bir tanık olmadığı öğrenildi.

'Tam bilgi verecektik...'

İlçe merkezinde 1 Kasım'da gerçekleştirilen büyük patlamanın krokisi ile 9 Kasım'daki patlamanın krokisinin aynı araçta çıkması konusunda da "istihbarat çalışması" gerekçesi öne sürüldü. İfadeleri alındıktan sonra tutuklanmayan iki astsubayın, mevzuat uyarınca görevleriyle ilgili bilgi vermek durumunda oldukları savcıya, "Size bilgi vermeye hazırlandığımız sırada olaylar meydana geldi" açıklamasını yaptıkları ifade edildi.

Bagajda ele geçen ve kriminal incelemeye gönderilen kalaşnikov'ların farklı bir olayda kullanıldığı şu ana kadar saptanamazken, ilk incelemede kitabevinde patlayan el bombası ile arabada bulunan el bombasının aynı cinsten olduğu belirlendi. Bu duruma, "Bu el bombaları piyasada bile var. Birkaç ay önce bir PKK'lının da evinde çıkmıştı" açıklamasının yapıldığı bildirildi.

Savcılığın dinlemek istediği bazı tanıklardan bilgi alınamadığı, ancak astsubayların avukatlarının tanık gösterdiği tüm isimlerin ise ifade verdikleri bildirildi. Kitabeviyle aynı pasajdaki bazı dükkân sahipleri yanı başlarında yaşanan olay için "Görmedik" demekle yetindi.

Soruşturma Van'a alındı

Şemdinli soruşturması Van'a alındı. Hakkâri Cumhuriyet Başsavcısı Hasan Aydın, Şemdinli olaylarına ilişkin dosyaya görevsizlik kararı vererek Van Cumhuriyet Başsavcılığı Vekilliği'ne gönderildiğini söyledi. Yetkililer, Şemdinli dosyasının Van'da, DGM'lerin yerine kurulan Ağır Ceza Mahkemeleri'nden biri tarafından yürütüleceğini, bunun da "suçun çete kapsamına girmesi" anlamına geldiğini söyledi.

'Halk, yargıya güvensin'

Adalet Bakanlığı'nda soruşturmanın hızlı yürütülebilmesi için bir komisyon oluşturulduğu öğrenildi. Şemdinli Savcısı Harun Ayık, Milliyet'e yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Soruşturmanın hiçbir şüpheye yer kalmayacak şekilde sonuçlanacağına inanıyorum. Yapılması gereken çok iş var. Halk, tepkileriyle soruşturmanın aksamasına neden oluyor. Yargıya yardımcı olsunlar, güvensinler."

Listedeki isimler koruma istedi

Bombalanan Umut Kitabevi'nin sahibi Seferi Yılmaz ve ele geçirilen listede Yılmaz'la birlikte adları bulunan Sezer Öktem, Nusret Arbaş ve Belediye Encümeni Emin Sarı, Cumhuriyet Savcılığı'na başvurarak can güvenliklerinin sağlanmasını istedi. Bombalama olayında kullanıldığı iddia edilen otomobilde bir dosya içinde isimlerinin geçtiğini söyleyen Yılmaz, "Biz açık hedef haline getirildik" dedi.

Haber: Gökçer Tahincioğlu
Kaynak: