CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Hakkari Şemdinli'de süren operasyonlara ilişkin ilginç bir iddia ortaya attı.
Abone olCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hakkari'nin Şemdinli İlçesi'nde güvenlik güçleriyle PKK'lı teröristler arasında günlerdir süren çatışmayla ilgili gelişmelerin kamuoyuyla paylaşılmamasını eleştirdi.
Şemdinli'deki gelişmeleri gazetelerden takip ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, Akkuyu Nükleer Santral ile ilgili çok fazla bilinmeyen soruların olduğunu söyledi.
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Parti Okulu'nun Gençlik Kampı'nı ziyaret etmek için Mersin'in Gülnar İlçesi'ne bağlı Büyükeceli Beldesi'ne geldi. Büyükeceli Belediye Başkanı MHP'li Mehmet Kale'yi makamında ziyaret eden Kılıçdaroğlu, bir süre görüştükten sonra, gençleri eğitim verilen CHP Parti Okulu'na gitti. Kılıçdaroğlu, kısa bir süre görüntü alınmasının ardından, basına kapalı olarak buradaki gençlerle yaklaşık bir saat süreyle görüştü.
PROTESTOCULARI ZİYARET ETTİ
Kamp ziyaretinin ardından Büyükeceli Beldesi'nde yapılması planlanan Akkuyu Nükleer Santrali'ni protesto için çadır kuran çevrecileri ziyaret eden Kılıçdaroğlu'na, Mersin Nükleer Karşıtı Platform Dönem Temsilcisi Sebahat Aslan, üzeride 'Nükleere Hayır' yazılı tişört hediye etti.
Burada bir konuşma yapan Kemal Kılıçdaroğlu, Akkuyu Nükleer Santral ile ilgili olarak çok fazla bilinmeyen soruların olduğu görüşünü savundu.
Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Yapılan sözleşme, uluslararası anlaşma, maliyeti, büyüklüğü, çevre kirliliği, atıkların nasıl yok edileceği, bütün bu soruların yanıtı sağlıklı verilmiş değildir. Japonya'daki faciadan sonra nükleer santrallere karşı dünyanın bakış açısı değişmiştir. Türkiye yenilenebilir enerji kaynakları açısından zengin bir potansiyele sahiptir. Bununla ilgili bir yasa çıktı, CHP olarak biz de destek verdik. Ama maalesef teşvik bizim arzu ettiğimiz boyutlarda olmadı. Teşvik olması gerekir. Eğer bu konularda önemli adımlar atılır, çaba harcanırsa, sanıyorum Türkiye enerji konusunda önemli mesafeler alabilir. Ben de burada çaba harcayan, sesini duyurmaya çalışan, geleceğe karşı sorumluluk hissedip, çabalarını bu bölgede yoğunlaştırana STK'lara yürekten teşekkür ediyorum."
"ŞEMDİNLİ'Yİ YERİNDE GÖRECEĞİZ"
Gazetecilerin Şemdinli'de yaşanan olaylar ile ilgili değerlendirmesini sorduğu Kılıçdaroğlu, "Şemdinli'de nelerin olup bittiği konusunda Türkiye'de kamuoyuna hiç bir açıklama yapılmış değil. Gazetelerden öğreniyoruz. Gazetelere Şemdinli'de yaşanan olaylardan dolayı ambargo uygulandığı da ifade ediliyor" dedi.
Bugün CHP heyetinin Şemdinli'ye gittiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Milletvekillerimiz gidip olayları yerinde gözlemleyecekler. Böylece bizim coğrafyamızda, Şemdinli'de neler olup bittiğini öğrenmeye çalışacak ve bunu kamuoyuyla paylaşacağız. Biz Suriye'de yaşanan olayları dakikası dakikasına canlı televizyon bağlantılarıyla izlerken ülkemizde nelerin olup bittiğini maalesef öğrenemiyoruz. Bu üzüntü verici" diye konuştu.
"ÇAPSIZ DIŞİŞLERİ BAKANI"
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Kerkük ziyareti ve Irak'ın tepkileri hatırlatılınca da Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Bir Dışişleri Bakanı, hangi ülkenin olursa olsun ilerde kendi ülkesine yönelik bir gerekçe oluşturmamasına dikkat etmeli. Eğer bunu yapabilirse başarılı bir Dışişleri Bakanı olur. Yapamazsa çapsız bir Dışişleri Bakanı olur. Zaten onu da söyledim. Çapı olmayan, maalesef büyük bir talihsizlik. Ak Parti hükümeti açısından en büyük bir talihsizlik, böyle bir Dışişleri Bakanı bu kadar sorunlu ortamda Türkiye'de Dışişleri Bakanlığı koltuğuna oturmuş olmasıdır."
RUSYA'NIN SAVAŞ GEMİLERİ
Rusya savaş gemilerinin Suriye'ye indirilme planları ile ilgili görüşlerini de açıklayan Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Suriye'yi düşünen kafaların Rusya'yı, Çin'i ve İran'ı da düşünmesi lazım. Bu boyutta düşünmezseniz dış politikanızı sağlıklı belirleyemezsiniz. Eğer dış politikanızı egemen güçlerin dış politikası üzerine inşa etmişseniz başarısızlık kaçınılmazdır, faturayı size ödetirler. Ortadoğu'da yanan ateşi niye biz ellerimizle tutuyoruz da onlar tutmuyorlar. Ortadoğu'da yaşanan sorunların faturasını bize çıkarmak istiyorlar, biz de kabul ediyoruz. CHP olarak bu politikaya karşıyız. Bizim özgün dış politikamız olmalı. Bizim kendi duruşumuz olmalı. Kendi ülkemizin çıkarları üzerine dış politikamızı inşa etmeliyiz. Bizim dış politikamız başka ülkelerle çatışma üzerine inşa edilmemeli. Bu bölgede barış içinde yaşamalıyız. Komşumuzun evini yakarsak, komşumuzun evi yansın diye oraya ateş atarsak, o ateşin bize sıçrayacağını unutmamamız gerekiyor. Bu kadar sorunlu bir bölgede Türkiye dış politikasını yeniden gözden geçirmek ve egemen güçlerin dış politikasına kendi politikasını endekslememek durumu vardır."
Suriye'nin kuzeyindeki gelişmelerle ilgili bir soruya da Kılıçdaroğlu, "Suriye'ye bakış açısı Libya'ya Tunus'a bakış açısı ile aynı olmamalıdır diye boşuna söylemedim" dedi. Suriye politikasının özellikleri olduğunu kaydeden Kııçdaroğlu, "Bizim sınır komşumuzdur, akrabalık bağları vardır. Şimdi biz iki halkı düşman ettik. Kimin çıkarları için düşman ettik. Kim bundan yarar sağlıyor. Suriye halkı mı? Biz mi yarar sağlıyoruz? İki halk da kaybediyor. Kazanan batının egemen güçleri, enerji politikalarını yönlendirmek isteyenler. Eğer siz bunlara bakmazsanız, büyük fotoğrafı görmezseniz küçük derede boğulursunuz. Onun için bizimkiler dereyi görmeden paçaları sıvadılar. Geldiğimiz nokta da budur" dedi.
CUMHURBAŞKANI KİM OLACAK?
Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'de 'Ben mi Cumhurbaşkanı olacağım, sen mi Cumhurbaşkanı olacaksın' tartışması yapıldığını belirterek, "Türkiye'nin haline bakın, onların derdine bakın. İnsanda biraz utanma olur" dedi.
Türkiye'nin sorunları olduğunu, esnafın, emeklinin, işsizin bir köşeye atıldığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bu tablo Türkiye'nin geleceğini düşünmeyenlerin tablosudur. Ülkenin sorunu var sen neyi düşünüyorsun. Birbirlerine koltuklarını ikram ediyorlar sanki babalarının tapulu malıymış gibi. Sen o koltuğa oturdun önce o koltuğun hakkını vereceksin, sana oy verenlerin hakkını vereceksin" diye konuştu.
Sorunlarını çözme vaadiyle gelenlerin memleketi sorunlar yumağına döndürdüğü görüşünü savunan Kılıçdaroğlu, "Zulmün iktidarı olamaz, zulümle iktidar sürdürülemez. 'Sorunları çözeceğiz' diye geldiniz memleketi sorunlar yumağına döndürdünüz. Geleceği görmemiz lazım. Türkiye'nin sağduyuya ihtiyacı var. O sağduyunun adresi CHP'dir. Türkiye'nin yeni bir iktidara ihtiyacı var. Halkı düşünen bir iktidara ihtiyacı var. O iktidarın adı CHP'dir" dedi.
Kılıçdaroğlu, Büyükeceli Beldesi'nden sonra Silifke İlçesi'ne geçti. Kılıçdaroğlu, 1 Ağustos'ta Diyarbakır'ın Lice İlçesi'nde PKK'lı teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan Jandarma Astsubay Üstçavuş Ahmet Ünver'in baba evine ziyaret ederek taziyede bulundu.