Selçuk Bayraktar'ın yeni hedefi uçan otomobiller
Baykar Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, uçan otomobiller üzerinde çalıştıklarını söyleyerek her uçan arabanın kişisel bir uçak gibi olacağını söyledi.
Abone olBaykar Teknoloji Lideri ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, AKINCI'ların atasının 16 yıl önce drone'lar bile ortada yokken maket uçaklara benzeyen ama kendi uçabilen teknolojiyle yola çıktıklarını anlattı.
Selçuk Bayraktar, CNN Türk'te gazetecilerin sorularını cevapladı. Drone'lar bile ortada yokken 16 yıl önce yola çıktıklarını anlatan Bayraktar, şunları söyledi:
"Yabancılara yetişmemiz mümkün değil diyor bana biri. Bu anlayış köle zihniyeti, sömürgeci zihniyeti. Sivil alanda bu kadar yayılacağını açıkçası biz de öngöremezdik. Biz Türkiye olarak herkesten hızlı bir ivme yakaladık. Çin yoktu mesela ortada.
Siyasi ve bürokratik irade lazım. Siyasi irade bir şey söyleyip bürokratlar başka bir şey söylüyorsa o zaman da olmaz. Geleceğin konularını çalışacaksınız. Sadece bunlar değil. Etik ahlaka daima riayet edeceksin, asla ondan ayrılmayacaksın.
Ahlaktan kasıt şu; fizik kanunlarına yalan bir hesap sokabilmeniz mümkün değil. Dolayısıyla işinize gayriahlaki hususlar bulaşıyorsa oralarda da tökezleyeceksiniz.
Uçan araba
Bütün dünyada haber oldu. Reuters haber yaptı, en fazla etkileşim alan haberlerden bir tanesi oldu dünyada. Ama yine paylaştığınızda garip garip şeyler duyuyorsunuz: 'Bunlarla mı uğraşılır?' Bunları geliştirmediğinizde müreffeh olmanız mümkün değil.
Bu akıllı arabayı uçuracak teknolojiye çalışıyoruz. Şu an insanoğlunun sahip olduğu teknolojiyle yapamayacağı kadar karmaşık bir teknoloji uçan araba.
Uçan araba geleceğin hayali. Şu an arabalarımızın büyük kısmında otomatik park etme özelliği var. Bu tümüyle otomatikleşecek, sonra da uçmaya başlayacak. Şu anda yaptığımız bütün geliştirmeler hem Akıncı, hem Bayraktar TB-3 için en derinlemesine çalışma otonomi, yapay zeka üzerine. Bu akıllı arabayı uçuracak teknolojiye çalışıyoruz. Şu an insanoğlunun sahip olduğu teknolojiyle yapamayacağı kadar karmaşık bir teknoloji uçan araba.
Şu anda yaptığımız bütün geliştirmeler hem Akıncı, hem Bayraktar TB-3 için en derinlemesine çalışma otonomi, yapay zeka üzerine. Bu akıllı arabayı uçuracak teknolojiye çalışıyoruz. Şu an insanoğlunun sahip olduğu teknolojiyle yapamayacağı kadar karmaşık bir teknoloji uçan araba.
Her bir uçan araba kişisel uçak gibi olacak. Bu uçakların akıllanmasıyla uçan araba olmuş olacak. Uçan bir robot bu, yüzlerce minik bilgisayar yönetiyor. Bunu geliştirirken o kadar çok teknoloji geliştiriyorsunuz ki bir anlamda uzay çalışmalarına giriyor.
Türkiye'nin İHA serüveni
2005'te Minia, 2007'de Minia ilk defa TSK'ya teslim edildi, Türkiye'nin de ilk İHA'sıydı, milli ve özgün tasarımı yapılan, envantere girebilmiş ilk İHA'ydı.
Bunların hepsi robot uçak. Sonra, Malazgirt Helikopter var, o proje maalesef öldürüldü. Sonra Bayraktar TB-1 2009'da.
Ama TB-1 envantere hiç girmedi. Bayraktar TB-2 İHA olarak ilk defa envantere 2014'te girdi, 27 bin fite çıkarak irtifa rekorları kırdı.
Yeni savaş teknolojileri
Savaş doktrinini değiştireceği kesinlikle biliniyordu. 20 yıl önce de sorsanız bana araştırma görevlisi olarak, geleceğin en etkili, vurucu hava gücü İHA'lar olacak derdim.
Dünyada bu teknolojiyi en iyi kullanan kuvvet kimdir diye sorsalar bana, TSK derim. Türkiye açık ara herkesten çok daha karmaşık, ileri operasyonlarda ve çok daha ileri düzeylerde İHA teknolojisini kullanıyor. Bu teknolojiyi kullanmak, adapte etmek o kadar kolay değil.
İlk rahatsızlık sesi bazı siyasilerden geldi. Niye rahatsız olduklarını da anlayamadık. Şu kadar para damada aktarılmış. Kamuoyu ilk bazı siyasilerden duydu
Teknolojiyi bu kadar hızlı geliştirmemizdeki en büyük hususlardan bir tanesi ilk günden itibaren arazide askerle birlikte muharebe şartlarını görerek hareket etmemiz. Sınırdışı dahil, Hakkari, Şırnak, Diyarbakır, Doğu sınırımızda, üs bölgelerinde geçti.
Bu teknolojinin bu kadar başarılı olmasının en önemli nedenlerinden bir tanesi bizim uçaklarımızın bürokrasinin koridorlarında değil, cephe hattında, sahada, askerle birlikte omuz omuza verdiğimiz mücadeledir. Dünya bunu göremedi muharebelerde, Türkiye ilk defa kullandı bunu ve çok hızlı adapte etti.
"İlk rahatsızlık siyasilerden geldi"
Ne zaman ki ben evlendim, 2015'ten sonra olayların şekli değişmeye başladı. Hatta silahlı kuvvetlere bazen çekinerek soruyorum 'Harekata katılabilir miyim' diye. İlk rahatsızlık sesi bazı siyasilerden geldi. Niye rahatsız olduklarını da anlayamadık. Şu kadar para damada aktarılmış. Kamuoyu ilk bazı siyasilerden duydu. Yurtdışından alınırken kahramandı İHA'lar, niye uçmuyor diye soruluyordu bazı siyasiler tarafından. Dünyaya satarken Baykar olarak Türkiye'den daha fazla fiyata satıyoruz. Niye bu kadar maliyete etkili bu? Bütün teknolojisini biz geliştiriyoruz da ondan.
Ben nasıl hangarda yatıp kalkıyorsam halen aynı şekilde yaşamaya devam ediyorum ama bazı şeylere neden siyasi saikle bakıldığını anlayabilmiş değilim.
Her zaman bu şekilde gösterebileceğiniz bir aşamada olmayabilir çalışmanız. mRna teknolojisi çok önemli bir teknolojiydi ama pandemi olmasaydı bu kadar öne çıkmazdı."