BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  POLİTİKA

Selahattin Demirtaş'tan ses kasedi yorumu

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin grup toplantısında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

Abone ol

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin grup toplantısında siyaset gündemine bomba gibi düşen ses kayıtlarıyla ilgili konuştu. Demirtaş, ses kayıtları ve montaj iddiaları için TÜBİTAK'ı adres gösterdi.

BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş partisinin grup toplantısında konuştu. Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan'a ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarına ilişkin Demirtaş, "Montaj deyip kurtulmak kolay ise, niye bu kadar insan kurtulamıyor. Bunların hepsi iktidarın içine düştüğü gafletin sonucudur. Ses kaydı montaj ise teknik olarak bunu anlamak çok kolay bir iş değil. Ama sesin Başbakana ve oğluna ait olduğunu öğrenmek 20 dakikalık bir iş. Meclisin karşısında TÜBİTAK var. Yöneticilerini kendileri tayin etmişler. Başbakan ve oğlu TÜBİTAK'a gider, ses laboratuvarında ses örneklerini verir. 20 dakika sonra bu seslerin ikisine ait olup olmadığı anlaşılır" dedi.

İşte Selahattin Demirtaş'ın konuşmasından önemli satırbaşları: 

Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan'a ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarına ilişkin konuşan Demirtaş, ses kayıtlarının kime ait olduğunu 20 dakika içinde öğrenilebileceğini açıklayarak, "17 Aralık sabahı fark ettiler ki bu paralel yapı onları da dinlemiş. Başbakan diyor ya ne kadar safmışız. Kusura bakmayın ama saf ötesiymişsiniz. Bu saflık ötesi bir şey. Bugün senin montaj dediğin ses kayıtları ile binlerce insan ceza aldı. Ses kayıtlarına dayanarak insanlar 15,20 yıl ceza aldılar. Montaj deyip kurtulmak kolay ise, niye bu kadar insan kurtulamıyor. Bunların hepsi iktidarın içine düştüğü gafletin sonucudur. Kayıtları dinleyenler herhalde montaj ile ilgili iddiaları çok da ciddiye almayacaklardır. Bilal Erdoğan, resmi olarak soruşturmaya dahil olmuş bir şüphelidir. Savcı Muammer Akkaş tarafından ilgili dosyada ifadeye çağrılmış bir şüphelidir.

'20 DAKİKALIK BİR İŞ'

Ses kaydı montaj ise teknik olarak bunu anlamak çok kolay bir iş değil. Ama sesin Başbakana ve oğluna ait olduğunu öğrenmek 20 dakikalık bir iş. Meclisin karşısında TÜBİTAK var. Yöneticilerini kendileri tayin etmişler. Başbakan ve oğlu TÜBİTAK'a gider, ses laboratuvarında ses örneklerini verir. 20 dakika sonra bu seslerin ikisine ait olup olmadığı anlaşılır. Çok güveniyorsanız kendinize TÜBİTAK var TÜBİTAK'a güvenmiyorsanız , dünyanın bir çok yerinde bağımsız adli laboratuvarlar var. Ses kayıt örneklerini oraya verirsiniz, oradan gelecek sonuçlara göre hepimiz bir takdirde bulunuruz. Komplo montaj diyerek bu meseleyi örtmezsiniz. Başbakana olarak buna var mısınız? Montaj olduğu konusunda kendinize bu kadar güveniyorsanız, buyurun soruşturma açılmasını bizzat kendiniz isteyip ses kayıtlarını verin" diye konuştu.

"BDP SİYASİ TARİHİNİN EN BÜYÜK SİYASİ BAŞARISINI ELDE ETMEK ÜZERE"

HDP ve BDP'nin seçim çalışmalarına yönelik saldırılar olduğunu söyleyen Demirtaş şöyle konuştu: "HDP ve BDP'nin seçim çalışmalarına yönelik ırkçı, faşizan saldırılar var. Edirne Keşan'da HDP Eş başkanı sayın Sebahat Tuncel'in de aralarında bulunduğu seçim otobüsüne yönelik saldırı arkasından Urla ve Kadıköy'deki saldırı tesadüf değil bir merkezden yönetildiğinin açıkça ortaya koydu. Seçim çalışmaları başladığından beri birileri BDP'nin seçim çalışmalarını nasıl engelleyebilirim hesabı içerisine girmiş durumda. Doğuda başka batıda başka aktörler devreye konuluyor. Ama hepsinin amacı aynı. Talimat aldıkları yer aynı. Kadıköy'de de Tekirdağ'da da Edirne'de de saldırtılan çetelerin tamamı, aynı siyasi merkezin partinin odağın üyeleri olarak ortaya çıkıyorlar. Bunların hiç biri tesadüf olamaz. HDP'nin önü kesilmeye çalışılıyor. İktidarın sallantıda olduğu bu günlerde, yeni bir alternatif doğmasını hiç kimse istemiyor. Bütün bu faşizan çeteler, gladyo çeteleri hazırlığını yaptıkları güçlerin bugüne kadar destekledikleri pof pofladıkları kapalı kapılar ardında iktidar pazarlığı yaptıkları güçleri Türkiye'yi yönetmek üzere göreve davet edip hazırlıyorlar. Ama Halkların Demokratik Partisi, bugün Karadeniz'den Trakya'ya, Akdeniz'den Ege'ye kadar görülmemiş bir ilgi odağı haline geliyor. BDP siyasi tarihinin en büyük siyasi başarısını elde etmek üzere."

"1 GÜN BOYUNCA PARA TAŞIYACAĞINIZA 20 DAKİKADA SES KAYDINIZI ÖLÇTÜRÜN"

Demirtaş, "Evdeki hesap buraya uymuyor. Hadi evde biriktirdin. Peki telaşla niye saklıyorsun? Senin paransa, helal paraysa, kaynağını açıklayabiliyorsan bu ne telaş? Bavullarla akşama kadar çocuğu o kadar niye yoruyorsun? Çocuğa da yazık taşı taşı öğlene kadar 30 milyon yine evde. Yer yok evlerde yer yok. Kimse almıyor. Mübarek odun değil, kömür değil. Ses kayıtlarında hepsi var. Komploysa dediğim gibi çok kolay 20 dakika. Değilse paranın taşınması bile 1 gün sürmüş. 1 gün boyunca para taşıyacağınıza 20 dakikada ses kaydınızı ölçtürün montaj mı değil mi ses size ait mi değil mi ortay çıksın. Öğlen saatlerinde evde kaldığı iddia edilen 91 trilyon. Ne kadar taşınmış bilmiyoruz" dedi.

"DİNLEMELER HALA SÜRÜYOR"

Dinlemelerin devam ettiğini söyleyen Demirtaş, "Hala kendi evimizde bizler, görüşme yaparken aşağıda birilerine ait dinleme araçları cihazları oluyor. Dinlemeler hala sürüyor. Paralel yapı, derin devletin, hükümetin bilgisi dışında yaptığı bir faaliyetten söz etmiyoruz. 7 bin kişinin dinlenmesi konusu da hükümetin ve iktidarın AKP'nin bilgisi dışında gerçekten onları şok edecek bir mevzu değildir. KCK, Ergenekon operasyonları benzer ekipler tarafından AKP'nin siyasi desteği ile gerçekleşmiş operasyonlardır. KCK operasyonlarının tamamında hukuksuzluk yapıldığını bizler birebir biliyoruz. Ergenekon operasyonlarında kurunun yanında yaşın yandığını kendileri de artık itiraf ediyorlar" dedi.

"BAŞBAKAN BU İŞTEN HAZ DUYUYORDU"

Dinlemelerin Başbakan Erdoğan'ın bilgisi dahilinde olduğunu iddia eden Demirtaş şöyle konuştu: "Ağırlıklı olarak cemaate yakın kesimler, dinlemeler yapılıyordu. Bu dinlemeler dosya haline getiriliyordu. Bir kurgu iddianame hazırlanıyordu. Bunların tamamı Başbakan getiriliyordu. Başbakan bütün bunları ekibi ile inceliyor olur veriyordu. Operasyon için düğmeye bastığında dalga dalga operasyon yapılıyordu. MİT'in emniyetin bilgisi dışında yapılmıyordu. Başbakan bu işten haz duyuyordu. Çünkü muhalif olarak gördüğü bütün kesimleri bu şekilde baskı altına alma şansı elde ediyordu. Bütün bunlar kendi işine yarıyordu. Bu şekilde paralel yapıyı, işbirliği içerisinde ittifak içerisinde bir anonim şirket mantığıyla kendileri kurup kullandılar. 7 bin kişini dinlendiğinden de başbakanın haberi var. Bunlar kendi ceplerinden harcama yapmıyor herhalde. Araca, personele, binaya ihtiyaç var. Bunların hepsi paralel yapıdan maaş mı alıyor. Hayır. Bildiğin emniyete bağlı polis. Nereye ne ödediğini bilmiyor mu bu hükümet. Bilmedikleri tek şey, bu 7 bin kişi içerisinde Başbakan ve etrafındaki küçük bir gurubu da dinliyorlardı. İşte bu kısım başbakanın bilgisi dışındaydı. Bundan habersizdi. İşte paralel yapı burada iktidara karşı devreye girmişti." 

"BİZİMKİNİN İLK REFLEKSİ BİLAL'İ ARAMAK OLMUŞ PARALARI SAKLA OLMUŞ"

Yolsuzluk operasyonlarına değinen Demirtaş, "Kendinize güveniyorsanız, bu konuda temiz olduğunuz inanıyorsanız, sağa sola müdahale etmeyi bırakın açık şeffaf bir yargılamanın önünü açın yargıya müdahale etmeyin. Bir başbakan sabah uyandığında bakanlarının çocukları yolsuzluk operasyonu ile göz altına alınmış, yakın çevresi hırsızlık iddiası ile göz altına alınmış bir Başbakan ilk refleks olarak ne yapar? Bütün bu meseleyi anlamaya çalışır değil mi? Bizim ki ne yapmış oğlunu aramış. Bizimkinin ilk refleksi Bilal'i aramak olmuş paraları sakla olmuş. Bu durum, bu bir Başbakan refleksi midir? Yoksa suçüstü yakalanma ihtimali olan bir hırsız refleksi mi? Herkes kendisini Başbakanın yerine koysun. Siz gün içerisinde en az 5 kez oğlunuzu arayıp bu paralar ne oldu sıfırlandı mı bunun takibini yapacaksanız. 77 milyonluk ülkenin bir Başbakanına yakışır mı?" ifadelerine yer verdi.

"BAVULLARLA AKŞAMA KADAR ÇOCUĞU O KADAR NİYE YORUYORSUN?" 

Resmi Başbakanlık sitesinden alınan mal varlığı beyanındaki bilgileri de paylaşan Demirtaş, "Evdeki hesap buraya uymuyor. Hadi evde biriktirdin. Peki telaşla niye saklıyorsun? Senin paransa, helal paraysa, kaynağını açıklayabiliyorsan bu ne telaş? Bavullarla akşama kadar çocuğu o kadar niye yoruyorsun? Çocuğa da yazık taşı taşı öğlene kadar 30 milyon yine evde. Yer yok evlerde yer yok. Kimse almıyor. Mübarek odun değil, kömür değil. Ses kayıtlarında hepsi var. Komploysa dediğim gibi çok kolay 20 dakika. Değilse paranın taşınması bile 1 gün sürmüş. 1 gün boyunca para taşıyacağınıza 20 dakikada ses kaydınızı ölçtürün montaj mı değil mi ses size ait mi değil mi ortay çıksın. Öğlen saatlerinde evde kaldığı iddia edilen 91 trilyon. Ne kadar taşınmış bilmiyoruz" diye konuştu. 

"HİÇ BİRİNİZ TEMİZ DEĞİLSİNİZ BU SUÇU BİRLİKTE İŞLEDİNİZ"

Demirtaş, "Siz de hesap vereceksiniz. Paralel yapılar da hesap verecek. Hiç biriniz temiz değilsiniz. Bu suçu birlikte işlediniz. Şimdi birbirinizle çatışıyorsunuz diye aranızdan birini temiz ilan edip kuyruğunuza takılma gibi bir durumumuz olamaz. Herkesin halka hesap vermesi lazım. Cemaat kendi içindeki paralel yapılardan rahatsız ise, cemaati kullanarak halka kan kusturan, komplo ile şantaj ile insanların hayatlarını zehir edenlerden hesap sorulmasının önünü açmaz ise cemaat bu işin bizzat sorumlusudur. AKP Başbakan dahil olmak üzere, hırsızlık, rüşvet, yolsuzluğa bulaşmış her kim olursa olsun soruşturmaya kendini dahil etmez ise AKP'nin tamamı bu işe bulaşmış olur. Bu işlerin artık üstünün örtülmesi mümkün değildir. Başbakanın yapması gereken, elindekini bırakıp teslim olmak. Kaçacak yer yok. Adalete teslim olacaksınız. Giderken bu ülkeyi kaosa sürükleme. Kendini bu saatten sonra kurtaramayabilirsin. Ama bu ülkeyi kurtarabilirsin. Kendini denetime açabilirsin" ifadelerine yer verdi.