Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 23 Haziran İstanbul seçimleriyle ilgili yaptığı açıklamada "Öcalan'ın elinde sihirli değnek yok elbette. Barış ve demokrasinin gelişmesi, toplumun süreçlere aktif katılımı ve kesintisiz mücadelesiyle mümkün olacaktır." diye konuştu.
Abone olSelahattin Demirtaş, 23 Haziran'da yenilenecek İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı seçimi ve gündeme dair diğer konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. PKK'nın sözde lideri Abdullah Öcalan, Anadolu Ajansı'nın (AA) aktardığına göre İstanbul seçimlerinde HDP'ye tarafsızlık çağrısı yaptı. Demirtaş'ın söz konusu açıklamaları, Öcalan'ın çağrısından önce yaptığı tahmin ediliyor.
Yeni Yaşam gazetesinde yer alan habere göre Selahattin Demirtaş, yöneltilen sorulara şu şekilde yanıt verdi:
Tekrar seçim için nasıl bir mesajınız var?
YSK'nin hukukla, yasayla bağdaşmayan kararı nedeniyle 23 Haziran'da tekrarlanacak İstanbul seçiminde, HDP'nin tavrında herhangi bir değişiklik olmadığı biliniyor zaten. Ben 23 Haziran'da HDP seçmeninin çok daha kararlı bir şekilde, daha yüksek bir katılımla sandığa gideceğini düşünüyorum. Ortada ciddi bir seçmen iradesi gasbı var. Gasp edilen iradeye karşı İstanbul'daki yurttaşların bu defa bağırlarına taş basmadan, kendi iradelerini ve haklarını koruyacaklarına inanıyorum.
AK Parti'nin ve MHP'nin Kürt seçmenine ilişkin bir soruyu da Demirtaş, şu ifadelerle yanıt verdi:
Kürt ve Kürdistan kavramları tarihi, sosyolojik ve coğrafi gerçekliklerdir. Kim bu kavramları ifade etmek isterse edebilir tabii. Sonuçta bu kavramları kullanmak kimsenin tekelinde değil. Binali Yıldırım'ın da, Devlet Bahçeli'nin de kullanmasında elbette hiçbir sakınca yok. Hatta mümkünse daha sık kullansalar iyi olur. Fakat bunun aktüel bir siyasi karşılığının olmayacağından da eminim. Kendileri de biliyordur. Kürtleri aldatılması çok kolay saftirikler gibi görenler hep yanıldılar, yanılmaya da devam edecekler. Kürtler bu türden yüzeysel söylemlere göre siyasi tavır belirlemezler kanımca; söylemden çok eyleme bakarlar. Eyleme bakınca da her yerde zulüm, hakaret, adaletsizlik ve savaş politikalarını görüyorlardır. Dolayısıyla bu tür söylem sahipleri, kendileri için meseleleri kavramaktan oldukça uzak, sıradan ve ucuz bir profil çizmek dışında bir etki yaratamazlar
Tahliye iddiaları
Anlaşmayla tahliye edileceği iddialarına da cevap veren Demirtaş, "Bu türden tartışmaların yapılmasını engellemek mümkün değil. Siz ne söylerseniz söyleyin, birileri hep böyle yaklaşacaktır. Ama bizim de bu süreçleri ve algıları ve bize karşı yürütülen manipülatif operasyonları doğru okuyup iyi yönetemediğimizi de görmemiz gerekir. Seçilmişlerin rehin alınıp hapse atılmasına yıllardır sessiz kalmaktır asıl eleştirilmesi gereken, bırakılmaları değil. Kaldı ki böyle bir şey de yoktur. Pazarlık iddiaları tümüyle manipülatif, tümüyle dayanaksız iddialardır." dedi.
Öcalan'ın mesajları
Abdullah Öcalan'ın, Suriye vurgusu ve "Kürtsüz Türk olamaz" sözlerine yorumlayan Demirtaş, "Tabii öncelikle, açlık grevlerinin daha fazla can kaybı yaşanmadan ve talepler karşılanarak bitmiş olması sevindiricidir. Sekiz yıl aradan sonra Sayın Öcalan'ın avukatlarlarıyla görüşmeye başlaması da çok önemlidir. Sayın Öcalan'ın, beklendiği gibi oldukça güçlü, barış ve demokratik siyasete vurgu yapan mesajlar veriyor olması tüm kesimlerce eminim dikkatle takip ediliyordur. Kendisine imkan sunulması, önünün açılması halinde birkaç ayda barış ve demokrasi için büyük gelişmelerin yaşanabileceğine geçmişte hepimiz tanklık ettik. Bu defa böyle bir dönem olur mu, olursa nasıl olur, henüz bilinmiyor. Ama Sayın Öcalan'ın bu konudaki gücü, samimiyeti ve iradesi konusunda sanırım artık herkes hemfikirdir." diye konuştu.
Elinde sihirli değnek yok elbette
Devlet ve hükümet ne yapar, nasıl yaklaşır bilemeyiz. Zaten Öcalan da seçim sonrasını işaret ederek tarafların tavrını ancak o zaman görebileceğiz dedi. Fakat HDP başta olmak üzere demokrasi güçlerinin, Kürt siyasi hareketinin, ciddi bir şekilde ve bugüne kadar görülmemiş derinlikte, samimiyetle demokrasi mücadelesine, demokratik siyasete hazırlanması gerekir. Çok yönlü, kapsamlı, yaratıcı, yenilikçi bir perspektifle herkesin ve her kesimin özeleştirel bir duruşla, tarihi bir demokratik hamleyle, bu yönlü mücadeleye açık olmasında yarar var. Sayın Öcalan'ın elinde sihirli değnek yok elbette. Barış ve demokrasinin gelişmesi, toplumun süreçlere aktif katılımı ve kesintisiz mücadelesiyle mümkün olacaktır. Önümüzdeki günlerde neler olacağını göreceğiz hep birlikte. Fakat bizler Sayın Öcalan'a barış ve demokrasi girişimleri noktasında güveniyoruz; elbette kendisinin yanında olacağız. Umarım Kürdüyle, Türküyle herkesin yararına olacak gelişmeler yaşanır.