HDP'nin tutuklu eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Muhalefetteki milliyetçi odaklar demokrasi ittifakına ısrarla engel olmaya devam edeceklerse HDP’nin öncülüğünde üçüncü bir ittifak ilan edilebilir." açıklaması yaptı.
Abone olEdirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, demokrasi güçlerinin beş temel ilke etrafında bir araya gelebileceğini söyleyerek, “Bana göre, eğer muhalefetteki milliyetçi odaklar demokrasi ittifakına ısrarla engel olmaya devam edeceklerse bu durumda HDP’nin öncülüğünde üçüncü bir ittifak, ‘demokrasi ittifakı’ olarak ilan edilebilir” ifadelerini kullandı.
İttifak için 5 ilke sıraladı
Yeniyaşam gazetesine konuşan Demirtaş'ın, “Özetle ifade etmeye çalıştığım ilkeleri uygun gören tüm kesimler de bu ittifakta yer alabilirler” diyerek sıraladığı ilkeler şöyle:
1) Güçlü temsil ve demokratik yönetim biçimi (Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem),
2) Bağımsız ve tarafsız yargı,
3) Basın, örgütlenme, gösteri, düşünceyi açıklama özgürlüklerinin garanti altına alınması ile serbest seçim,
4) Kamu atamalarında liyakat dışında hiçbir kriterin esas alınmaması,
5) Demokratik ve sivil bir anayasa yapılması ile Cumhuriyet’in temel ilkelerine sahip çıkılarak toplumsal barışın sağlanması.
"HDP ile birlikte AK Parti’yi de kapatmaları gerekir"
HDP’ye açılan kapatılma davasının beklenmedik bir şey olmadığını ifade eden Demirtaş, “MHP’nin baskısı ve AK Parti’nin desteğiyle bu davanın açılacağı belliydi. Seçimlere endeksli, tümüyle siyasi bir davadır. Anayasa Mahkemesi hukuku esas alırsa HDP’nin aklanması gerekir. Yok, eğer çözüm sürecinin bir partneri olduğu için HDP’yi kapatacaklarsa HDP ile birlikte AK Parti’yi de kapatmaları gerekir. Çünkü İmralı ve Kandil’e giden HDP heyetleri 6551 nolu yasa güvencesinde, Erdoğan’ın ve hükümetin isteği ve desteğiyle gitmişlerdir” diye konuştu.
Aslında PKK ve Öcalan ile görüşme yapan biz değiliz, Erdoğan’ın kendisidir.
“Aslında PKK ve Öcalan ile görüşme yapan biz değiliz, Erdoğan’ın kendisidir. Biz, görüşen taraflar arasında hem kolaylaştırıcı olduk hem de görüşen taraflara kendi çözüm önerilerimizi sunduk. Ama ne Kandil’in ne de İmralı’nın muhatabı biz değildik. Resmi muhatap Erdoğan ve hükümetin bizzat kendisiydi” diyen Demirtaş, “İktidarın AİHM kararına direnmesi mümkün mü? İktidar kararı uygulamazsa bunun Türkiye’ye faturası ne olur?” sorusuna da şöyle yanıt verdi:
“En büyük faturayı halkımız sandıkta AK Parti’ye çıkaracak”
“Zaten uygulamıyor ya işte. Ne hukuk tanıyorlar ne de ahlak. Hükûmet ne yapar bilmiyoruz ama bizim baskılara karşı direneceğimiz kesin. En büyük faturayı da halkımız sandıkta AK Parti’ye çıkaracaktır.”
“AK Parti tam bir bozgun ve dağınıklık halinde; panik ve korku içindeler”
Son olarak Demirtaş, “Halkımız çok büyük zorluklar çekti, çekiyor. Durumun giderek ağırlaştığının da farkındayım. Ama herkes şundan emin olsun ki, AK Parti tam bir bozgun ve dağınıklık halindedir. İktidarlarının en zayıf dönemini yaşıyorlar. Kimse esip gürlemelerine aldanmasın, panik ve korku içindeler” değerlendirmesinde bulundu.