İNTERNETHABER'in ortaya çıkardığı skandal büyüyor. Gözler firma ve firmayla bağlantılı isimlerde...
Abone ol
ZÜBEYİR KINDIRA
İNTERNETHABER-ÖZEL
ANKARA- TBMM'de taşeron olarak temizlik hizmeti veren Adalı firmasındaki bazı çalışanlar başta olmak üzere bazı kadrolu personel ve bürokratların yakınları ve çocuklarının da adının karıştığı skandal iddialar ile ilgili soruşturma derinleşiyor.
İNTERNETHABER'in ortaya çıkartığı şok iddialar Meclis'te gergin günler yaşanmasına neden oldu. Bürokratlar arasında yoğun bir tartışma konusu haline dönüşen skandal iddia ile ilgili muhakkik Hüseyin Yakar'ın soruşturmayı derinleştirdiği belirlendi.
SORUŞTURMA DERİNLEŞTİ
Soruşturmayı yürüten Yakar; eski personel İzzet Özmen'in yazılı ihbar mektubu ile belirttiği iddiaları tek tek araştırıyor. Görgü tanıkları ve geçmişe dönük belgeleri de inceleyen muhakkik, özellikle Adalı firması ile bu firmayı denetlemek ve çalıştırmakla görevli bürokratların ilişkisine yöneldi.
AKRABALARA REFERANS SORUNU
Özellikle İçhizmetler Müdürü Recai Çırpan'ın yakın bir akrabasının ve yardımncısı Salih Kurnaz'ın oğlunun bu firmada işe alınmasının, muhakkik tarafından rapora özellikle eklendiği öğrenildi. Bürokratların yakınlarına referans olmasının yanı sıra, özellikle Kurnaz'ın firma ile yakın ilişkide olduğu, bazı eleman alımlarını firmaya dikte ettiği de yine raporun ilginç bölümlerinden biri olacak.
MÜDÜRÜN ATAMASINDA SORU İŞARETLERİ
Bülent Arınç tarafından TBMM'ye müdür yardımcısı olarak atanan Salih Kurnaz'ın Tedaş'ta görevli memur iken; doğrudan 6100 göstergeli bir kadroya atanması da müfettiş incelemesine girdi. Atamanın usulsüz olduğu, 2 yıllık bir okul mezunu olduğu ileri sürülen Kurnaz'ın, 4 yıllık eğitim gerektiren bir kadroya atanmasının da kurallara uygun olmadığı iddiası var. Müfettiş, bu atamayı da incelemeye aldı.
SABIKASI KABARIK AMA TAKDİRLİ
Diğer yandan; iddiaları ile Meclis'i karıştıran İzzet Özmen, iddialarına ilişkin yapılan yazılı açıklamada kendisine yönelik; "sabıkası kabarık" iddialarına yanıt verdi. TBMM'de görev yaparken 2005 yılında üst amirleri tarafından verilen özel teşekkür belgesini hatırlatan Özmen, "Hakkımda 17 tane disiplin kaydı bulunduğu söyleniyor. 29 bin TL borcum olduğu için ayrı ayrı sayılan dosyalar bunlar. Kaldı ki, neredeyse tümünü ödedim. TBMM'de 300 bin TL borcu olanlar var. Ben 30 bin TL borç nedeniyle suçlanıyorum" dedi.
PERFORMANSINIZA TEŞEKKÜRLER
Özmen'e verilen teşekkür belgesi,31 Aralık 2005 tarihini taşıyor. Dönemin İç Hizmetler Müdürü Yılmaz Yalçın imzalı belge şöyle:
"Müdürlüğümüzü vizyon, misyon ilke , amaç ve hedefleri çerçevesinde yürütülün hizmetlerin yerine getirilmesinde; görev alanına giren işleri görev bilinciniz, sorumluluk duygunuz, uyumlu ve disiplinli çalışmalarınızla hizmet standartlarınıza uygun ve doğru olarak yapmaya çalıştığınız değerlendirilerek ekip, anlayışı çerçevesinde gösterdiğiniz performans tarafımdan tespit edilmiştir. 2005 yılı içinde şahsınızda görülen bu örnek performansınızdan dolayı teşekkür eder, başarılarınız devamını dilerim."
MECLİS'TEYKEN İHBAR ETMİŞ
TBMM'de yapılan yazılı açıklamada; İzzet Özmen'in; Meclis'ten gönderilmeden önce bu iddiaları gündeme getirmediğine ilişkin tez de yanlış çıktı. Özmen'in, kendisi ile ilgili yapılan soruşturma sırasında tüm bu iddiaları gündeme getirdiği; hem o soruşturma belgeleri içinde; hem de o dönemde olayda adı geçen bürokratların verdiği ifadelerle ortaya çıktı. İddiaların ciddiye alınmadığı ve Özmen'in bu iddialar ile üstlerine ve çalışma arkadaşlarına iftira attığı düşüncesiyle, iddiaların üstünün kapatıldığı öne sürüldü.
İŞTE BELGESİ
Özmen'e 17.03.2009 tarihinde verilen savunma alınmasına dair A.01.0.GNS.0.13.00.01/310 sayılı ve Destek Hizmetleri Daire Başkanı M. Fatih Uğurlu imzalı yazıda; "Özmen'in 23-24-25/Şubat/2009 günleri Adalı firması yetkilileri, iç hizmetler müdürlüğünün müdür, şef ve yönetim memurlarına bıraktığı yazı içeriğinde ve şifai olarak anlattığı iddialardan" söz ediliyor.
BELGELER VE DELİLLER GİZLENİYOR MU?
Özmen'in o tarihte verdiği olayları anlatan 2 sayfalık ihbar yazısının üstlerine ulaştığı belirtilirken, o belgede yazılan iddialar ise gizleniyor. Bu iddiaların daha önce dile getirilmediği ileri sürülüyor. Oysa hem yazılı hem sözlü olarak verilen bu ihbar mektubuna ilişkin savunma istendiği ise söz konusu belge ile kayıtlara geçirildi. Savunma isteme yazısı kayıtlara girerken, verilen savunmanın kayıtlarının usulsüz olarak yok edildiği de ileri sürülen bir başka iddia. Muhakkikin bazı belgelerin yok edilmesi ve delil karartma yoluna gidilmesi olasılığını da göz önüne aldığı belirtiliyor.