BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  POLİTİKA

Şehitlerimizin kanı yerde kalmadı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Eskişehir'de Türk Dünyası Kültür Başkenti programında konuştu.

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bu geniş coğrafya üzerinde, toprağa dökülen her bir damla gözyaşı, bizim hepimizin ortak acısının ifadesidir. Tıpkı kardeşler gibi tıpkı bir ailenin fertleri gibi dertlerimiz, elemlerimiz, hüzünlerimiz, sevinç ve coşkularımız birdir ve beraberdir'' dedi.

Atatürk Stadı'nda düzenlenen, ''Eskişehir, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti'' programında konuşan Erdoğan, Türkiye'nin, her mesele karşısında güçlünün değil, haklının yanında yer alan, adaletle, hakkaniyetle ve vicdanla tavır belirleyen bir ülke olduğunu söyledi.

Erdoğan, 2010 yılında Mavi Marmara gemisinin Gazze'ye sadece insani yardım ulaştırmak için yola çıktığını hatırlatarak, şöyle devam etti:

''Silah taşımıyordu, silahlı yolcular taşımıyordu. Bebek maması, battaniye, yani insani yardım malzemesi taşıyordu. Bu yardım gemisi, Akdeniz'de, uluslararası sularda saldırıya uğradı. Maalesef 9 kardeşimiz şehit oldu. Bu saldırıyı sineye çekmedik, bu eylem karşısında boyun eğmedik, bu saldırının örtbas edilmesine müsaade etmedik, özür istedik, tazminat istedik. Filistin'e ablukanın kalkmasını istedik ve haklı taleplerimiz karşılanıncaya kadar geri adım atmadık. Dün İsrail Başbakanı ile görüşmemizde bizden özür dilendi ve ben de Türk halkı adına bu özrü kabul ettim. Tazminat talebi kabul edildi ve ablukanın kaldırılacağına dair söz verildi. Hak yerini bulmuştur. Mavi Marmara şehitlerinin kanı evelallah yerde kalmamıştır. Onlar, şehadet mertebesine ulaşmışlardır. Filistin'in haklı mücadelesi bir kez daha yücelmiştir. Bu vesileyle tekrar şehitlerimizi rahmetle anıyor, Filistinli kardeşlerimize de selam yolluyorum, milletim adına yolluyorum, şahsım adına yolluyorum.''

BİRLİK MESAJI

Bütün insanlığın, tek bir annenin ve tek bir babanın çocukları olduğuna işaret eden Erdoğan, şunları söyledi:

''Bizler birbiriyle tanışmak için, konuşmak, kucaklaşmak için farklı renklerle farklı dillerle yaratılmış tek bir yaratıcının kullarıyız. Aynı ailenin, aynı inancın, aynı medeniyet havzasının evlatları olmak bizleri daha da yakınlaştırıyor. Aynı sofrada oturmuş, aynı ekmeği bölüşmüş, aynı gönül dilini konuşuyor olmak bizleri birbirimize özellikle de şu havzada çok daha sorumlu hale getiriyor. Bizler hepimiz, bir elin parmakları gibi birbirine yakın, bir elin parmakları gibi aynı kolun kardeş uzuvlarıyız. Biz bu coğrafyada aynı dili konuşan insanlar olarak değil, aynı tarihi, aynı medeniyeti, aynı mazi ve istikbali paylaşanlar olarak da kader ortaklarıyız.

Bu geniş coğrafya üzerinde, toprağa dökülen her bir damla gözyaşı, bizim hepimizin ortak acısının ifadesidir. Tıpkı kardeşler gibi tıpkı bir ailenin fertleri gibi dertlerimiz, elemlerimiz, hüzünlerimiz, sevinç ve coşkularımız birdir ve beraberdir. Diller farklı olabilir, lehçeler, şiveler farklı olabilir. Aramıza sınırlar, aramıza mesafeler girmiş olabilir ama biz Kazak, Türkmen, Kırgız, Özbek, Tuva, Tatar, Başkurt, Gagauz, Anadolu Türkü, Balkan Türkü ve daha niceleriyle aynı beden ve aynı yüreğiz... Bu geniş coğrafyadaki diğer kardeşlerimizle Kürt, Arap, Acem, Gürcü, Laz, Boşnak, Afgan, Paki, Bengal, Arnavut, Pomak ve daha niceleriyle aynı yolun aynı istikametin aynı menzilin yolcularıyız.

Ahmet Yesevi, Horasanlı Hacı Bektaş gibi, Hazreti Mevlana gibi, Ankaralı Hacı Bayram Veli gibi, Kastamonulu Şeyh Şabani Veli, Malatyalı Niyazi Mısri, Bağdatlı Fuzuli, Diyarbakırlı Ahmedi Hani, Bitlisli İdris gibi, İstanbullu Şeyh Galip gibi, Eskişehirli Yunus gibi aynı gönül dilinin, aynı gönül yolunun erenleriyiz. İşte onun için Hacı Bektaş Veli gibi diyorum ki, tüm bu geniş coğrafya içinde hep birlikte bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız. Yine Yunus Emre gibi diyorum ki, yaratılanı yaratandan ötürü seveceğiz. Allah kardeşliğimizi ve muhabbetimizi daim eylesin. Rabbim bizi birbirimizden ayırmasın, ülkelerimiz geniş coğrafyamız, tüm yeryüzü barış içinde, huzur içinde refah içinde geleceğe yürüsün.''

ESKİŞEHİR HAK EDİYOR

Başbakan Erdoğan, Eskişehir'in 2013 yılı boyunca Türk dünyasına kültür başkentliği yapacak olmasından büyük memnuniyet duyduğunu belirterek, Eskişehirlileri tebrik etti.

Şehrin farklı renkleri ve hoşgörü iklimiyle kültür başkenti olmayı hak ettiğini vurgulayan Erdoğan, bu sene gerçekleştirilecek etkinliklerle Eskişehir'in, Türk dünyasının kültür başkenti olarak, Yunus Emre'nin, Nasrettin Hoca'nın, Şeyh Edebali ve Ertuğrul Gazi'nin sevgi ve barış mesajlarını en güzel şekilde ileteceğini belirtti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Eskişehir'in UEFA standartlarında yeni bir stada kavuşturulacağı müjdesini de vererek, 107 milyon TL'ye mal olacak stadın temelinin haziran ayında atılacağını kaydetti.