Şehit eşinden kardeşlik dersi

Eşi bombalı saldırıda şehit düştü. Ama o örnek projelere imza atıyor. Van'da zora düşen bir Kürt aileye yardım elini uzattı.

Bitlis'in Güroymak ilçesinde yola döşenen mayının patlatılması sonucu 7 silah arkadaşıyla birlikte şehit olan polis memuru Şaban Kılıçaslan'ın eşi İnci Kılıçaslan, örnek projelere imza atmaya devam ediyor.

Eşi şehit olduktan sadece bir hafta sonra acısını unutup Van depreminde çaresiz kalan Kürt kökenli ailelere yardım kampanyası başlatan Kılıçaslan bu kez de Kürt kökenli bir aile ile kardeş aile olarak onlara maddi anlamda yardım etmeye başladı.

Kılıçaslan 1986 yılında Van'dan iş ekmek umuduyla Adana'ya göç eden Naif (53) ve Lalihan Öner (41) çiftiyle liseye giden oğlu sayesinde tanışarak onlarla kardeş aile olmaya karar verdi. İnşaat işçisi olarak çalışan ve 2 kız 6 erkek 8 çocuğu bulunan Naif Öner, Adana'da bölücü törer örgütü PKK lehine sık sık daha önceleri korsan gösterilerin yapıldığı Ova Mahallesi'nde oturuyor. Şehit eşi tek başına ya da çocuklarıyla birlikte buralara gelerek bu aileye hem maddi hem manevi destek sağlıyor. 8 çocuğunun da işi olmayan büyük oğlu Raif Öner (23) Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde askerliğini komando olarak yaptı. Bu durum karşısında etkilenen şehit eşi Kılıçaslan, aileye her türlü yardımı yapıp sürekli onların yanında oluyor

Kılıçaslan, kötülüğün başaramadığı şeyleri sevgiyle, iyilikle, güzellikle, yapmaya çalıştığını belirterek, "Bomba benin eşimin bulunduğu araçta değil bizim evde patladı. Demek ki sert bir şey yaşamam gerekiyormuş ki duygularım açılsın. Ya da rabbimin hesabı farklı ben ona uyuyorum. Nefret bana göre bir duygu değil hiçbir zamanda olmadı. Kötü bir şey olduğunda hep aksini yaptım. Mesela babam bana kızdığında ona küsmedim yanına sokuldum. Bir yerden kötülük geldiğinde oraya geri kötülük ya da nefretle karşılık vermek iyi bir duygu değil. İnsani bir duygu değil yani" dedi.

Kılıçaslan çözüm sürecini de değerlendirerek, "Kavgayla bir yere varmak mümkün değil bir sorun varsa onu konuşarak çözmek en doğrusu. Her zaman öyle olmuştur zaten. Başbakanımıza güveniyoruz bu sorunu çözecek" diye konuştu.

Lalihan Öner ise yarı Kürtçe, yarı Türkçesi ile kendisinin her zaman barış istediğini söyleyerek, "Şehit eşinin bizimle kardeş aile olmasına çok sevindim. Bizimle kardeş olması çok güzel. O benm ablamdır ben onu ölüme kadar severim. Bize destek verdiği için çok teşekkür ederim" dedi.

Naif Öner ise şuan Kürt, Türk diye bir ayrım olmadığının altını çizerek, "Hepimiz kardeşiz. Hepimiz bir bayrak altında yaşıyoruz, bizim kimliğimizin üzerinde Türkiye Cumhuriyeti yazıyor, Kürt’ün de aynı Türk’ünde aynı" şeklinde konuştu.

Şehit eşinin kendilerine sahip çıktığını belirten Öner şunları kaydetti:

"Bu abla bize sahip çıkıyor, ona çok teşekkür ederim Allah razı olsun. Türkiye’de bir kardeş dağda, bir kardeş askerde, bunlar birbirini vuruyor. Bu durum saçma sapan bir şey. Şimdi dağdakiler de, insan gibi gelip evde oturmak istiyor, askerdekilerde rahat askere gidip gelmek istiyor. Bu saçma sapan bir şeydir ne yapmak istiyorlar, amaçlar nedir. Herkes pişman ama iş işten geçmiş. Ben dağda ölene de, askere de, polise de üzülüyorum, benim ciğerim yanıyor. Bu kan dursun bu savaş nedir yani."