BIST 8.625
DOLAR 34,35
EURO 37,48
ALTIN 3.024,70
HABER /  GÜNCEL

Şehit diplomat eşinden Ermenistan Cumhurbaşkanına açık mektup

Türk diplomatları şehit eden Ermeni teröristin ABD'deki kalıntılarınının Erivan'daki askeri mezarlığa gömülmesinin ardından, şehit diplomat Demir'in eşi emekli Büyükelçi Melek Sina Baydur Demir, Ermenistan Cumhurbaşkanı Armen Sarkisyan'a açık mektup yazdı

Abone ol

Türkiye'nin Los Angeles Başkonsolosu Mehmet Baydar ile Muavin Konsolos Bahadır Demir'i 27 Ocak 1973'te şehit eden Ermeni terörist Gurgen Yanikian'ın ABD'deki cenazesinin kalıntılarının Erivan'daki askeri mezarlığa götürülerek törenle gömülmesinin terörizmi teşvik suçu teşkil ettiği yönündeki tepkiler sürerken, şehitlerin aileleri özür bekliyor.

Baydar ve Demir'i 27 Ocak 1973'te şehit eden Ermeni terörist Yanikian'ın ABD'nin California eyaletinin Los Angeles kentinde bulunan cenazesinin kalıntılarının 5 Mayıs'ta Erivan'daki Askeri Mezarlığa törenle gömülmesi Türkiye'den ve şehit diplomat Demir'in eşi emekli Büyükelçi Melek Sina Baydur Demir'den tepki aldı.

Türkiye, Dışişleri Bakanlığı tarafından 6 Mayıs'ta yapılan yazılı açıklamayla olayı şiddetle kınadı.

Azılı bir teröristi kahraman olarak yüceltmeye yeltenen eylemin terörizmi teşvik suçu teşkil ettiği ve asla kabul edilemeyeceği belirtilen açıklamada, "Devletine sadakatle hizmet ederken şehit düşen tüm görevlilerimizi ve aile bireylerini bu vesileyle bir kez daha saygı ve rahmetle anıyoruz." ifadesine yer verildi.

"Can çekişen iki insanı başlarından vuran biri nasıl kahraman sayılabilir?"

Türkiye'nin tepkisinin ardından şehit diplomat Demir'in eşi emekli Büyükelçi Demir de Ermenistan Cumhurbaşkanı Armen Sarkisyan'a hitaben 27 Mayıs'ta bir açık mektup kaleme aldı.

Avrasya İncelemeleri Merkezinin (AVİM) internet sitesinde yer alan mektupta Demir, basın aracılığıyla öğrendiği bu gelişme karşısında duyduğu şaşkınlık, üzüntü ve tepkiyi Sarkisyan'ın dikkatine sunmanın gerekli olduğunu düşünerek bir "açık mektup" kaleme almaya karar verdiğini belirtti.

Yanikian adlı bir ABD vatandaşının 27 Ocak 1973'te ABD'nin Santa Barbara kasabasında Türkiye Cumhuriyeti'nin Los Angeles Başkonsolosu Baydar ile Konsolos Demir'i önceden hazırladığı bir plan çerçevesinde hunharca öldürdüğünü hatırlatan Melek Sina Baydur Demir, olayla ilgili Santa Barbara Mahkemesinde görülen davada Yanikian'ın suçunu kabul ettiğine ve ömür boyu hapse mahkum olduğuna dikkati çekti.

Sarkisyan'ın bu olay ve mahkeme süreci hakkında bilgi sahibi olduğunu düşündüğünü ifade eden Demir, mektubuna şöyle devam etti:

"Beni şaşkınlığa düşüren, üzen ve bu açık mektubu kaleme almama yol açan olay, bu şahsın mezarının ülkeniz başkentine taşınarak askeri mezarlığa törenle defnedilmesidir. Benim bildiğim askeri mezarlıklar ülkesini savunmak amacıyla hayatlarını kaybeden kahramanlara ayrılmış alanlardır. Savunmasız, barışçı, masum iki diplomatı yalan söyleyerek bir cinayet mahalline çeken ve onları önceden hazırladığı tabancalarla vuran ve bununla da yetinmeyip yerde can çekişen iki insanı başlarının ortasına dayadığı tabancasıyla birer kez daha vuran kişi nasıl kahraman sayılabilir?

Ayrıca mahkemede amacının başkalarına örnek olmak olduğunu beyan eden bu şahsı davanın savcısı siyasi terörist olarak vasıflandırmıştır. Böyle hasta ruhlu cani bir kişiye kahraman muamelesi yapmanın arka plandaki nedenleri arasında iç veya dış politika öncelikleri olduğu gayet açıktır. Bu eylemin çağın belası olan terörizmi teşvik edici olduğu düşünülmüyor mu?"

Şehit diplomat Demir'in eşi Baydur Demir, Sarkisyan'a kendisinin emekli bir büyükelçi olduğunu hatırlatarak, "Dış politika konusunda başarılı bir temsilcinin ülkeler arasında mevcut sorunlara barışçı çözüm bulunması veya ileride muhtemel anlaşmazlıklara önlem alınması amacıyla gerek resmi makamlar nezdinde gerek topluma yönelik çaba göstermenin gereğini ve önemini çok iyi bilirim. Bir cani ile ilgili olarak gerçekleştirilen bu eylemin iki komşu ülke arasında nasıl barışa hizmet eden bir yansıması olabilir ki?" diye sordu.

Dostluk ilişkileri oluşturmak ve pekiştirmek amacı güdülmediğinde geriye sadece rencide olmuş ailelerin kaldığını vurgulayan Baydur Demir, "ailelerin özür beklemeye haklarının doğduğunu" vurguladı.