BIST 9.726
DOLAR 34,66
EURO 36,40
ALTIN 2.948,87
HABER /  GÜNCEL

Şehit annelerine çok ağır itham

Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Tansel Çölaşan, AK Partiye oy veren şehit annelerinin de suçlu olduğunu öne sürerek ağır ithamlarda bulundu.

Abone ol

"Şehit olan çocukların anneleri yarın gitsin aynı siyasete oy versin, onun siyasetiyle böyle yıprandı böyle şehit oldu."

Bu skandal sözler ve ağır ithamlar Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Tansel Çölaşan'dan geldi.  Balıkesir'de Kuzey Ege Gazeteciler Cemiyeti'nin toplantısında konuşan Çölaşan, bugüne kadar söylenmemiş olanı söyleyerek bir kez daha şaşırttı:

"Şehit olan çocukların anneleri yarın gitsin aynı siyasete oy versin onun siyasetiyle böyle yıprandı böyle şehit oldu. Onların da suçu var. Tamamen sivil bilmem ne. Tamamen giderilmiş bir toplum. Hepimiz suçluyuz. Öte yandan yargı. İstanbul, Ankara barosu bir saniyede kendi aralarında ayrıldılar. Ankara Barosu'nun başkanı halk partisinin başkanı olmak istiyor. Kılıçdaroğlu'nun yanına yaklaştı. İstanbul Barosu yalnız kaldı. Biraz daha sivri konuşuyordu, onu sevmedi Kılıçdaroğlu, Ankara Barosu biraz daha yumuşak onu sevdi. Onu aldı yanına bir anda ikisi aynı görüşte olan iki baro bir anda birbirlerine başkanları kişisel olarak aynı menfaati çaktırmadan düştükleri çukuru ben algılıyorum. Onlar söylemezler bir de yalancı derler. Ama öyle oldu. Birbirleriyle aynı görüşteki iki baro ayrıldı."

IŞIK KOŞANER İÇİNİ DÖKMÜŞ NE VAR BUNDA?

Işık Koşaner'inmedya için söylediği 'para için anasını bile satar' sözünü ADD başkanı Tansel Çölaşan şu ilginç sözlerle değerlendirdi:

"Bir şeyi bütün görmemiz lazım. O konuşmada sadece bu yok. Onun dışında çok daha farklı şeylerde var. Söylediğiniz şeyler aslında hepimizin iki kişi olarak oturduğumuzda hatta üç kişi oturduğumuzda çok rahatlıkla konuşabildiğimiz dostça kalbimizi döktüğümüz, içimizi döktüğümüz konular, konuşmalar. Bunların içinde maksadını açmış konuşmalar da olabilir çünkü hepimiz yapabiliyoruz bunu. Orada söylediği 'anasını satar' sözünü dinlemiş değilim. Gazetede takip ettiklerimin içinde böyle bir şey yok. Cumhuriyetin içinde başlıkların içinde görmedim. Var olduğunu söylüyorsunuz onun için söyleyeyim. Belli basın gerçekten böyle. Para için yapabilir. Ona birisi bir şeyler verdiği zaman bavullar dolusu evrak. Götürülüp cumhuriyet savcılığına teslim ediliyor. Bu bavullar dolusu evrakları bu arkadaşlar nerden buluyor. Hala bunların kaynaklarını açıklamış değiller. Ama ne yazık ki pek çok dava sadece ortam dinlemesiyle yasal olmayan dinlemelerle ortaya çıkan doğruluğu var mı yok mu belli olmayan mesela bu son söylediğiniz söz. Işık Koşaner bunu söylemiş mi? Bizzat söylemiş mi? Hiç bilmiyoruz. Birileri belki ortam dinlemesinde belli konuşmaları alıyor. Ama onların içine çok rahat montajla halkı dinlediği zaman kızdıracak. Ya da orduya tepkilerini arttıracak başka söylemler ekleyebiliyor. Artık bunların var olduğu biliniyor. Hatta Ergenekon davasının, Balyoz davasının iddianamesinin hukuka aykırı olan yasal olmayan ortam dinlemeleri ya da yasaya aykırı dinlemelerle oluşturulduğu anlaşılıyor" diye konuştu.

Çölaşan Deniz Feneri davası ile ilgili görüşlerini de dile getirdi. Çölaşan, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapılan referandumla tamamen yürütmenin emrine girdiğini iddia etti. Çölaşan, Deniz Feneri soruşturmasını yürüten savcıların soruşturma kapsamının iktidara kadar dayanmasıyla bir anda savcıların apar topar değiştirildiğini öne sürdü.