21 yaşındaki oğulları teröristlerle çıkan çatışmada şehit oldu, yıkıldılar. Genelkurmay'ın isteğiyle bir kez daha yıkıldılar.
Abone olElazığ'ın Karakoçan ilçesi Çan bölgesinde 8 Eylül 2008'de PKK'lı teröristlerle çıkan çatışmada şehit olduğu belirtilen 21 yaşındaki Jandarma Komando Er Ali Yüksel'in ailesine, olaydan 5 ay sonra askeri savcılık tarafından, "Oğlunuz askerlikten muaf olmak için intihar girişiminde bulunup kendisini vurdu" denildi.
Başka bir kovuşturmaya gerek olmadığı gerekçesiyle dosyayı kapatan savcılık, "İntihar girişiminde bulunan Ali Yüksel'in yanındaki 20 boş mermi kovanının bedeli, Jandarma Genel Komutanlığı tarafından aileden devletin hazinesini zarara uğrattığı gerekçesiyle tahsil edilebilir." şeklinde karar verdi. Şehit bildikleri oğullarının intihar ettiğinin belirtilmesi ve üstelik mermi parasının tahsil edilmesi yönündeki karar Ali Yüksel'in ailesi tarafından tepkiyle karşılandı.
CENAZESİ ŞEHİT OLARAK KALDIRILDI
Elazığ'ın Karakoçan ilçesi Çan bölgesinde 8 Eylül 2008'de PKK'lı teröristlerle çıkan çatışmada Jandarma Komando Er Ali Yüksel'in (21) şehit olduğu belirtildi. Elazığ İl Jandarma Alay Komutanlığı ve ardından Şanlıurfa'da düzenlenen cenaze töreninin ardından toprağa verilen Ali Yüksel'in şehitlik mertebesine ulaştığı için ailesine tabutuna sarılı Türk Bayrağı verildi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Köksal Toptan, Başbakan Recep Tayip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın başsağlığı dileklerinin iletildiği mektuplarda "Oğlunuz bu vatan için ölümlerin en güzeli şehitlik mertebesine ulaşmıştır" diyerek başsağlığında bulundu.
ASKERLİKTEN KURTULMAK İÇİN KENDİNİ YARALADI
Ancak Elazığ'da bulunan 8. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı yürüttüğü soruşturma sonunda Ali Yüksel'in söz konusu olayın olduğu gün Üsteğmen Mesut Aydoğdu'nun komutanlığında destek timinden takviye olarak birinci time görevlendirildiği belirtildi. Hakim Binbaşı ve Yardımcı Askeri Savcı Ali Müjdat Eski'nin imzaladığı kararda askerlerin Ramazan Ayı olması nedeniyle Kızıltaş mevkiinde üs bölgesi kurarak emniyet için mevziler tesis ettiklerini beyan etti. Raporda ezan okunduktan sonra Ali Yüksel'in arkadaşlarına tuvalete gideceğini söylemesi üzerine mevziden ayrıldığı yazıldı. Ardından 2- 3 el silah sesinin duyulması ve aralıklarla seriye takılmış silah seslerinin ardından Yüksel'in inleme sesinin duyulmasıyla silah arkadaşları Yüksel'in yaralanmış vaziyette görüldüğünü kaydetti. Karakoçan Devlet Hastanesi ve daha sonra helikopterle Elazığ Asker Hastanesi'ne kaldırılan Ali Yüksel'in aşırı kan kaybından hayatını kaybettiği bildirildi. (Bu olayın ailesine teröristlerle girilen çatışmada şehit düştüğü şeklinde bildirildiği belirtildi.) Savcılık olayın olduğu alanda Yüksel'e zimmetli 59897 seri numaralı HK33 piyade tüfeğinden çıkan 20 adet boş mermi kovanının Diyarbakır'daki Kriminal Polis Laboratuarı'nda yapılan ekspertiz raporunda bu silahtan çıktığını tespit edildiğini bildirdi. Askeri savcılık tanıkların ifadesinden yola çıkarak hazırladığı kararda Ali Yüksel'in kendisine ait silahı kullanarak askerliğe elverişsiz hale gelmek maksadıyla kendisini yaralaması ve ardından seri ateş ettiğine değinerek kendi iradesinden kaynaklandığını kanaat ettiğini raporda yazdı. Ayrıca kovuşturmaya yer olmadığına dair not düşen savcılık, Ali Yüksel'e zimmetli silahtan çıkan 20 adet boş mermi kovanın bedelinin aileden alınmasını istedi.
HABERİ DUYAN ANNESİ KALP KRİZİ GEÇİRDİ
DİĞER SAYFADA!
Yaşanan gelişmelerden acı üstüne acı yaşayan baba Hüseyin Yüksel, "Ben oğlumu kaybetmişim, devlet benden 20 merminin parasını istiyor. Madem şehit düşmediyse niye evime gelip bana 'oğlunuz bu vatan için şehit düştü' dediniz. Ben de 'vatan sağ olsun, gerekirse ben gider oğlumun yerine askerlik yaparım' dedim. Ama 5 ay sonra bana oğlumun intihar ettiğini söylüyorsunuz. İkinci defa yıkıldık. Oğlumun herhangi bir sorunu yoktu, akıl hastası değildi ve onun böyle bir şey yapacağına inanmıyorum" diyerek tepki gösterdi.
Haberi duyan anne Fatma Yüksel ise kalp krizi geçirirken ailesi tarafından hastaneye kaldırıldı. Yoğun bakımda anjiyo yapılan anne yaşadığı şokun etkisiyle şu sıralar zor günler geçiriyor.
Ali Yüksel'in ağabeyi Abid Yüksel ise, "Kardeşimizin şehit haberini aldığımızda üzüldük ama (Vatan sağ olsun) dedik. Ama vatan para için bize böyle yaparsa onu kabul etmiyoruz. Bunun için ne varsa ne gerekiyorsa onu yapacağız. Bunun peşini bırakmayacağız. Kardeşimi kendi elimle teslim ettim ve cebine harçlık bıraktım. Ardından 1 ay olmadan şehit haberi geldi. Acı haber karşısında annem hastalandı ve ameliyat oldu. Kardeşimin intihar haberi karşısında şoktayız. Bu vatan için sadece kardeşim değil hepimiz şehit olmaya razıyız. Ama gördüğüm kadarıyla bir şeylerin üstünü örtmeye çalışıyorlar. Bu işin peşini bırakmayacağım. Gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar olayı taşıyıp hakkımızı arayacağım." dedi.
Bu olayların ardından avukatları aracılığıyla İçişleri ve Milli Savunma Bakanlığı'na ihtar mektubu gönderen Abid Yüksel, anne ve babasıyla birlikte 11 kardeşin yaşadığı acılardan dolayı 395 bin TL maddi ve manevi tazminat davası açtı.
Yüksel ailesinin avukatı Hikmet Delebe, bu karara karşılık itiraz haklarını kullandıklarını ve müvekkilinin iki defa mağdur edilmesinden dolayı gerek İçişleri ve gerekse Milli Savunma Bakanlıklarına karşı idari olarak tüketilmesi anlamında birer ihtar dilekçesi gönderdiklerini ve müvekkillerinin uğradığı maddi ve manevi tazminatların karşılanmasını talep ettiklerini söyledi. Delebe, 60 günlük sürede iki bakanlıktan olumlu bir haber gelmediği taktirde Askeri Yüksek İdari Mahkemesi'ne ve diğer yargı organları nezdinde müvekkil ailenin tüm haklarını korumak adına dava açacaklarını, sonuç alınmazsa gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar götüreceklerini söyledi.
MERMİLERİN KENDİ SİLAHINDAN ÇIKTIĞI BELLİ DEĞİL
Şehit Ali Yüksel'in hayatını kaybettiği olayda otopsi raporuna da değinen Avukat Hikmet Delebe şunları söyledi: "Ali Yüksel'in hayatını kaybettiği mermi yaralarının kendi silahından çıkıp çıkmadığı yönünde net bir otopsi raporu mevcut değil. Raporda sadece boş kovanların müvekkilin silahına aittir, deniliyor. Fakat o mermi çekirdeklerinden hayatını kaybedip kaybetmediğine dair somut bir şekilde savcılık kararı mevcut değil. Savcılığın karar kıldığı rapor kısmının sonuç bölümünde Ali Yüksel'in hayatını kaybettiği olayda hazinenin uğradığı zararın karşılanmasının da yolu açılıyor. Bu da gösteriyor ki müvekkilim vatan uğruna çocuklarını askere gönderip hayatını kaybettikten sonra da ilgili boş kovanların parasını mirasçı olan aileden istemesinin yolunu açıyor. Bu hukuk devleti ilkelerine sığmayan bir uygulamadır."