Ergenekon davasının tutuklu sanığı Sedat Peker, şiddetle ilgili şok sözler söyledi.
Abone olErgenekon davasının tutuklu sanığı Sedat Peker, "Belki sanıklar arasında en çok günahı olan kişi benim. Şiddet ,potansiyelimde var ama devlete karşı saygılıyım." dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasında sanık savunmalarının alınmasına devam ediliyor.
Sedat Peker esas hakkındaki mütalaaya ilişkin savunmasını kendisine verilen bir saatte tamamladı. Salonda en günahı olan kişinin kendisi olduğunu ancak ancak devlete karşı suç işlemekle suçlanamayacağını savundu. Peker, şu ifadeleri kullandı: “Ben melek değilim ama Hanibal Lecter tadında bir adam da değilim. Kime sorsam ‘adından dolayı yatıyorsun’ dedi.” şeklinde konuştu.
Öztürkler adlı internet sitesiyle dini cemaatleri baskı altına alarak hükümetin görevini yapmasına engel olmak iddiasıyla suçlandığını hatırlatan Peker, “Öztürkler sitesi kuruluşundan itibaren polis tarafından izlendi. İddiaların aksine bu sitede Türkçe, Rusça, İngilizce ve Arapça olmak üzere 4 dilde yayın yaptık. Sitenin kuruluşu nedeniyle düzenlenen toplantıya 2 bin kişi katıldı. Sadece spor dünyasından 200 kişi, iş dünyasından Türkiye'nin yakından tanıdığı 500 iş adamı katıldı. Eğer böyle bir iddia olsaydı beni TÜSİAD başkanı seçerlerdi." diyerek internet sitesi ile ilgili suçlamaları reddetti.
PEKER: POTANSİYELİMDE ŞİDDET VAR
Cezaevine girdiği günden itibaren çok fazla anti-depresan içtiğini belirten Peker, "Kelebek davasında geçiyor. 14 yaşında bir kıza, içeceğine uyuşturucu koyarak tecavüz eden biri var. Kızın ailesini, benim adımı kullanarak şikayetini geri almaları yönünde tehdit etmiş. Onlara 'Sedat Abi sizi öldürür' demiş. Bu kişiyi buldum. Kolunu kırdım yetmedi, bacağını kırdım yetmedi, kafasını kırdım yetmedi, kaburgalarını kırdım. O da yetmedi. Yine böyle bir şey olsa aynısını yaparım ama devlete karşı saygım var. Şiddet yapabilme yeteneğim potansiyelim de var. Belki salonda bulunan en günahkar kişi benim. Ancak devlete karşı saygılı biriyim. Ben Melek değilim ama Hanibal Lecter’de değilim." dedi.
ÖZKAN İLE AYNI ÖRGÜT ÜYESİ OLDUĞU İDDİASINI REDDETTİ
Peker, "Tuncay Özkan benim hakkımda insanın tahammül sınırlarını zorlayan çok sert yayınlar yaptı. Davada iddia edilen aynı örgütün mensubuyuz da neden başkanı olduğu medya grubuna ait gazetelerde yarımşar sayfa halinde benim aleyhimde haberler yaptırdı. Zamanında tahliyelerim ve aldığım cezalarla ilgili hep ‘Az yattı, erken tahliye oldu.' derdi. Geçen oturum yanına, 5 dakika oturdum. O bile ‘Bu defa çok yattın’ dedi. Bakın bu insanlarla birlikte aynı örgüte üye olduğum iddiası da çok ilginç." diye konuştu.
CHP'Lİ MİLLETVEKİLLERİNE GÖNDERME
Bazı CHP'li milletvekillerin, sanıklardan Mustafa Balbay ile Mehmet Haberal'a destek vermek için duruşmaya geldiklerini belirten Peker, "Hatta güvenlik güçleri ile mücadele ederek arkadaşlarını savunuyorlar. Bu gayet normal. Ancak dışarı çıktıklarında benim hakkımda şikayette bulunuyorlar. Cezaevinde fayanslarım farklıymış. Bana farklı muamele yapılıyormuş. Temiz ve titiz olmak suç mu? Cezaevi kantininde LCD televizyon satılıyor. Herkes alıp koğuşuna koyabilir. Bu konularda da Cezaevi Müdürü ve Başsavcı da gelerek koğuşumda inceleme yaptılar ve normal şartlarda yattığımı rapor ettiler. Madem aynı örgütün mensubu olmakla suçlanıyoruz neden benim aleyhime şikayetlerde bulunuyorlar." şeklinde konuştu.
Cezaevinde mektuplarının altın mektup açacağı ile açıldığının iddia edildiğini hatırlatan Peker, "Cezaevinde böyle bir şey mümkün değil. Ancak cezaevine girmeden önce çok sevdiğim rahmetli Fahrettin Altay paşaya ait fildişi mektup açacağını, torunu bana hediye etti. Değer verdiğim için cezaevine girmeden önce başucumda muhafaza ettim. Ayrıca bu mektup açacağı ile mektup bile açmadım. Böyle bir alışkanlığım da yoktu. Hakkımda yapılan suçlamaları kabul etmiyorum." diyerek hakkındaki suçlamaları reddetti.