BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  GÜNCEL

Sedat Bucak'ın beraati istendi

Susurluk davasında hakkındaki mahkumiyet kararı bozulan Sedat Bucak'ın yeniden yargılandığı davada savcı görüşünü tekrarladı.

Abone ol

“Susurluk Davası” kapsamında ”cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak” suçundan hakkında verilen beraat kararı Yargıtay tarafından bozulan eski DYP Milletvekili Sedat Edip Bucak'ın yeniden yargılandığı davada mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, mahkemenin eski kararında direnmesini istedi. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanık Sedat Edip Bucak katılmadı. Duruşmada Bucak'ı, avukatları Süleyman Çınar Bacanlı ile Mahmut Şevket Küçük temsil etti. Duruşmada esas hakkındaki görüşünü açıklayan Cumhuriyet Savcısı Orhan Erbay, Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nin bozma kararında bahsi geçen Mehmet Ali Yaprak ve Ömer Lütfi Topal ile ilgili soruşturma ve davalarda sanığın adının şahit olarak dahi geçmediğini bildirdi. Bucak'ın, Abdullah Çatlı'nın “Mehmet Özbay” kimliği ile önemli devlet görevlerinde bulunan şahıslarla birlikte misafir olduğuna dair mahkemeye belgeler verdiğini belirten Savcı Erbay, daha önce verilen beraat kararının yerinde olduğunu bildirdi. Savcı Erbay, bu nedenle mahkemenin CMUK'un 326. maddesi uyarınca eski kararında ısrar etmesini istedi. Heyetin değişik olması nedeniyle dosyanın incelemeye alınmasına karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi. DAVANIN GEÇMİŞİ Kaldırılan İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı, Susurluk'ta 3 Kasım 1996 tarihinde yaşanan trafik kazasının ardından dönemin DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Edip Bucak hakkında TBMM'ce dokunulmazlığının kaldırılmasından sonra “gıyabi tutuklama kararıyla aranan Abdullah Çatlı'nın yerini bildiği halde yetkili mercilere haber vermeyerek saklamak”, “cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak” ve “vahim nitelikte silah bulundurmak” suçlarından 11 ile 20 yıl arasında ağır hapis cezası istemiyle dava açmıştı. Hakkında açılan dava “Susurluk Davası” ile birleştirilen Bucak'ın 18 Nisan 1999'da yeniden Şanlıurfa Milletvekili seçilmesi üzerine yargılaması, 3 Mayıs 1999 tarihinde durdurularak, dokunulmazlığının kaldırılması istemiyle dosyası yeniden TBMM'ye gönderilmişti. 3 Kasım seçimlerinde milletvekili seçilemeyen Bucak'ın dosyası, TCK'nın 313. ve 314. maddelerinin DGM kapsamından çıkarılması nedeniyle İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmişti. Davayı 26 Haziran 2003 tarihinde karara bağlayan mahkeme heyeti, Bucak'ın, “cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak” suçlamasından beraatını, “vahim nitelikli silah bulundurmak” ve “gıyabi tutuklama kararıyla aranan Abdullah Çatlı'nın yerini bildiği halde yetkili mercilere haber vermeyerek saklamak” suçlamalarına ilişkin ise “4616 Sayılı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun” kapsamında davanın kesin hükme bağlanmadan ertelenmesi kararını vermişti. YARGITAY BERAAT KARARINI BOZDU İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, “suçun unsurlarının oluştuğu” gerekçesiyle temyiz başvurusunda bulunduğu Yargıtay 8. Ceza Dairesi, beraat kararını oybirliği ile esastan bozmuştu. Bozma gerekçesinde, “dosyadaki bilgi ve belgeler karşısında sanık Sedat Edip Bucak'ın 'cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak' suçundan mahkum olan ve haklarındaki mahkumiyet kararları kesinleşen diğer sanıklarla birlikte aynı teşekkül içinde yer aldığı ve konumu itibarıyla yönetici durumunda bulunduğunun gözetilmesi gerektiği” belirtilmişti. Kararda, “Bucak'ın TCK'nın 313. maddesinin 2, 3 ve 4. fıkraları uyarınca mahkumiyeti gerekirken, dosya içeriğine uygun olmayan gerekçeyle beraatına karar verilmesinin bozmayı gerektirdiği” kaydedilmişti.