BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.010,26
HABER /  GÜNCEL

Sedat Bucak'a hapis yolu

Yargıtay, 3 Kasım seçimlerinde yeniden milletvekili olamayan Sedat Bucak'a, verilen beraat kararının bozulmasını istedi.

Abone ol

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 3 Kasım seçimlerinde yeniden milletvekili olamayan Sedat Edip Bucak'a, ''Susurluk davası'' bağlantılı ''cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak'' suçundan verilen beraat kararının esastan bozulmasını istedi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın temyiz istemine ilişkin tebliğnamesini tamamladı. Tebliğnamede, Sedat Bucak'a atılı suçun, Bucak'ın Susurluk kazası öncesi ve Susurluk kazasında birlikte olduğu kişiler ve ortaya çıkan silahlar dikkate alındığında subuta erdiğine işaret edildi. Bucak hakkında verilen beraat kararının esastan bozulması istenen tebliğnamede, Bucak'ın mahkum edilmesi gerektiği yönünde görüş bildirildi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tebliğnamesini temyiz incelemesini yapacak olan Yargıtay 8. Ceza Dairesi'ne gönderecek. Tebliğnamenin bağlayıcılığı bulunmuyor. Ancak, temyiz istemini yapacak daireden isteme aykırı karar çıkarsa, Başsavcılık, gerekirse dosya yerel mahkemeye gitmeden Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na itiraz edebilecek. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Sedat Bucak hakkında ''cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak'' suçlamasından delil yetersizliğinden beraatine karar vermişti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da kararı temyiz etmişti. -DAVANIN GEÇMİŞİ- İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı, Susurluk'ta 3 Kasım 1996 tarihinde bir kamyona arkadan çarpan Mercedes marka otomobilden ağır yaralı halde kurtulan dönemin DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Edip Bucak hakkında, ortaya atılan ''çete'' iddialarından dolayı yasal işlem yapabilmek için fezleke hazırlayarak, 11 Şubat 1997 tarihinde Adalet Bakanlığı aracılığıyla TBMM Başkanlığı'na göndermişti. Başsavcılık, 11 Aralık 1997'de Meclis Genel Kurulu'nda yapılan oylama sonucunda bu suçlamaya ilişkin yasama dokunulmazlığı kaldırılan Sedat Edip Bucak hakkında 11 ile 20 yıl arasında ağır hapis cezasını gerektiren ''gıyabi tutuklama kararıyla aranan Abdullah Çatlı'nın yerini bildiği halde yetkili mercilere haber vermeyerek saklamak'', ''cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak'' ve ''vahim nitelikte silah bulundurmak'' suçlarından kamu davası açmıştı. ''Susurluk Davası''nın görüldüğü İstanbul 6 No'lu DGM, 4 Mayıs 1998 tarihindeki duruşmada, Bucak'ın dosyasını Özel Harekat Dairesi eski Başkanvekili İbrahim Şahin'in de aralarında bulunduğu bazı sanıkların yargılandığı ana davayla birleştirmişti. Ancak bu mahkeme, 18 Nisan 1999'da yapılan seçimlerde yeniden Şanlıurfa Milletvekili seçilen Sedat Edip Bucak hakkındaki yargılamayı 3 Mayıs 1999 tarihinde durdurarak, dokunulmazlığının kaldırılması için dosyasını fezlekeyle TBMM Başkanlığı'na göndermişti. 3 Kasım seçimlerinde yeniden milletvekili seçilemeyen Bucak'ın dosyası, Adalet Bakanlığı aracılığıyla İstanbul DGM'ye iade edilmişti. TCK'nın 313 ve 314. maddelerinin DGM kapsamından çıkarılmasını dikkate alan İstanbul 6 No'lu DGM de, ''görevsizlik'' kararı vererek, dosyayı İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk etmişti. -SUSURLUK DAVASI- İstanbul 6 No'lu DGM, Susurluk Davası'nda sanıklardan İbrahim Şahin ve Korkut Eken'i, ''Cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak ve bu teşekkülü yönetmek'' suçundan 6'şar yıl ağır hapis cezasına çarptırmıştı. Davanın diğer sanıkları özel timci eski polis memurları Ayhan Çarkın, Ayhan Akça, Oğuz Yorulmaz, Enver Ulu, Mustafa Altunok, Ercan Ersoy ve Ziya Bandırmalıoğlu ile Şanlıurfa Milletvekili Sedat Edip Bucak'ın şoförü Abdülgani Kızılkaya, ''katliam hükümlüsü'' Haluk Kırcı, ''uluslararası uyuşturucu kaçakçısı'' Yaşar Öz, Sarıyer'de öldürülen Ömer Lütfü Topal'ın iş ortakları Sami Hoştan ve Ali Fevzi Bir'i ''Cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak'' suçundan 4'er yıl ağır hapis cezasına mahkum etmişti. Yargıtay, cezaları usul ve yasaya uygun bularak onamıştı. Sanıkların cezaları infaz edildi.