BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL  /  EĞİTİM

Seçmenler üzerinde baskı ve korku var!

Sakarya Üniversitesi Rektörlük seçimi öncesi adaylar arasında hummalı seçim yarışı tüm hızıyla sürüyor.

Abone ol

21 Ekim Perşembe günü yapılacak olan Sakarya Üniversitesi Rektörlük seçimi öncesi adaylar arasında hummalı seçim yarışı tüm hızıyla sürüyor. Seçimlere 10 gün kala bazı adayların isimleri ön plana çıkarken, diğer adaylar da kendilerini seçimlerde oy kullanacak 700 öğretim görevlisine tanıtma ve özellikle kararsız seçmenlerin oylarını toplama peşinde koşuyorlar.

Hali hazırda 10 Profesörün aday olduğu seçimlerde Sami Şener, Muzaffer Elmas, Harun Taşkın, Uğur Arifoğlu, Etem Köklükaya ve Murat Tütüncü isimleri ön plana çıkarken, Remzi Altunışık, Ahmet Tutar, Mehmet Sait Doğan ve Zeki Özcan da seçimi yapacak olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e bildirilecek isimler arasında olmak için mücadele veriyor.

Mevcut Rektör adayları arasında en fazla ön plana çıkan adaylardan Prof. Dr. Uğur Arifoğlu, Rektörlük seçimleri sırasında oy kullanacak öğretim görevlilerinin üzerlerinde baskı ve korku bulunduğunu ifade ederek bu durumun 21 Ekim’de yapılacak seçimleri olumsuz yönde etkilediğini söyledi. Seçmenlerin, Rektör adaylarını ekibi ve projeleri ile değerlendirmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Uğur Arifoğlu, buna karşın halen seçmenlerin kafalarında “Acaba ekip ve projelerine inandığım bir adaya destek verirsem ve bu aday seçimi kazanamaz ise, seçim sonrası başıma bir şey gelir mi?” korkusunun bulunduğunu belirtti. Başıma bir şey gelir mi endişesinin; atanma zamanı geldiğinde kadro verilmemesi, proje tekliflerinden olumlu cevap alamaması, çeşitli sebepler ile kurum içinde sahipsiz kalma gibi olayları kapsadığını söyleyen Prof. Dr. Arifoğlu, seçim ortamında “Kim haklı?” sorusu yerine akademik ortamda dahi “kim güçlü? “ sorusunun sorulmasının Sakarya Üniversitesi’nin geleceğine olumsuz yönde etkilediğinin altını çizdi.

Kendisini diğer adaylardan ayıran en önemli özelliğinin ekibinin akademik kalitesi olduğunu söyleyen Arifoğlu, mevcut adaylar arasında en genç, uluslararası yayın sayısı açısından en çok yayın üreten ve bilimsel ödülleri olan ekibin kendi ekibi olduğunu belirtti. Her türlü siyasi görüşün rahatlıkla ifade edilebildiği, hiçbir arkadaşımızın etik olmayan davranışı dışında kınanmadığı, iş ortamının ev ortamı kadar sıcak olarak algılandığı, tartışmaların akademik bazda ve bilimsel doğruların ortaya çıkması için yapıldığı, akademisyenlerin bürokratik yüklerinin ilgili personel tarafından azaltıldığı, tüm jüri ve komisyonların yalnızca ehliyet ve liyakat temeline göre oluşturulduğu, değerlendirmelerin de yalnızca bu temele göre yapıldığı bir üniversite arzu ettiğini belirten Prof. Dr. Uğur Arifoğlu, idare ağırlıklı bir yönetimden, akademisyenlere hak ettikleri değerin verildiği bir yönetime geçişin herkesin ortak arzusu olduğunu ifade etti. Akçalı işlerde şeffaflığı sağlayacak resmi bilgilerin, kurum personeli ile belirli aralıklarda paylaşılmasının önemine değinen Uğur Arifoğlu, Rektörlüğe seçildiği taktirde hedefinin, kendisinden sonraki Rektöre kurumsallaşmış bir üniversite bırakmak olduğunu söyledi.