Erdoğan nefreti içinde debelenen ne kadar isim varsa yaptıkları ilk iş, AK Parti seçmenlerine hakaret etmek oluyor. Ben "Bir hafta konuşamazlar" diye bekliyordum ama, bu kez o kadar bile dayanamadılar. Süeyman Özışık yazdı
Abone olErdoğan nefreti içinde debelenen ne kadar isim varsa yaptıkları ilk iş, AK Parti seçmenlerine hakaret etmek oluyor. Ben "Bir hafta konuşamazlar" diye bekliyordum ama, bu kez o kadar bile dayanamadılar.
Kimi, "Onların beyinlerini incelemek gerek" diyor, kimi, "Günah bizden gitti. Artık yalnızsınız" diyerek korku pompalıyor.
Belli ki bu durum bir süre daha devam edecek.
Doluya koyacaklar almayacak, boşa koyacaklar dolmayacak. Onun karesini, bunun karekökünü alacaklar ama hesapları tutmayacak. Yüzde 50'ye kendilerince bir kılıf uydurmaya çalışıncaya kadar bir de bakacaklar ki 2019 seçimleri gelmiş!
Hep böyle olmadı mı?
"Yüzde 34 nasıl olur?" diye başladılar, 40 oldu. "Ay bana bir şeyler oluyor galiba!" dediler 49 oldu. "Ay bayılazzam şimdi!" dediler 52 oldu.
Bir önceki seçimde yüzde 40'a gerileyince "Yeni bin yılın Selahaddin Eyyübi'si son metroda durduruldu" diyen küffarla beraber sevinç naraları attılar. "2. Mavi Marmara... Tayyip'in gemisi karaya vurdu!" diyen İsrail medyasıyla coştular. Ayinler, şölenler, törenler birbirini izledi.
Uyardık!
"Yahu Karadenizli adamın gemisi karaya vurmaz. Bu adamın dedeleri karadan gemi yürütüyordu. Kendisi deniz altından tren yürüten adamdır. Etmeyin, eylemeyin, bu kadar sevinmeyin, sonra çok kötü olacak!" dedik ama dinleyen kim?
Şimdi yüzde 49.5'i görünce, afalladılar. Bir paralel internet sitesinde gördüm. "Deprem" diye manşet atmış!
Ah canım benim!
Boşuna dememişler, "Depremin şiddeti ne olursa olsun, insanda bıraktığı etki üç buçuktur!" diye.
Yazının tamamını okumak için linki tıklayın