DSP Genel Başkanı Ecevit, Star yazarı Hayrullah Mahmut ile yaptığı söyleşi'de "Uzanlara yapılanları dehşetle izliyorum" dedi.
Abone olİşte Hayrullah Mahmut'un bugünkü yazısı... Beyazoğlan DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, 'Uzan Grubu'na karşı yürütülen operasyonu, dehşet içinde izliyorum' dedi... Ardından da ekledi: 'Gelişmeleri eski bir gazeteci olarak merak ettim, neler oluyor, lütfen bir de siz anlatır mısınız?' Ben de Ecevit'in bu sorusuna cevap olarak, sevgili dostum Taşkın Şenol'un köşesinde dün yer alan bilgileri aktardım... Ortada belge yok... Bilgi yok... Birtakım kasıtlı iddialar var, dedim... Sanki... O iddialar da gerçekmiş gibi art niyetli yayın yapan bir Doğan Grubu var!.. Ecevit'in sözleri yaşananları tek cümleyle özetlemeye yetiyordu: 'Gelişmeler endişe verici!' Star TV'nin 1 ay süreyle kapatılmasına üzüldüğünü belirterek, 'Eğer ortada bir suç varsa, bunun yerine bir başka ceza verilebilirdi' diyor... Ki... Ecevit, siyasetçiler içinde Star TV'nin adalet ve hukuka aykırı bir şekilde kapatılmasına... Ekranlarının bir ay süreyle kararmasına karşı tavır koyan ilk isimlerdendi... Karaoğlan'ın dirilişi Cuma günü DSP Genel Merkezi'nde ziyaret ettiğim Ecevit'i moralli gördüm... Konuşmaları eski temposuna kavuşmuş gibiydi... İşitmeyle ilgili sorunu ortadan kalkmıştı... Sadece yürümeyle ilgili sıkıntısını aşmaya çalışıyordu... Eşi Rahşan Hanım da beklenenden önce sağlığına kavuşmuş... Şimdi nekahat dönemini yaşıyor... Ecevit'in hafızası yerinde... Öldü ölecek diye kalem oynatanlara DSP Genel Merkezi'ni ziyaret etmelerini tavsiye ederim... Bu arada... Türk siyasetinin 'Karaoğlan'ı, 11 Eylül sürecini dikkatle izliyor: 'Seçimler iptal edilmeli. Aksi halde bazı milletvekillerinin durumları tartışmalı hale gelir. Zaten 3 Kasım seçimleri aceleye getirilmiş seçimlerdi. Mahkemeden nasıl bir karar çıkacak, biz de merakla bekliyoruz. Bu Türkiye'de ilk defa yaşanan bir durum. Bir şey söylemek, o kadar kolay değil!' Türk askerinin Irak'a gitmesini ise onaylıyor... 'Yalnız Türk Ordusu oraya Türkiye'nin güvenliğini sağlamak için girmeli. Yalnız ABD'nin istediği yere değil, Kuzey Irak'a girmeli. Birleşmiş Milletler denetiminde bir devlet, yönetim kurulmalı' diyor... Yerel seçimlerle ilgili solda birlik çalışmalarınaysa kapalı... Ecevit, 'Zaten CHP istemiyor. Niye istesin ki. Partiden gidenlere de bir kırgınlığım yok. Ama onlarla bir diyaloğa da ihtiyaç duymuyorum. Hem niye gittiler ki, niye dönecekler, anlamış değilim' diyor... DSP Genel Başkanı, AKP'nin bir 'düzen' değil, bir 'rejim' değişikliği arayışı içinde olduğunun altını çiziyor! 'Asıl gözden kaçırılmaması gereken nokta bu!' diyor... ABD ile Hükümet'ten ayrıldığından bu yana irtibatı kesik... Ne giden büyükelçi ne de yerine gelen yenisi DSP'den randevu talebinde bulunmamış... 'Neden?' diye sorduğumda, bir hayli düşündürücü bir cevap veriyor: 'Neden olduğu ortada değil mi sizce?' Phoenix gibi Ecevit, mitolojideki 'Phoenix' yani 'Zümrüt-ü Anka' kuşu gibi küllerinden kendini yeniden yaratıp, meydanlara çıkmaya hazırlanıyor... 'Partide genel başkan problemi yok. Yerime geçecek biri mutlaka çıkar. Kimsenin şüphesi olmasın' diyor. Cuma günkü ziyaretimde karşımda dipdiri bir Ecevit gördüm... Öte yandan... Tüm zamanların umuduydu Ecevit... 'Ne ezen ne ezilen, hakça bir düzen' diyordu... Genci, yaşlısı, kadını ve erkeği ile kucaklaşıyordu... Kelimelerini sektirerek, dokunarak Liszt heyecanını verirdi kitlelere... 'Ak günler' sloganıyla 'ak güvercin'ler uçurarak halkın oyunu toplamıştı... Temizliği, paklığı temsil ediyordu... Şimdi de öyle...