Işık, yazısında seçim iptalinin kimlere zarar, kimlere yarar sağlayacağını tek tek anlatıyor.. İşte o yazı:
Abone ol
Genel seçim, 'nefes' açar mı? EYLÜL ve ekimin siyaset gündemi belli oldu: 'Yüksek Seçim Kurulu, Yargıtay'ın DEHAP ile ilgili başlattığı davanın devamında 3 Kasım seçimlerini iptal edecek mi? Edecekse kısmi mi, yoksa genel bir iptal mi olacak?' DEHAP'ın 3 Kasım seçimlerinde, 'evrakta hile' yapıp yapmadığına dair 'duruşma sürecini' başlatan Yargıtay 6. Dairesi en erken eylül ayı sonunda Ekim ayı başında karar aşamasına gelecek. Ekim ayında YSK süreci başlayacak. Bu arada baskılardan bunalan Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Tufan Algan da Antalya'da, 'enerji' topladı. Algan'ı ekim ayı sonuna kadar zorlu bir sınav bekliyor. Biz bugün 3 Kasım seçiminin, 'kısmi' veya 'genel' iptalinin CHP ve AK Parti içindeki muhtemel yansımalarına, yarın da DYP kanadına, 'projeksiyon' tutmaya çalışacağız. Yılmaz ve Gül'e yarayacak. İSTERSENİZ ilk önce, 'kısmi iptal'in kimlere yarayacağı yorumlarına bakalım: 1- Kısmi iptalin ardından Siirt seçimlerinin iptali ve Sayın Tayyip Erdoğan'ın önce milletvekilliği ardından da Başbakanlığı'nın düşmesi gündeme gelecek. Fireleri saymazsak 328 milletvekilliğine inecek olan AKP'de doğal olarak Abdullah Gül, Erkan Mumcu, Cemil Çiçek gibi isimler Başbakanlık mücadelesine girişecek. Bu ihtimali gören Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün şimdiden tezkere krizinde, 'kara listeye alındığı' ABD'yi ziyaretinde, 'günah çıkardığı' ve iyi ilişkiler kurmaya çalıştığı dilden dile dolaşmaya başladı bile. 2- Kısmi iptal ile birlikte yolsuzlukları önleme çalışmaları kesintili yürüyecek. TBMM İçtüzüğü'ne göre Yüce Divan süreci için en az 4 ay gerekiyor. TBMM'deki aritmetik değişikliği Mesut Yılmaz başta olmak üzere Yüce Divan yolcusu Başbakan ve bakanlara doğal olarak zaman kazandıracak. Kısmi iptalin 'en zararlısı' tartışmasız CHP ve Başbakan Tayyip Erdoğan olacak. 3 Kasım seçimlerinin tamamının, 'iptali' ise Başbakan Tayyip Erdoğan'a yarayacak ve AKP, TBMM grubu için zaman zaman, 'en fazla yüz milletvekilini tanıyorum' serzenişine neden olan sözlerin aksine milletvekili ve belediye başkan adaylarını belirlemede, yüzde yüz 'inisiyatif sahibi' olacak. Partiye damgasını 'tam' vuracak. Muhtemel ve potansiyel rakiplerinin önünü kesecek. Kısmi iptalin aksine Başbakanlık ve Genel Başkanlık koltuğu riske girmeyecek. 3 Kasım 2002 seçimlerine katılan DEHAP ve Genç Parti yaklaşık yüzde 15 yani toplam 5 milyon oy aldı. Eğer DEHAP seçime girmesiydi aldığı oy büyük bir ihtimalle AKP ile CHP arasında, 'paylaşılacaktı' ve DYP yine TBMM'ye giremeyebilecekti. 3 Kasım seçimlerinin ikinci, 'kara deliği' ise YDP'nin 'tartışmalı ve şaibeli' bir yolla Hasan Celal Güzel'in elinden alınması, Genç Parti ismiyle seçimlere girmesidir. Sayın Erdoğan'ın Genç Parti ile Cem Uzan için, 'hatırlı kişiler araya koydular' sözlerinin devamını niye getirmediği bizde de saklı. Eski ve yeni AKP'li bu isimlerin, 'kimler olduğu' ise başlı başına bir yazı konusudur. DEHAP ve GP'nin katılmadığı bir 3 Kasım seçiminin sonuçlarını kimse tasnif ve tarif edemez. YSK'nın seçimleri iptal etmemesi, 'kavgayı' hızlandıracaktır ama statükoyu da sürdürecektir. Kısmi iptal Tayyip Erdoğan'ın da yakın çevresine ifade ettiği gibi, 'Türkiye'nin nefesinin daralması' demektir. Türkiye'nin, 'nefesini açacak' olan ise kısmi iptal halinde genel ve mahalli seçimlerin bir arada yapılmasıdır.