BIST 9.358
DOLAR 34,48
EURO 36,41
ALTIN 2.960,98

Seçime giderken, barış sürecinin takvimi ne?

Yarın büyük ihtimalle Öcalan’ın nevruz mesajı Diyarbakır meydanında kitlelere okunacak.Hem PKK’ya silah bırakma ve demokratik mücadele çağrısı yinelenecek, hem de Türkiye ve Ortadoğu halkları için barış temennileri iletilecek.

Yarın büyük ihtimalle Öcalan’ın nevruz mesajı Diyarbakır meydanında kitlelere okunacak.

Hem PKK’ya silah bırakma ve demokratik mücadele çağrısı yinelenecek, hem de Türkiye ve Ortadoğu halkları için barış temennileri iletilecek.

Tüm bunlar devam ederken ise HDP, AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki söz düellosu ise devam edecek.

Barış sürecinin takvimi aslında açık,

En yalın hali şu;

 

BİRİNCİSİ: Hiçbir aktör, seçimlere doğru gidilirken barış sürecini baltalayan taraf olmak istemiyor.

İKİNCİSİ: Süreç itibariyle, kamuoyu önünde yapılan atışmalar seçim süreci kazası olarak algılansa da; aslında özü itibariyle birbirlerinden memnuniyetsizliğin ve güvensizliğin de dışa vurumu.

ÜÇÜNCÜSÜ: Ortak mutabakat metninin kamuoyuna okunması ve İmralı’ya gidecek olan gözlemci heyetin oluşturulması; her iki aktörün de “barış sürecinin devam ettiği” imajını koruma maksadını taşıyor.  Böylece seçime kadar olan zamanı değerlendirme ve sürecin ağır da olsa ilerlediği algısını devam ettirme amacı güdüyor. Çünkü gidişatı hızlandıracak ya da radikal, ses getirecek bir yasal düzenleme şimdilik gelmeyecek gibi... Dahası ortak mutabakat metninde yer alan konu başlıklarına ilişkin çalışmalar da, seçim sonrası yeni anayasa hazırlıklarına kadar rafta kalacak gözüküyor…

DÖRDÜNCÜSÜ: HDP Haziran seçimlerine kadar barış sürecinin bu dengeleri içerisinde, Ak Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’la ipleri germeye devam edecek. Yaptığı eleştirilerde bir hacivat karagöz oyunu değil, tam aksine ciddi bir muhalif dil barındıracak. Muhalif kararsız oyları kendi yönüne çekmeyi hedefleyecek. Bunlar olurken; arada Kandil’den hükümeti eleştiren ve sürece ilişkin iktidar partisine itimatlarının olmadığına dair demeçler duymaya devam edeceğiz.

BEŞİNCİSİ: Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, seçim günü yaklaştıkça bir yandan son bir hafta da yaşandığı gibi milliyetçi tabana seslenecek. Diğer yandan da süreci sahiplenen demeçler verecek. Milliyetçi oyları kazanma ve Kürt seçmeni kaybetmeme stratejisi güdecek.

***

Şimdi bu ezber-bilinen konuları neden anlattım diyeceksiniz,

Çünkü işin özü;

Seçime kadar barış süreci gönül almaca, halkın nabzını düşürmeme şeklinde cereyan edecek.

Fakat,

Asıl samimiyet toz bulutu ortadan kalktığında, seçimlerden sonra ortaya çıkmış olacak.

Çünkü barış süreci her ne kadar geri dönülemez bir noktaya gelse de;

meşhur üç seçim dönemi geride bırakıldığında kim samimi, ne ölçüde adım atılmak isteniyor ya da kim bu işten caymak-kaçınmak istiyor işte o zaman ortaya çıkacak.

Seçmen refeksi ya da oyalama, dengeleme gibi mazaretler ortadan kalkacak.

Akla kara belli olacak.

Bundan dolayı; Haziran'a kadar şimdilik bu çemberin içinde dönmeye, dolanmaya devam…