Başbakan Erdoğan'ın memleketi Rize'de AK Parti öne çıkıyor. Saadet Partisi'nin adayı eski milletvekili Mehmet Bekaroğlu'na da ilgi çok.
Abone olBaşbakan Erdoğan'ın memleketi Rize'de AK Parti öne çıkıyor. Saadet Partisi'nin adayı eski milletvekili Mehmet Bekaroğlu'na da ilgi çok. Al Jazeera'den Sümeyye Ertekin ve Mustafa Değirmenci Rize'nin seçim nabzını tuttu.
Rize sokaklarında yüksek sesle dolaşan seçim otobüslerinin dışında seçime dair bir hareketlilik gözlenmiyor.
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti / AKP) adayı Reşat Kasap. İstatistik profesörü olan Kasap’ı halk çok yakından tanımasa da AK Parti ve Erdoğan faktörü onu öne çıkarıyor. Rakibi ise Saadet Partisi'nin (SP) adayı Mehmet Bekaroğlu. Bekaroğlu, Rize’de sevilen bir siyasetçi. Zira Rizeliler milletvekilliği sırasında onun Rize’yi en iyi şekilde temsil ettiğine inanıyor. Parkta oturan yaşlıca bir Rizeli’nin “Bekaroğlu oy alır ancak Erdoğan kazanır” sözü sonuç hakkında ipucu veriyor.
Rize 10 yıldır AK Parti’nin elinde
AK Parti, Rize’yi 2004’teki yerel seçimlerde yüzde 24’e karşı yüzde 52 oy oranı ile Anavatan Partisi'nden (ANAP) aldı. 2009’daki seçim ise AK Parti ve ANAP arasında büyük bir çekişmeye sahne oldu. AK Parti yüzde 46.77, ANAP ise yüzde 41 oranında oy aldı. AK Parti seçimi birkaç bin oy farkla kazandı.
Bu iki dönemde de Başbakan Erdoğan’ın babasının yakın dostu olan Halil Bakırcı belediye başkanlığı yaptı. Pekçok Rizeli için Halil Bakırcı güler güzlü değildi, halkla iletişimi kopuk ve kendi bildiği doğrultusunda iş yapan bir isimdi. Bu eleştirilere Başbakan Erdoğan da kulak verdi ve 30 Mart seçimleri için Halil Bakırcı’nın yerine Reşat Kasap’ı aday gösterdi. Rizeliler Reşat Kasap’ı pek tanımasalar da “iyi birine benziyor” cümlesi çıkıyor ağızlarından. Zaten Reşat Kasap’tan ziyade Başbakan’ın adayı olduğu için ona oy verecek çoğu.
"Ceketini yollasa seçilir"
Memleketinde Başbakan'a karşı büyük bir sevgi var. Hatta bazılarının deyimi ile bu sevgi futbol takımı taraftarlığı gibi. Sokakta Rizelilere “Bu seçimde partiye mi, yoksa adaya mı oy vereceksiniz?” diye sorduğumuzda “partiye” ya da “adaya” gibi cevapların yanı sıra “Rize’nin başbakanı var, biz Erdoğan’dan başkasına oy vermeyiz” diyen de çok. Rize’de yıllardır esnaflık yapan 60 yaşındaki Mustafa Lezcioğlu “Bizim Rizeli olarak bir başbakanımız var. Aday önemli değil. Başbakan neredeyse biz orada, ceketini yollasa, biz Başbakan'ın peşindeyiz Rizeliler olarak” diyor. Başbakan'a kızan da yok değil. Ancak kentteki ağır Erdoğan taraftarlığından bunu çok yüksek sesle dile getirmiyorlar.
NEREDE OY KULLANACAĞIM? TIKLA SEÇİM SANDIĞINI GÖR>>
17 Aralık algısı: Hükümete darbe
Rize sokaklarında “17 Aralık yolsuzluk operasyonu, Gezi olayları, AKP Hükümeti - Gülen Cemaati kavgası oy verme tercihinizi etkiledi mi?” diye sorduğumuzda çoğunlukla “Hayır etkilemedi, bilakis pekiştirdi” gibi cevaplar aldık. Rizeliler yolsuzluk operasyonlarını AK Parti’yi ve hükümeti yıkmak için bir darbe girişimi olarak görüyor ve bu nedenle Cemaat'e çok kızgınlar. İşadamı Resul Tosun, “Bin tane oyum olsa hepsini bu parti için kullanırım” diyor. Cemaat'e kızgınlığını ise “Onlara verip kestirdiğim kurbanların hepsini yeniden kestireceğim, daha da yardım yapmayacağım” diyerek gösteriyor. Esnaf Mustafa Lezcioğlu “Çok yardım yaptık ancak bundan sonra yanlarından geçmeyiz, hizmet ettiğimiz insanlar hükümeti yıkmaya çalıştılar”diyerek tepki gösteriyor. Meydandaki parkta oturan yaşlıca bir Rizeli'ye aynı soruyu soruyorum; ismini vermiyor ama soruyu şöyle cevaplıyor: “Yolsuzluk olan ülkede yatırım olmaz. İnanmıyoruz yolsuzluğa. Yolsuzluktan maksat hükümeti yıkmak, 30 sene önceki insanımız yok artık, inanmıyoruz.”
Cemaat Rize’de etkisiz
Rize’de Fethullah Gülen Cemaati'nin etkisi çok az. Bin ya da bin beş yüz civarında oylarının olduğu ifade ediliyor. Ancak yine de kimi destekleyecekleri hâlâ belli değil. Kimi “AK Parti’nin karşısında kim güçlü ise ona oy verir” diyor, kimi ise “Cemaat asla Saadet’e oy vermez” diyor. Saadet Partililer de kendilerine açıktan ya da gizli bir destek mesajı gelmediğini söylüyor.
30 Mart yerel seçiminde en kritik iller TIKLA GÖR>>
Şeffaf belediyecilik vaadi
Saadet Partisi adayı Mehmet Bekaroğlu, kendi deyimiyle hiç aklında yokken gelen teklifi kabul edip yarışa girmiş. İlk iş ‘Rize Sözleşmesi’ başlıklı 17 maddelik bir metin imzaladı. Diğer partilerin adaylarına da bu sözleşmeyi imzalamaları çağrısında bulunuyor. Metinde, kim belediye başkanlığına seçilirse seçilsin ondan sözleşmede yer alan 17 maddeden oluşan ilkelere uygun çalışmasını talep ediyor. Bu maddeler arasında “şehrin yönetiminde şeffaflık ve denetlenebilirlik, adalet ve eşitlik, şehre sosyal ve sanatsal hizmetler sunma" gibi ilkeler var.
Rize’ye kadın eli değer mi?
Rize’nin bir de kadın adayı var; kentin eski belediye başkanlarından Ekrem Orhon’un akrabası Mine Orhon. İnşaat mühendisi olan Orhon eş durumundan Rizeli. Ankara’da yaşıyor. O da kendisine gelen yoğun tekliflerin ardından adaylığını koyuyor. Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) şansı az da olsa bir kadın aday olarak çok güzel ve olumlu tepkiler aldığını söylüyor.
30 Mart'ta burayı alan CHP'yi kalesinde devirir! TIKLA GÖR>>
Rize’nin sorunları, adayların vaatleri
Sokakta “Rize’nin en acil çözülmesi gereken sorunu nedir?” diye sorduğumuzda en çok aldığımız cevap ‘trafik’ oldu. Bunun başlıca nedeni plansız kentleşme ve otopark sorunu. Çay, işsizlik ve gençler için sosyal alanların olmaması Rize halkının dile getirdiği diğer sorunlar arasında.
AK Parti adayı Reşat Kasap, Ankara’da 'Ulaşım Ana Plan ve Proje’de çalıştığını ve oradaki tecrübesini Rize’ye aktaracağını anlatıyor. Rize'nin ulaşım ana planını çıkaracaklarını bunun yanı sıra yürütülmekte olan Güney Çevre Yolu projesi ile şehri bir miktar genişleteceğini, bu şekilde ortaya çıkacak yeni mekanların daha planlanabilir olacağını ve ulaşım açısından şehri rahatlatacağını belirtiyor.
Saadet Partisi adayı Mehmet Bekaroğlu ise Rize sahilinden geçen transit oto yolu kaldıracaklarını, bu yolun şehrin arkasından geçeceğini anlatıyor. Şehrin içine birkaç otopark yaptıktan sonra sorunun da çözüleceğini söylüyor.
CHP adayı Mine Orhon’un önerisi ise alternatif yol, tek yönlü yol ve sinyalizasyon düzenlemelerinin yanı sıra otoparklar yapılması.
30 Mart seçiminde bu kenti alan Türkiye'yi alır! TIKLA GÖR>>
Rize’nin çay sorunu
Türkiye’de 1 milyon 200 bin ton çay üretiliyor. Bunun yüzde 65’i Rize’den. Devlet 650-700 bin tonunu alıyor bu çayın. Üretici elindeki bütün çayı satamıyor Çaykur'a, çünkü belli bir kota var. Hâl böyle olunca çay üreticisi elinde kalan çayı yarı fiyatına özel fabrikalara satmak durumunda kalıyor. Rizelilerin en çok sorun ettiği konulardan biri de bu çay sorunu. Yani ellerinde kalan çayı yarı fiyatına özel fabrikalara satmaları. Talepleri ise devletin çaya uygulanan kotayı kaldırması. Bu ise zor görünüyor.
AK Parti adayı Reşat Kasap, Rize’de kurumlar arasında iş birliği sağlayarak bu soruna çözüm bulabileceklerini belirtiyor.
Saadet Partisi adayı Mehmet Bekaroğlu ise organik gübreye geçilmesi gerektiğini bu şekilde çayın kalitesinin artacağını ve yurt dışına ihraç edilebileceğini belirtiyor.
CHP adayı Mine Orhon ise, mevcut fabrikalara ilave makinalar koyularak günlük işleme kapasitesini artırmayı öneriyor.
Rize’nin nüfusu 104 bin, seçmen sayısı ise 63 bin. Şehirde hâlâ yaklaşık yüzde 10 civarında kararsızların olduğu düşünülüyor.