Seçim sonucunu göçler belirliyor

Erkan, "Seçimi, köyden kente göç edenler belirliyor. Çünkü bunların seçmen istikrarı yoktur" dedi.

Doç. Dr. Rüstem Erkan, Türkiye'de 1960 yıllarında kentli niteliği taşıyan insanların yaşadığı bir nüfus varken, 1980'li yıllarda başlayan ve 2000'lerde azalan göçle birlikte kentte yaşayan insan profilinin tam olarak değiştiğini ifade ederek, "Özellikle İstanbul, Ankara, Adana, Diyarbakır ve diğer bir çok büyük kentin, köylülerin bir araya toplanmış olduğu bir merkez haline gelmemesi için, köylülerin 10-15 yıllık bir süreç içerisinde kentleşmesi gerekiyor. Bu süreçte kente gelen insanların sayısı, kentin yerleşiklerinden çok fazla oldu. Kentin yerleşiklerinin de diğer kentlere göç etmesi sonucu bir kentli ortamıyla karşılaşmıyoruz. İnsanların kentli değeri kazanma süreci engelleniyor. Büyük kentler, bu kısır döngüye girmiş bulunuyor" diye konuştu. Kente göç edenlerin seçimin belirleyicisi olduklarını da belirten Erkan, bunların hem sayılarının fazla olduğunu, hem de seçmen istikrarı olmadığını söyledi. Göçzedelerin düzenli bir işi olmadığını ve günü birlik yaşayan insanlardan oluştuğuna değinen Erkan,"Yaptıkları işler gibi, aldıkları siyasi kararlar da günü birlik oluyor. Bu nedenle bunlarda daha önceki seçmen davranışını beklemek doğru değil. Önceki seçimde A partisine oy vermişse, bu seçimde çok farklı partilere oy vermesi beklenebilir. Bunlar en sorunlu insanlardır. Sorunlarına en iyi çözümü kim getirirse ona oy verirler. Yaşadıkları yerler tapusuz kamu ve hazine arazisi gibi yerlerdir. Bunların yaşadıkları konutlara tapu vermeyi, altyapı hizmetlerini götürmeyi kim vadederse, seçmenin davranışı buraya yönelmiş olur" şeklinde konuştu.