HDP Sözcüsü Bilgen, İlçe Seçim Kurulu'nun Cizre'de 3 mahallede sandıkların taşınması kararına sert tepki gösterdi.-
Abone olHDP Sözcüsü ve Kars Milletvekili Ayhan Bilgen, 1 Kasım'da yapılacak seçimlerde Cizre'deki 3 mahallede sandıkların güvenlik gerekçesiyle başka mahallelerde kurulması kararına ilişkin, "Sandık birleştirme girişimleri, seçmenin iradesinin yansımasının önünde ciddi bir tehdit oluşturuyor, ciddi bir engel oluşturuyor" dedi.
Bilgen, Kars Harakani Havalimanı'nda gazetecilere yaptığı açıklamada, parti olarak öncelikli gündemlerinin güvenlik ve seçimin sağlıklı bir ortamda gerçekleşmesi olduğunu söyledi.
Seçimlerin kimsenin hayatını kaybetmediği, daha fazla kan dökülmeyen, çocukların babalarının tabutlarına sarılmak zorunda kalmadığı, anaların çocuklarını aramak zorunda kalmadığı bir ülkeye kavuşmak için fırsat olmasını dilediklerini ifade eden Bilgen, şöyle devam etti:
"Ne yazık ki, hala ciddi bir çatışmasızlık ortamına kavuşamamış olmamız hepimizi tedirgin ediyor. Bir taraftan güvenli bölgeler ve sandığa ulaşmayla ilgili ciddi kaygılar söz konusu. Şimdiden sandık birleştirme girişimleri yani seçmenin iradesinin yansımasının önünde ciddi bir tehdit oluşturuyor, ciddi bir engel oluşturuyor."
Bilgen, güvenlik nedeniyle bazı köylerin, yaylaların boşaltıldığını, seçim çevresi Kars'ın Kağızman ilçesinde de bazı bölgelerde bu yönde girişimlerin başladığını iddia ederek, şöyle dedi:
"Siyasette, hiçbir baskının seçmen iradesi üzerinde kalmadığı bir atmosfer, demokrasinin tek güvencesidir, barışın tek teminatıdır. Sandığa seçmen iradesi, ne yönde tezahür ederse etsin buna saygılı olmak, bunun gereğini yapmak ne yazık ki 7 Haziran'da kaçırdığımız bir fırsattı. 7 Haziran'da seçmenin, toplumun birlikte yaşaması, aynı zamanda birlikte yönetme biçiminde siyasete taşıma iradesini gördük. Elbette her parti tek başına iktidar olmak isteyebilir ama eğer sandıktan uzlaşarak, koalisyon kurarak yönetme tablosu, fotoğrafı çıkmışsa siyasetçi buna uygun davranmak zorundadır."
"Kimsenin beklentilerini topluma dayatmak hakkı yok"
Bilgen, beklentilerini topluma dayatmaya kalkma hakkının hiç kimseye ait olmadığını belirterek, şunları kaydetti:
"7 Haziran'da kaçırdığımız fırsatı 1 Kasım'da hayata geçirmek, yani bir biçimde Türkiye'nin acil demokratikleşme sorununu, anayasa sorununu, barış ihtiyacını ve şüphesiz gelir adaletindeki çarpıklığı, bütün hizmet ihtiyacı gibi sorunları çözebilmek için siyaset sorumluluk üstlenmek zorunda. Siyaset sadece kendi çıkarlarını düşünen bir rol, bir tavır, bir tutum geliştirdiğinde, bunun bedelini sadece siyasetçiler değil, bütün toplum çekiyor."