BIST 9.660
DOLAR 34,61
EURO 36,41
ALTIN 2.927,19
HABER /  POLİTİKA

Seçim kazandıran yöntemler

Seçim öncesi aday olan siyasetçilere yol haritası

Abone ol

1994 yılı yerel seçimlerinde en az şans verilen adaylardan biri Recep Tayyip Erdoğan’dı. Seçilmesi mucize gibi gözüküyordu. Ama o dönem Refah Partisi yapılmayan bir şeyi yaptı. Parti mensupları ev ev gezerek insanlardan oy istediler ve başarılı oldular.

Kimsenin şans vermediği Erdoğan o günden sonra Türk siyasetinin değişmez ismi oldu. Bunun en temel faktörü seçimlerde denenen ve başarılı olan seçim kampanyasıydı. AK Parti benzer stratejiyi 2002, 2004 ve 2007 seçimlerinde de denedi ve hepsinde başarılı oldu.

Benzer olay 1976 seçimlerinde ABD’de gerçekleşti. Gerald Ford’a karşı hiç şans tanınmayan Jimmy Carter seçimleri az bir farkla kazanmıştı. Nasıl? Bugün hâlâ tartışılan seçim kampanyası sayesinde. O seçim kampanyası olmasa Jimmy Carter’ı hiç kimse tanımayacaktı.

Daha önce yazdığı “”, “Siyasetçinin Yol Haritası” gibi kitaplarıyla seçmen, politikacı, oy vermede etkili olan unsurlar gibi konulara değinen ve bu alanda önemli çalışmaları olan Hulusi Şentürk bu kez kampanya yönetimi konusuna değiniyor.

“Adaylar İçin Kampanya Yönetimi” seçim öncesi aday olan siyasetçilere bir yol haritası sunuyor. Medyanın nasıl kullanılacağı, aday olunan yerin sosyo-ekonomik yapısına uygun olarak ne tür konuşmalar hazırlanacağı, sloganların nasıl seçileceği gibi seçmeni doğrudan etkileyecek konular kitabın ana temasını oluşturuyor.

Özellikle 1950’den başlayarak partilerin kullandığı sloganların üzerinde duran bölümün adaylar tarafından ciddi biçimde okunması gerekiyor. Gereksiz, aşırı entelektüel, anlaşılmaz sloganların nasıl oy kaybettirdiği, buna mukabil anlaşılır, net ve basit sloganların halkta nasıl olumlu etkiler bıraktığı özenle anlatılmış. Adaylarının burada kendilerine çıkaracakları muhtelif dersler var.

Yazar Hulusi Şentürk’ün üzerinde durduğu temel meselelerden biri de yüzyüze iletişim. Yazar iletişim araçları sayesinde halka ulaşmanın çok kolay olduğunu, ama hiçbir iletişim ya da medya aracının yüzyüze görüşmek kadar etkili olmadığını vurguluyor.

Bunun en başarılı ve tipik örneği Genç Parti Lideri Cem Uzan’ın 2002 seçimlerinde uyguladığı kampanyadır. Tamamen vatandaşlarla birebir, ellerini sıkarak, dokunarak, hissederek yapılan bu kampanya Cem Uzan’ı bile şaşırtmıştı. Ve Genç Parti yüzde 7’lik bir oy almıştı. Yeni kurulan bir parti için bu, büyük başarıydı.

Ayrıca vaat nasıl verilir, vaat verilirken nelere dikkat etmek gerekir gibi seçmenin en hassas olduğu konu kitapta çok iyi anlatılmış. Örnek çalışmalarla masaya yatırılmış.

“” her adayın –ister milletvekili olsun, ister belediye başkanı, meclis üyesi ve hatta muhtar –mutlaka okuması gereken çok yararlı bir çalışma. Adaylar bu kitabın ne kadar farklı olduğunu okuduklarında ve bu okuduklarını uygulamaya geçirdiklerinde çok daha iyi anlayacaklar.