BIST 9.627
DOLAR 35,21
EURO 36,74
ALTIN 2.953,47
HABER /  SEÇİM

Seçim anketleri neden tutmadı işte 3 sebep

Seçim sonuçlarını tutturamayan anket şirketlerinin başarısızlıklarının ana sebebi ne? Anketçiler neden yanılgıya düştü? İşte anketlerin gerçek sonuçlarla örtüşmemesinin 3 temel nedeni...

Abone ol

1 Kasım seçim sonuçları kamuoyu araştırma şirketlerini ters köşeye yatırdı. Adil Gür Araştırma Şirketi (A&G) dışında hiçbir anket şirketinin tutturamadığı 1 Kasım seçim sonuçları, usta anketçileri neden şaşırttı? İşte yanıtı...

Hürriyet yazarı Selçuk Şirin, bugünkü yazısında, 7 Haziran'dan bu yana ortaya koyduğu anket sonuçları verileriyle, '1 Kasım'da anketçileri yanılgıya sürükleyen faktörler'i analiz etti.

Anket analizinin fıtratında 'hata payı'nın oldukça büyük olduğuna vurgu yapan Şirin'e göre anketçileri yanıltan 3 faktör şöyle sıralanıyor:

- A
nket firmaları bu seçimde örneklem modellerini doğru kestirememiş olabilir.

-Yanlış ağırlıklandırma

-Birkaç haftalık verilerden yola çıkarak doğru sonucu bulmaya çalışmak!


"NEDEN YANILDIK"

Şirin, 1 Kasım seçimlerine giderken, anketçilerin ekseriyetle 'elimizdeki veriler koalisyon olacak, sol oylar (CHP+HDP) artacak ve HDP mecliste 3. parti olacak' dediğini, ancak seçimden tek parti iktidarı çıktığı ve sol oyların azaldığı sonucunu hatırlatarak "Neden yanıldık?" sorusunu sordu.

1 Kasım seçimlerine giderken, Radar Politika’nın 23 farklı şirketin son verileriyle hazırladığı tabloyu yeniden sunan Şirin, bu tablonun 'herkesin neden ve nasıl yanıldığını net bir şekilde ortaya koyduğunu' , 1 Kasım’da AK Parti, MHP ve HDP’nin almış olduğu oy oranları bu 23 şirketin yapmış olduğu araştırmaların hiçbiri arasında olmadığını vurguladı. 

İşte o tablo:


"HATA BU İŞİN FITRATINDA VAR"

Anketlerin son seçimde fena halde yanılmış olmasının 'normal' olduğunu ve bunun sadece bize has bir durum olmadığını vurgulayan Şirin, "Bu sene bizim gibi erken seçim yapan İsrail ve İngiltere’de de anketler fena halde çuvalladı. Aynı şekilde günde birkaç anket yayınlanan ve bu işin uzmanlığı konusunda en ileri ülke olan ABD’de de kongre seçimleri anket firmalarını ters köşeye yatırdı. O nedenle bunca seçimi doğru tahmin eden araştırma şirketlerine kızmak işin kolayına kaçmak olur. Bizim gibi zaten veriye değer verilmeyen bir ülkede araştırmacılara haksız yere yüklenmek demokrasimiz için olmazsa olmaz olan nabız tutma işlevini de sekteye uğratacaktır. Çünkü doktora seviyesinde istatistik dersleri veren bir araştırma yöntemleri uzmanı olarak şunu çok iyi biliyorum: Ölçümde hata bu işin fıtratında var!" dedi.

"ANKET ŞİRKETLERİ ÖRNEKLEM MODELLERİNİ DOĞRU KESTİREMEMİŞ OLABİLİR"

"Anketlerde sistematik hatanın birkaç sebebi var. İlk olarak anket firmaları bu seçimde örneklem modellerini doğru kestirememiş olabilir" diyen Şirin, ABD seçimlerinden örnek vererek ABD'de hatanın temel nedeninin örneklem modellerinin yanlış olmasından kaynaklandığını belirtti:

"ASIL SORULMASI GEREKEN SORU..."

"Geçen seçimde sandığa gitmeyen ya da geçersiz oy kullanan geniş bir kesim bu seçimde oy kullanmış görünüyor. İkinci olarak anketler yapıldıkları günün nabzını tutar, bizdeki gibi son derece kaygan zeminde, son 48 saatin kritik olduğu seçimlerde birkaç haftalık verilerden yola çıkarak doğru sonucu bulmak mümkün değil. Üçüncü, biraz teknik olacak ama, bu seçimdeki anket hatalarının temel nedeni yanlış ağırlıklandırma olabilir. Araştırma şirketleri topladıkları verileri ham olarak yayınlamaz, eldeki verileri bir referans noktası ile bir nevi sağlama işlemine tabi tuttuktan sonra oy hesabı yaparlar. Bu genelde bir önceki seçimde verilen oydur ki bu 1 Kasım seçimleri için 7 Haziran sonuçlarına göre ağırlıklandırma demek. Oysa şimdi biliyoruz ki 7 Haziran sonucu sıradışı bir sonuçmuş; zira 1 Kasım sonuçları hem 2011 hem de Cumhurbaşkanlığı sonucuyla daha çok örtüşüyor. Eğer şirketler ellerindeki verileri 7 Haziran yerine 2011 ya da Cumhurbaşkanlığı seçim sonucuna göre ağırlıklandırmış olsalardı muhtemelen çok daha gerçeğe yakın bir sonuç ilan edeceklerdi. Bu yazıda yalnızca neden yanıldığımız sorusuna yanıt aradım. Oysa asıl sorulması gereken soru milyonlarca seçmenin 5 ay gibi kısa bir sürede oylarını neden değiştirdiği."

İşte o yazıdan çarpıcı satırlarla 'anket şirketlerinin 1 Kasım seçim sonuçlarını neden tahmin edemediği' analizi:

(...)

Bir başka ifadeyle TÜM anketler AK Parti’yi almış olduğu oy oranın çok altında göstermiş ve TÜM anketler MHP ve HDP oylarını olduğundan çok daha yüksek bulmuş. 

"1 KASIM'DA BAMBAŞKA BİR SONUÇ VAR"

Oysa araştırma şirketleri son seçimlerde oldukça başarılı idi. Her seçimde birkaç firma sonucu bilmişti. Asıl önemli olan sonucu bir şirketin bilmesi değil açıklanan sonuçların gerçek sonucu içinde barındırması. Aşağıdaki tabloda yer alan 7 Haziran seçimlerine ait son anketlere bakarsanız AK Parti’nin almış olduğu 40.7 oy oranı yayınlanan anketlerde AK Parti için öngörülen minimum (Kamu-AR: 35.3) ve maksimum (ORC: 49.4) oranları arasında. Aynı durum CHP ve MHP oyları için de geçerli. HDP o seçimin istisnası idi ancak birkaç firma yarım puanla o sonucu da tahmin edebilmişti. 1 Kasım’da ise bambaşka bir sonuç var. Tüm anket firmalarının açıkladığı minimum ve maksimum öngörüler içinde ne AK Parti’nin ne MHP’nin ne de HDP’nin almış olduğu oy var. Peki bu mümkün mü?

Meclise 4 partinin girdiği ve bu partilerden hiç birinin yüzde  45 bandını geçemediği verisi bir matematiksel denklem olarak “koalisyon” der. 23 şirket içinde bu denkleme uymayan tek sonuç seçimden iki gün önce yayınlandığı için benim değerlendirmelerimde yer almayan A&G verisi ama o anket dahi AK Parti oyunu 2.3 puan düşük göstermiş. Bu 2.3 puan farkı örneğin 7 Haziran’da AK Parti 38.5 puan oy alacak demek! Yukarıdaki 7 Haziran tablosuna bakarsanız 7 Haziran’da o tarz bir hatayı sadece bir şirketin yaptığını görebilirsiniz. 8 yıldır Daralan Sağ-Sol Oy Makası 1 Kasım’da Tekrar Açıldı! Bu seçimlerin şaşırtıcı ikinci sonucu sol (CHP ve HDP) oylarda son yıllarda gözlemlenen artışın durması oldu. Oysa yukarıdaki 1 Kasım anketlerinden görüleceği gibi tüm araştırma firmaları CHP oylarının az da olsa artacağını ve 7 Haziran anketleri ile kıyaslanınca HDP’de az da olsa bir artış olacağını gösteriyordu. Bu hesapla 7 Haziran’da 38.1 olan sol oy toplamının 1 Kasım’da 1.9 puanlık bir artışla 40’ı bulacağını bekliyordum. Ancak anketler bu konuda yanıltıcı oldu. Aşağıdaki tabloda göreceğiniz gibi 1 Kasım’da sol oylar 2 puan gerileyerek tarihsel çizgisi olan 35 puana yaklaştı. Bu sonuca rağmen 1 Kasım 2015 seçim sonuçları, 1977’den sonra yapılan genel seçimler içinde solun en başarılı olduğu ikinci seçim oldu.