HDP İstanbul milletvekili Sebahat Tuncel internethaber'e konuştu.
Abone olNESRİN YILMAZ
İNTERNETHABER-ANKARA
Kobani halkının Işid karşısındaki zaferinin insanlık adına önemli bir başarı olduğunu söyleyen Sebahat Tuncel, bu başarının Ortadoğu'yu bütün Işid çetelerinden temizlemenin öncüsü olmasını umduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "çiftetelli oynayarak kutladılar" sözünü değerlendiren Sebahat Tuncel, halkın zafer karşısında halay çektiğini ve nasıl ki halayda el ele tutuşarak çemberi büyüttüyse yine el ele vererek Kobani'yi inşa edeceğini söyledi.
Gelen tepkilere bakıldığında seçime parti olarak girmelerinin çok doğru bir karar olduğunun altını çizen Tuncel, "HDP gümbür gümbür geliyor, 7 Haziran Türkiye için yeni bir başlangıç olacak" dedi.
Sebahat Tuncel'in internethaber.com'dan Nesrin Yılmaz'a yaptığı açıklamalar şöyle:
-Kobani'de yaşanan savaşın sonucu belli, Kürtler şehri Işid'den temizledi, ne söyleyeceksiniz?
MUAZZAM BİR KAZANIM
Kobani direnişinin zaferle sonuçlanmış olmasının bütün dünya halkları açısından çok önemli, muazzam bir kazanım olduğunu düşünüyorum. Dün Kobani'ye de gittik, Kobani'deki yetkililerle görüştük. Biz savaş başlamadan önce 21 Eylül'de de gitmiştik, o günlerde gerginlik vardı ama savaş henüz başlamamıştı. Dün, savaşın ne kadar korkunç tahribatlar yarattığını, şehre ne kadar büyük bir zarar verdiğini gördük ama bir o kadar da büyük bir direncin, moralin yansıdığını gördük. Evet savaş çok büyük tahribat görmüş ama orada direnen, orada mücadele eden insanlar, orada yaşayan halk ve çocukların coşkusu görülmeye değerdi. Bütün insanlığa kutlu olsun diyorum.
İNSANLIĞIN ZAFERİDİR
Halkımız, zorbalık, baskı, kölelik dayatmalarıyla, insanlık suçu işleyen bu Işid çetesine karşı çok büyük bir kazanım sağlamıştır. Bu, insanlığın zaferidir. Sadece Kürdistan açısından, Kürt halkı açısından değil bütün Ortadoğu halkları açısından büyük bir kazanımdır, umuyoruz ki Kobani'deki bu direnişin zafere dönüşmesi Ortadoğu'nun tamemen bu Işid çetelerinden tamamen temizlenmesine vesile olur.
KOBANİ'Yİ YENİDEN İNŞA ETMEK GEREKİYOR
Kobani'yi şimdi yeniden inşa etmek gerekiyor, savaş nedeniyle yüzbinlerce insan Urfa'ya geldi, Türkiye'nin çeşitli yerlerine gitti, Kürdistan'a geldi. Dolayısıyla bu insanların tekrar döünüşünü sağlayacak koşulların hazırlanması, kentin yeniden yaşama uygun hale getirilmesi gerekiyor. Biz bu açıdan bugüne kadar Kobani halkıyla dayanışan, savaş nedeniyle Türkiye'ye gelen ve burada kamplarda kalan, halkımızla dayanışan insanların şimdi Kobani'nin yeniden kurulması ve buraya gelen insanların eve dönmesi konusunda da aynı dayanışmayı bekliyoruz. Önümüzdeki dönem bunun sağlanması için mücadele edeceğiz, görev ve sorumluluğumuz bu olacak.
-Cumhurbaşkanı Erdoğan tam da bunu söyledi dün aslında, "kim inşaa edecek onu düşünmüyorlar" dedi, kim inşaa edecek?
ERDOĞAN BU ZAFERE SEVİNMİŞ GÖRÜNMÜYOR
Halklar inşaa edecek, şimdiye kadar bu çeteler karşısında dayanışma içerisinde olan, demokrasi mücadelesi veren, özgürlükten yana saf tutanlar bunun gereğini yapacaktır. Tayyip Erdoğan tabii Kobani zaferine çok sevinmiş görünmüyor. Kendisi başından beri Kobani halkından yana değil, karşı bir tutum sergiledi. Kürt halkı buna çok yakından tanıklık etti, hatta 29 Kasım'da Türkiye sınırlarından geçen bir kamyon Kobani'de patlatıldı. Halk, bütün bunları bir yere not etti. Türkiye halkları da bu zaferi kendi zaferi gibi görüp çiftetelli oynamıştır ama herkes halaya durdu. İnsanlar nasıl ki el ele tutuşup halayı bu kadar büyüttülerse Kobani'yi de el ele tutuşarak, dayanışma içerisinde olarak inşaa edecekler, Sayın Cumhurbaşkanı hiç merak etmesin, bu kadar dert etmesine gerek yok, bu halk dayanışmayla yeni bir yaşamı inşaa eder.
-Seçime parti olarak girmeniz çok tartışılıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan "barajı geçemezlerse çözüm masasında olmayı beklemesinler" dedi. Ne diyeceksiniz?
HDP'NİN NE KADAR DOĞRU BİR KARAR ALDIĞININ GÖSTERGESİ
Biz Halkların Demokratik Partisi olarak seçime parti olarak girme kararı aldığımız günden bugüne çok tartışmalar oldu. Hem iktidar, hem ana muhalefet hem Cumhurbaşkanı tarafından değerlendirmeler yapıldı ve yapılmaya devam ediliyor. Bu bile aslında HDP'nin ne kadar doğru bir karar aldığını bir kez daha gösteriyor. HDP Türkiye demokrasisi için şart. HDP'nin parlamento da olması da çok önemli, bunu herkes görüyor. Aslında bu tartışmaların özünde HDP'nin mutlaka parlamentoda olması ve iki dönemdir ortaya koyduğu demokrasi mücadelesini daha da büyütmesi isteği var. Bizim açımızdan bu çok anlamlı ve biz de bunu daha iyi yapabilmek için, kendi görev ve sorumluluklarımızı daha etkin gerçekleştirebilmek için parti olarak girmenin daha önemli ve anlamlı olduğunu düşünüyoruz.
PERVASIZ BİR SİYASET DÜŞÜNCESİ
Baraj meselesi bizim değil sistemin meselesi. Biz geldiğimiz günden beri barajlı demokrasiye hep itiraz ettik. Demokrasinin önünde bir engel olduğunu düşündük, bunun kaldırılması konusunda mücadele ettik. Şimdi kendi öz gücümüzle bu barajı yıkmayı istiyoruz. AKP hükümeti barajı ısrarla tuttu, halkın iradesine ipotek koymak istedi, sadece kendilerinin ve bir grubun parlamentoda temsili üzerinden konuya bakıyorlar. Bir partiye; "bağımsız adaylarla girin sonra gelin parti kurun" diyecek kadar pervasız bir siyaset düşüncesi. Bu oyuna son vermek gerekiyor. Cumhurbaşkanı gerçekten bunun derdine düşmüşse, bizim parlamentoda olmamamızın büyük bir kriz yaratacağını düşünüyorsa, ki öyledir bence tespitinde bir sorun yok, yapılması gereken şey bu barajı düşürmektir. Bu, bizim meselemiz olmaktan çıkmıştır, Türkiye'nin temel meselesi haline gelmiştir.
PARTİMİZE ÇOK BÜYÜK İLGİ VAR
Biz, parti olarak seçime gireceğiz, partimize yönelik çok büyük bir ilgi olduğunu da görüyoruz. Hem Ortadoğu'da, hem dünyada yaşanan rüzgarın da Türkiye'deki halkları olumlu etkileyeceğini düşünüyoruz. Yanıbaşımızda Syriza'nın ortaya çıkardığı kazanım, Kobani zaferi, Türkiye'de demokrasi ve özgürlüklere olan ihtiyaç, bu konuda insanların talepleri partimizin çok daha güçlü bir şekilde parlamentoya girmesini, daha güçlü bir temsil sağlamasını beraberinde getirecektir.
-Kirz diyorsunuz, eğer barajı geçemezseniz ortada çözüm masası kalmaz mı?
HDP PARLAMENTODA OLMAZSA TÜRKİYE KAYBEDER
Ben bu tartışmanın çok sorunlu olduğunu düşünüyorum çünkü biz baraj sorunumuz olmadığını düşünüyoruz. Türkiye'deki bütün halklardan, Türkiye'nin temel sorunlarına çözüm olabilmek, demokratik bir Anayasa yapmak için söz ve yetki istiyoruz. Hem Kürt sorununun çözümü, Türkiye'nin demokratikleşmesi, inanç özgürlüğü meselesi, ekoloji, kadın özgürlüğü konularında çözüm iradesi olarak kendimizi görüyoruz. Biz, Kürt sorununun çözümünün muhatabıyız, parlamentoda olmak ya da olmamak gibi bir yaklaşım içerisinde olmak çok doğru değil. Bu süreçte en önemli aktörlerden biri HDP. HDP'nin parlamentoya girip girmemesi üzerinden bu sürece biter demek çok gerçekçi değil çünkü hayat bize çözümü, barajı, yeni bir yaşamı dayatıyor. Ortadoğu'da gerçekten bir barış olacaksa bunu birlite yapmalıyız. HDP parlamentoda olmazsa Türkiye çok şey kaybeder, bu çok kesin, HDP parlamentoda olmalı.
CUMHURBAŞKANI HÜKÜMETE TELKİNDE BULUNSUN
Hem Sayın Öcalan'la yapılan görüşmelerde, hem Kandil'le yapılan görüşmelerde bizim heyetimiz gidip geliyor, heyetimiz çözümde en aktif rolü oynuyor. Eğer Sayın Cumhurbaşkanı bizim parlamentoda olmamamızı bir risk olarak görüyorsa yapması gereken şey hükümete telkinde bulunmak, bu ülkede antidemokratik seçim barajının kaldırılması konusunda önayak olmak, böylece demokrasinin önü açılmış olur.
-Aklınızda bir oy oranı var mı?
HDP GÜMBÜR GÜMBÜR GELİYOR, 7 HAZİRAN'DA YENİ BİR BAŞLANGIÇ
Benim aklımda bir oy oranı var ama bunu şimdiden söylemek istemiyorum. Yerel seçimden bu yana HDP'nin baraj problemi olmadığını söyledim, HDP mutlaka parti olarak seçime girmeli ve Türkiye halklarına alternatif bir yaşamı sunmalı. Önceleri "acaba" sorusu soran halkın da şimdi bu kararın doğru olduğuna yönelik bakış açısı, "acaba" sorusunu soranların sayısının azalıyor olması bence bizim doğru karar verdiğimizi gösteriyor. Şunu söyleyebilirim; HDP gümbür gümbür geliyor. Eğer seçim zamanınd aolursa 7 Haziran Türkiye için yeni bir başlangıç olacak.