Ankara’da 25-26 Mayıs’ta gerçekleştirilen ‘Demokrasi ve Barış Konferansı’ sonuç bildirisi bir gün gecikmeli olarak açıklandı.
Abone olÖcalan için "PKK lideri" tanımlamasına BDP'liler itiraz etti, diğer sol gruplar da "Kürt halk önderi" tanımına karşı çıktı. Kriz "Sayın Öcalan" ifadesiyle aşıldı.
Radikal gazetesinde yer alan göre toplantının ikinci günü, Öcalan’ın ‘ PKK Lideri’ olarak tanımlanmasına BDP ’lilerden itiraz geldi. BDP’liler Öcalan’ın ‘Kürt Halk Önderi’ olarak tanımlanmasını istedi. Ancak başta CHP olmak üzere bazı sol gruplar da bu tanıma karşı çıktı. Ayrıca, bazı katılımcı gruplar bildiride ‘kendilerini bulamadıklarından’ yakındı.
Bildiri bu hassasiyetler de göz önünde bulundurularak yeniden düzenlendi. Sadece ‘Müzakere Sürecinde Barışın Toplumsallaşması ve Demokratik Siyaset’ başlığını tartışan komisyonun raporunda bu ifadeye yer verildi. Bildiride ise ‘Sayın Öcalan’ ifadesi kullanıldı. ’Çözüm için birlik’ vurgusunun dikkat çektiği bildiride yer alan bazı ifadeler şöyle:
Başlatılan müzakereleri doğru bir yönde ilerletmek, kalıcı bir barışı tesis etmek, hepimizin hak ve özgürlüklerini kapsayacak eşit ve ortak bir demokratik gelecek kurmak için birlikte hareket etmeye, çözüm inisiyatifini geliştirmeye ve toplumsallaşan bir barış hareketini örmeye karar verdik.
Kürt sorununda çözüme yönelik görüşmeler sürecinin desteklenmesi ve geliştirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Konferansımızın, müzakere sürecinin kesintisiz olarak sürdürülmesi için kararlı bir tutum ve çaba içerisinde olacağını ilan ediyoruz.
Sürecin kalıcı bir barışa ulaşması için çoğulcu, eşitlikçi ve özgürlükçü bir demokrasiyi bütün kurumlarıyla oluşturmanın ve buna işlerlik kazandırmanın kaçınılmaz olduğunu vurguluyoruz.
Demokrasiyle barışın birbiriyle doğrudan bağlantılı olduğunu bir kez daha saptayarak, demokratikleşme yönünde atılacak adımların barış sürecini de ilerleteceğini belirtiyoruz.