Saygı Öztürk’ten 33 Kurşun
Bingöl’de 33 askerimizin şehit olduğu saldırı “33 Kurşun” adlı kitapta
Abone olGazeteci-yazar Saygı Öztürk, Bingöl’de 33 askerimizin şehit edilmesi sırasında yaşananları “33 Kurşun” adlı kitapta topladı. Ünlü yazar Emin Çölaşan’ın önsözünü yazdığı kitapta, katliamdan yaralı kurtulan askerlerin, katliamı gerçekleştiren teröristlerin açıklamaları da yer aldı. Dönemin Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral Necati Özgen, Bölge Valisi Ünal Erkan da “ateşkes” dönemiyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Şemdin Sakık da, kitap için çarpıcı açıklamalar yaptı.
Toplanma bölgesi Malatya’dan korumasız ve silahsız olarak gönderilen askerlerin, PKK’lılar tarafından yollarının kesilmesinden sonra yaşanan olaylar kitapta tüm yönleriyle ortaya konulurken, katliam emrini verdiği öne sürülen Şemdin Sakık da, kitap için çarpıcı açıklamalar yaptı. Kendisini vuran teröristi, 3 yıl sonra asker kıyafetiyle yakalatan Erdal Özdemir de, yaşadıklarını saniye saniye anlatırken, arkadaşlarının ölüme kol kola girerek nasıl gittiklerini, o an neler yaşandığını, arkadaşının kanını içerek nasıl hayatta kaldığının da öyküsünü dile getirdi.
Yayın yasağı nedeniyle bugüne kadar kimlerin yargılandığı, ne ceza aldığının bilinmediği Bingöl katliamıyla ilgili mahkeme kararları da ilk kez “33 Kurşun” kitabında belgeleriyle yer aldı. Bingöl şehitlerinin kimlikleri, fotoğrafları da ilk kez bu kitapta yayımlandı.
EMİN ÇÖLAŞAN’IN ÖNSÖZÜ
Ünlü yazar Emin Çölaşan, “33 Kurşun” kitabının önsözünün bir bölümünde şunları yazdı:
Biz balık hafızalı bir toplumuz. Olanları hemen unuturuz. Bizim için can verenleri bile unuttuğumuz sıkça olur! l993 yılında Elazığ- Bingöl yolunda şehit edilen 33 askerimiz bunun en somut örneklerinden biridir.
Şimdi aradan l5 yıl geçti ve Saygı Öztürk bu dosyayı, bu kitabıyla yeniden açıyor. Çok da iyi ediyor. Bu inanılmaz katliam başka bir ülkede olsaydı, o ülkenin 33 silahsız asker karayolunda otobüsleri durdurulup yere indirildiğinde ve acımasızca taranıp şehit edildiğinde, çok başka olaylar yaşanırdı. Oysa biz olanları unuttuk bile!
Aklımıza “33 Şehit Asker Anıtı” dikmek bile gelmedi. Bugün çevrenizde küçük bir soruşturma yapın bakalım, bu olay kaç kişi tarafından anımsanıyor! Kaç kişi bu olayı biliyor!
Bu olay nasıl oldu? Peki bu işin sorumluları kim? PKK terörünün en yoğun olduğu bir dönemde bu askerlerimizi Malatya’dan otobüsle, silahsız ve korumasız yola çıkaranlar kimdi? Bu inanılmaz ihmal sonrasında onlar yargılandı mı? Ceza aldı mı?
Katliamın sorumlusu olduğunu bildiğimiz ve halen cezaevinde bulunan Şemdin Sakık bu konuda neler söyledi? Nasıl yargılandı?
Hepsinin yanıtını bu kitabı okuyunca öğreneceksiniz.
Dahası var. O yıllara bir kez daha dönüp anımsayalım. Türk medyasının bazı kalemşorları ve ekran yorumcuları, bütün bunlar olurken PKK ve Abdullah Öcalan’ı göklere çıkarma yarışındaydı. Köşelerde ve ekranlarda “Özgürlük, demokrasi, Kürt hakları” sloganları atılıyor, çok sayıda gazetecimiz “Sayın” Öcalan’la bir söyleşi yapabilmek için Suriye’de onun ayağına gitmekten utanmıyordu. PKK tohumları kendi kendine yeşermedi. O tohumları toprağa atıp gübreleyenler arasında bizim medyamızın bazı anlı şanlı mensuplarının rollerini de asla unutmayalım.
Saygı’nın kitabının adı “33 Kurşun.” Ancak şehitlerimizin üzerinden 33 değil, tam l.547 kurşun çıkarıldı. O karanlık gecede yolun ortasında şehit başına kaç kurşun düştüğünün hesabını siz yapın!
Bu kitabı yüreğiniz yanarak okuyacaksınız.
Devlet onları unuttu. Milletimiz de çoktan unuttu. Hiç değilse siz unutmayın ve bu kitabı okurken, ya da bitirdiğinizde onların ruhuna bir Fatiha okuyun. Ne yazık ki elimden ancak bu çağrıyı yapmak geliyor.
Saygı Öztürk’ü gazeteciliği için bugüne kadar çeşitli nedenlerle yüzlerce kez kutladım. Bu kitabı için burada bir kez daha kutlamayı görev biliyorum, “Ellerine sağlık” diyorum.
(Hürriyet)
Kitapla ilgili diğer bilgiler