Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli milli silah üretimi konusunda dikkat çeken bir açıklama yaptı. Dost bildiğimiz ülkelerin bize kritik silahların parçalarını satmaktan çekindiklerini belirten Canikli, "kendi silahımızı kendimiz üretmeliyiz, buna mecbur ve mahkumuz" dedi.
Abone olKARA Harp Okulu'nun eğitim yılı açılışında konuşan Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, "Bu toprakların savunulması için ihtiyacımız olan savunma sistemleri ve silahları büyük oranda kendi imkanlarımızla, kapasitemizle geliştirmek durumundayız. Buna mecburuz, buna mahkumuz. Son yaşadığımız olaylarla da bunu bir kez daha test etme imkanı bulduk. Halen de dostlarımız, dost bildiklerimiz, aynı ittifak çatısı altında faaliyette bulunduğumuz ülkelerin şirketleri çok kritik silahların üretilmesi için ihtiyacımız olan parçaları bize satmaktan imtina ediyor." dedi.
Canikli, TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın da katıldığı Kara Harp Okulu 2017-2018 Yılı Eğitim ve Öğretim Yılı Açılış Töreni'nde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve nice kahraman komutanların mezun olduğu şanlı yuvada bulunmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Yeni eğitim ve öğretim yılının Harbiyelilere, Kara Harp Okuluna, millete ve ülkeye hayırlı olmasını temenniside bulunan Canikli, "Sevgili Harbiyeliler, üzerinizdeki üniformayı taşımak ağır bir sorumluluktur. Bu sorumluluğu her zaman üzerinizde hissedin. Bu sorumluluk milletimize karşı olan bir sorumluluktur. Bu sorumluluk 'Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür parçalanamaz.' diyen ecdadımıza karşı bir sorumluluktur." diye konuştu.
Dünyanın en kıymetli coğrafyasında, atalardan yadigar kalan kutlu vatanın korunması için icabında her türlü bedeli ödemeye hazır olunmasının önemine değinen Canikli, Kara Harp Okulunun 2 bin 200 Harbiyeli ve farklı ülkelerden 310 misafir askeri personeliyle yeni eğitim ve öğretim yılına başladığını belirtti.
Bakan Canikli, Kara Harp Okulunun kuruluşundan bugüne devletin ve milletin en önemli kurumları arasında yer aldığına dikkati çekerek, "Bu yılki müracaatlarda sivil okullardan on binlerce adayın başvurusu, halkımızın Kara Harp Okuluna, askerliğe olan sevgisini ve desteğini bir kez daha göstermiştir. Bu, Kurtuluş Savaşımızdaki en büyük gücümüz olan ordu-millet dayanışmasının her geçen yıl daha da güçlenerek devam ettiğinin bir göstergesidir." ifadesini kullandı.
FETÖ'nün 15 Temmuz'daki hain darbe girişimiyle bu dayanışmanın hedef alındığına işaret eden Canikli, şunları söyledi:
"Zannettiler ki bu millet ordusuna sahip çıkmayacak. Zannettiler ki bu kutlu ordu milletinin duasını kalbinde hissetmeyecek. Ne ordumuz ne de milletimiz bu darbecilere müsamaha göstermiştir ve göstermeyecektir. Bu hain girişimin hukukun üstünlüğüne inanan, milli iradeye saygılı, milletinden başka amir tanımayan Harbiyelileri derinden sarstığını biliyorum. Ülkemizi, aldıkları talimatla, hain emelleri doğrultusunda karanlıklara gömmek isteyenler şu anda layık oldukları yerdedirler. Milletten başka güç tanımayan, Türkiye Cumhuriyeti'ni ilelebet muhafaza ve müdafaa edecek olanlar, 'Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir.' diyenler ise ruhlarındaki vatan coşkusu ve kalplerindeki heyecanla buradalar."
BUNA MECBURUZ MAHKUMUZ
Devlete ve millete sadakati, milli ve manevi değerleri, demokratik düzene bağlılığı, vazife ahlakı ve bilimsel düşünceyi esas kabul eden Kara Harp Okulunun, Milli Savunma Üniversitesi çatısı altında yeniden yapılandırılarak geçmişinden aldığı güçle üst düzey eğitimli subayları ülkeye kazandırmaya devam edeceğini ifade eden Bakan Canikli, insan gücünün kalitesi kadar savunma teknolojilerinin milli ve yerli olmasının da önemli olduğunu vurguladı.
Canikli, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve tüm güvenlik güçlerinin imkan ve kabiliyetlerini artırmak hedefiyle savunma sanayi atılımlarına devam edildiğini dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Savunma sanayinde yerlilik oranını her geçen gün artırıyoruz. 2002'de yüzde 18'ler düzeyinde olan oran bugün yüzde 65'leri aşmış durumdadır. Bu son derece önemlidir. Bu toprakların savunulması için sadece ya da büyük oranda başka ülkelerden alacağımız silah sistemleriyle bunu yürütmemiz kesinlikle söz konusu olamaz. Çok acı tecrübelerle en ihtiyacımız olduğu zaman dostlarımız, müttefiklerimiz parasını peşin ödediğimiz silahlarımızı bize göndermediler. Terör örgütlerine sağladıkları o imkanları bu ülkeden esirgediler. Sayısız kere bununla karşı karşıya kaldık. Dolayısıyla bu toprakların savunulması için ihtiyacımız olan savunma sistemleri ve silahları büyük oranda kendi imkanlarımızla, kapasitemizle geliştirmek durumundayız. Buna mecburuz, buna mahkumuz. Son yaşadığımız olaylarla da bunu bir kez daha test etme imkanı bulduk. Halen de dostlarımız, dost bildiklerimiz, aynı ittifak çatısı altında faaliyette bulunduğumuz ülkelerin şirketleri çok kritik silahların üretilmesi için ihtiyacımız olan parçaları bize satmaktan imtina ediyor. Bunların bilgilerini kendilerine aktardık ama ona rağmen bu konuda en ufak bir gelişme yok. Kesinlikle özgürlüğümüzü ve bağımsızlığımızı başkasına emanet edemeyiz, başkasının insafına terk edemeyiz. Kendi kapasitemiz, imkanlarımız, gücümüz, cesaretemiz ve yüreğimizle ancak bu toprakları özgürce ileriye taşımaya devam edebiliriz. Bu anlayışla bugüne kadar bu hedefe yönelik olarak milli ve yerli birçok projeyi hayata geçirdik."
HALA BUGÜN ÇOK CİDDİ ŞÜPHELERİMİZ VAR
- "Hala bugün çok ciddi şüphelerimiz var"
Savunma sanayi yatırımlarına ilişkin bilgi veren Canikli, "Kendi insansız hava araçlarımızı yaptık." diye konuştu.
Bakan Canikli, terörle mücadelede son derece etkili olan insansız hava aracının daha önce, 2004-2005'te İsrail'den satın alındığını anımsatarak, şunları kaydetti:
"Heronlar... Ama hiçbir zaman terörle mücadelede etkili bir şekilde bunları kullanma imkanı olmadı. Çok elzem olan istihbarat İsrail üzerinden Türkiye'ye aktarıldı ve hangi oranda, kesinlikli aktarıldığı konusunda hala bugün çok ciddi şüphelerimiz var. Arızalandığı zaman aylarca teknisyen bekledik İsrail'den. Sonuç itibarıyla istediğimiz verimlilikte bunları kullanma imkanımız olmadı ve bunlar silahsız İHA'lardı. 'Kötü komşu ev sahibi yapar.' misali sonra kendi, yüzde 100 yerli İHA'mızı geliştirdik. Bugün dünyanın en modern, gelişmiş İHA sistemleriyle rekabet edebilir kalitede, kapasitede savunma sistemi. Bunlara silah da taktık, terörle mücadelede inanılmaz etkili bir araç olarak kullanıyoruz. Kendi savaş gemimizi suya indirdik. Kendi eğitim uçağımızı yaptık ona da silah taktık. Terörle mücadele ve benzeri amaçlar için o da çok etkili bir araç olarak kullanılmaya başlandı."
"Şimdi sırada kendi savaş uçağı projemiz var." diyen Canikli, Harbiyelilerin ulusal, bölgesel ve küresel barış ve istikrarın korunması için en zor şartlarda, dünyanın dört bir tarafında görev yapmak için eğitileceğini söyledi.
Canikli, Kara Harp Okulunun öğretim görevlileri ve Harp Okulu alay personelinden ise ailelerin emaneti olan gençleri, subaylığın temel değerlerini kazanmış, insan olmanın ahlaki değerlerini yüklenmiş, bilgi çağının gereği yeteneklere sahip, Atatürk'ün emanetine layık, daima göreve hazır, vazife şuuru gelişmiş, demokrasi bilinci yüksek, milli ve manevi değerlere bağlı subaylar olarak yetiştirmelerini istedi.