BIST 9.662
DOLAR 34,64
EURO 36,37
ALTIN 2.911,37
HABER /  GÜNCEL

Savcıyı vur emri o ülkeden gelmiş

Adliyedeki kanlı rehin olayının ardından Başbakan Davutoğlu, teröristlerin yurt dışı ile telefon bağlantısı kurduklarını açıklamıştı.

Abone ol

Vatan gazetesi, Emniyet'ten aldığı bilgilere göre DHKP-C'li Bahtiyar Doğruyol ve Şafak Yayla, adliyede oluşturulan müzakere heyetiyle görüşürken bir yandan da Yunanistan ile irtibat halindeydi. Buradan 'vur emri' gelince tetiğe bastılar.

Savcı Kiraz’ın cenaze töreninden sonra Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yaptığı bir açıklama dikkat çekti. Davutoğlu açıklamasında, ''Bu rehin alma esnasında bu teröristler yurt dışı bazı görüşme yaptı. Bazı odaklarla temas halindeydiler. Bütün bunları takip ediyoruz. Bu olayla ilgili kim nerede olursa olsun, hangi ine girmiş olursa olsun, operasyon yapma talimatı verdik'' sözlerini kullandı.

Davutoğlu’nun bu açıklamasından sonra, teröristlerin hangi ülkede ve kimlerle telefon görüşmesi yaptığı sorusu gündeme geldi.

Yunanistan ve Bulgaristan'daki 2 ayrı numara arandı

Öte yandan Hürriyet gazetesi çatışmaya ilişkin ayrıntılara ver verdi. Teröristlerin şehit Kiraz'ın cep telefonuyla iletişime geçtiğinin anlaşılması üzerine telefon dinlemeye alındı. Teröristlerin Yunanistan ve Bulgaristan'daki 2 ayrı numarayla sürekli görüştükleri belirlendi.

43 boş kovan 21 tane dolu mermi

Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın ölümüne neden olan mermilerin teröristlerin silahlarından çıkan kurşunlar olduğu açıklandı. Yapılan inceleme sonunda 7.65 mm çapındaki kurşunların teröristlerin kullandığı Fransız onlusu olarak tabir edile silahtan çıktığı belirlendi. Odada bu silahtan atılan 43 boş kovan, 21 tane de dolu mermi bulundu.

ABİSİ YUNANİSTAN'DA

Emniyet yetkilileri bu ülkenin Yunanistan olduğunu söyledi. Yetkililer, bu adresi gösterirken iki noktaya dikkat çektiler. Birincisi DHKP-C örgütünün başta şu anki lideri olarak kabul edilen Hüseyin Fevzi Tekin olmak üzere diğer üst düzey yönetiminin Yunanistan'da olması. İkinci neden ise teröristlerden Şafak Yayla’nın abisi Mehmet Yayla, 19 Mart 2013'te Ankara'da Adalet Bakanlığı ve Ak Parti Genel Merkezi'ne lav silahları ve roketatarlarla saldıran iki kişiden biriydi.

Yayla, saldırının ardından Hatay üzerinden Suriye'ye oradan da Yunanistan'a geçmiş, tekrar saldırı yapmak üzere Türkiye'ye geçmek isterken yakalanmıştı. Yayla şu an hâlâ Yunanistan'da tutuklu bulunuyor. Bu durum teröristlerin Yunanistan bağlantısını kuvvetlendiriyor. Emniyet yetkilileri telefonda özellikle Tekin ile bağlantılı kurulmuş olabileceği ihtimaline dikkat çekiyor.

SÜREKLİ BİLGİ VERDİLER

Emniyet yetkililerin dikkat çektiği bir başka konu ise teröristlerle iletişim halindeyken, iletişim kanalları açıkken savcıyı vurmuş olmaları.

Yetkililer bu durumu şöyle açıklıyor: ''Teröristlerle yapılan görüşmeler sırasında, telefonla Yunanistan’a sürekli bilgi verdiklerini düşünüyoruz. Buradan talimat alarak hareket ettiler. Teröristlerle kurulan iletişimde bir sorun yaşanmadığı, tıkanmanın olmadığı anda böyle bir harekette bulunmaları onların telefondan ‘vurun emri’ aldıklarını gösteriyor. Yunanistan’dan vurun emri gelince de uyguladılar. Ortaya çıkan tablo bunu gösteriyor ve bu yönde araştırmalar devam ediyor.''

TERÖRİSTLERİN SUYUNU KABUL ETMEMİŞ

Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın, 2 teröristin verdiği suyu bile kabul etmediği ortaya çıktı.

Çağlayan Adliye Sarayı'nda rehin alındığı saatlere ilişkin çarpıcı ayrıntılar ortaya çıkıyor.

Hain saldırı esnasında PKK'nın kanalı olarak bilinen Med Nuçe TV'ye telefonla bağlanan teröristlerden biri, savcı Kiraz'ın sağlık durumu ile ilgili soruyu "Gayet iyi. Su ihtiyacını karşılayabileceğimizi söyledik. Ama kabul etmedi. Birkaç defa heyetle ve emniyet yetkilisiyle konuşurken sesini dinlettik" diye yanıtladı.

BERKİN ELVAN'IN BABASI DA İKNA EDEMEDİ

Tam yayın sırasında teröristi bir emniyet yetkilisi telefonla arayıp Berkin Elvan'ın babası Sami Elvan ile görüştürmek istediğini söyledi. Terörist ile baba Elvan'ın konuşması kanaldan canlı verildi. Ancak Sami Elvan'ın sözleri de teröristleri ikna edemedi.

Sonrasında ise spikerin teröristlere, "Talepleriniz kabul edilmezse ne olacak? Net misiniz? Daha önce de 3 saat süre vermiştiniz" gibi azmettirircesine sorular yönelttiği görüldü.