BIST 9.463
DOLAR 34,42
EURO 36,43
ALTIN 2.841,21
HABER /  GÜNCEL

Savcının öldürülmesinde korkunç gerçek

Tunceli’nin Ovacık ilçesinde geçen yıl silahlı saldırı sonucu öldürülen Başsavcı Murat Uzun’un adeta göz göre göre öldüğü ortaya çıktı.

Abone ol

MİT’in saldırıdan 27 gün önce, Tunceli ve ilçelerindeki savcılar için terör saldırısı yapılacağı istihbaratını tüm güvenlik birimlerine ilettiği ortaya çıktı. Güvenlik birimleri MİT’in istihbaratını saldırıdan 20 gün önce savcı Uzun’a da bildirmiş

Savcı Uzun suikastıyla ilgili ayrıntılar bugün Milliyet gazetesinin manşetindeydi. Gürkan Akgüneş imzalı haberde Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın hazırladığı raporun detayları yer aldı.

Raporda, Milli İstihbarat Teşkilatı’nın(MİT) saldırıdan 27 gün önce(12 Ağustos 2012) “Tunceli kırsalında faaliyet gösteren örgüt mensuplarının Tunceli merkez ve ilçelerinde görev yapan Cumhuriyet savcıları hakkında keşif faaliyetini tamamladıkları ve eylem gerçekleştirmek üzere talimat bekledikleri”ne ilişkin istihbaratı tüm güvenlik birimleriyle paylaştığı belirtildi.

İki mülkiye başmüfettişinin hazırladığı araştırma raporunda, “Alınan bu istihbarat bilgisinin Ovacık İlçe Jandarma Komutanlığı ve Emniyet Müdürlüğü’ne bildirildiği, bu bilgilere rağmen can güvenliği tehlike altında olan ilçe hakimi ve Cumhuriyet savcıları için ne lojman içerisinde ne de çevresinde gerekli güvenlik önleminin alınmadığı, bu boşluğu fırsat bilen bölücü terör örgütü mensuplarının gerekli keşif faaliyetlerini tamamladıktan sonra Murat Uzun’u korumasız ve silahsız olmasından faydalanarak herhangi bir güvenlik önlemi olmayan adliye lojmanı girişinde yakın mesafeden başına bir el ateş etmek suretiyle şehit ettikleri” ifadeleri yer aldı.

BİLMEYEN KALMAMIŞ
Raporda ayrıca saldırı istihbaratının Murat Uzun’a kadar ulaşmasına yönelik süreç de şöyle anlatıldı; “(...)İstihbarat 25 Ağustos 2012 tarihinde Tunceli İl Jandarma Komutanlığı tarafından saat 20.25’te Ovacık İlçe Jandarma Komutanlığı’na bildirildi. Ovacık İlçe Jandarma Komutanlığı da 10 dakika sonra Ovacık Cumhuriyet Savcısı Murat Uzun ile Ovacık İlçe Emniyet Amirliği’ne telefonla bilgi verdi. Aynı istihbarat Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Dairesi Başkanlığı’nca 26 Ağustos 2012 günü Tunceli İl Emniyet Müdürlüğü’ne ulaştırıldı. İl Emniyet Müdürlüğü de 3 gün sonra tüm ilçelere istihbarat konusunda bilgi notu geçti. Ovacık İlç Emniyet Amirliği de 29 Ağustos günü, ilçede görevli bir hakim ile bir Cumhuriyet Savcısı’nı polis merkezinde bilgilendirdi. Ertesi gün yani 30 Ağustos 2012 tarihinde de Murat Uzun’un makamına giden polisler, Murat Uzun’u istihbarattan haberdar etti. Ancak bu bildirimler yazılı olarak yapılmadı.

BELGE YOK
Raporda, istihbarata ulaşılmasının ardından 26 Ağustos 2012 tarihinde bir istihbarat polisinin ilçede görevlendirildiğine ve 7 Eylül’de de bölgeye 10 özel harekat polisinin gönderildiğine yer verilerek, “İstihbaratın öğrenildiği tarihten sonraki günlerde adliye lojmanlarının önünde devamlı zırhlı araç görevlendirme, düzenli bir biçimde zırhlı araç devriye gezme, gibi güvenlik önlemlerinin uygulandığına delalet sayılabilecek herhangi bir belge sunulmadı” denildi. Raporda, bazı kamu görevlileri için Bakanlık onayıyla inceleme izninin verildiği ancak ön incelemenin halen devam ettiği bilgisine de yer verildi.

Rapora göre MİT, terör örgütünün savcılar hakkında bilgi topladığı ve eylem için talimat bekledikleri bilgisini verdi.

CİNAYETE ORTAKLIK

Savcı Uzun’un babası Hamit Uzun da önceki gün kalema aldığı mektupta, saldırı olacağına yönelik istihbarata rağmen oğlunu koruyamayan yetkililerin cezalandırılmasını istemişti. Mektubunda oğlunun kendisinden can güvenliği için dedesine ait av tüfeğini istediğini açıklayan baba Uzun, “Ölümle sonuçlanacağı muhakkak bir saldırıyı görevliler aylar önce nokta atışı istihbaratla öğrenmelerine rağmen hiç ama hiç bir önlem almamaları cinayete ortaklıktır. Devletimiz olayda ihmali olan kişi ve kurumları, olayın faillerini ivedi olarak bulup cezalandıracağı yerde; ihmali bulunan görevliler hakkındaki soruşturma dahi halen tamamlanmamıştır. Ön incelemenin bir an önce tamamlanmamasının yanında bir de incelemenin akıbetinin hayra gitmediğine ilişkin emareler belirmiştir” ifadelerini kullanmıştı.

İHMAL İLE ÖLÜME NEDEN OLMA

Hakim Taner Erdoğan, Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın raporunun ardından ek bir suç duyurusunda daha bulundu. Suç duyurusu dilekçesinde, ilgili görevlilerin tek bir önleyici güvenlik önlemi almaması nedeniyle görevi ihmalin ötesinde, TCK’daki ‘İhmal ile ölüme neden olma’ suçlamasını düzenleyen ve ağır hapis cezası öngören 83. madde kapsamında da kamu görevlileri hakkında soruşturma yürütülmesi talep edildi.