Çarkın ve Ersoy’un tahliye taleplerine itiraz eden savcılık, MİT’ten gelen rapora dayanarak, Ağar ve Eken’in başını çektiği ekibi “terör örgütü” olarak tanımladı...
Abone olÇarkın ve Ersoy'un tahliye taleplerine itiraz eden savcılık, MİT'ten gelen rapora dayanarak, Ağar ve Eken'in başını çektiği ekibi "terör örgütü" olarak tanımladı
Taraf gazetesinin haberine göre Faili meçhul cinayetlerle ilgili soruşturmayı yürüten Ankara Özel Yetkili Başsavcılığı'nın eski özel harekât polisi Ayhan Çarkın ve eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür'ün ifadeleriyle ilgili MİT'ten istediği bilgi ve belgeler savcılığa gönderildi. Çarkın ve Eymür'ün ifadelerinde verdikleri tüm bilgileri doğrulayan MİT, cinayetlerin ve yasadışı eylemlerin, "Mehmet Ağar, Korkut Eken, İbrahim Şahin ve eski özel harekâtçı polislerin de yer aldığı ekip tarafından yapıldığını" öne sürülerek, "Devlet içinde terör örgütü geliştiği" ifadelerine yer verdi.
MİT BELGE İSTEDİ
Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı, 1990'lı yıllarda işlenen faili meçhul cinayetlerle ilgili soruşturma kapsamında tutuklu bulunan eski özel harekâtçı Ayhan Çarkın ve eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür'ün verdiği ifadelerle ilgili olarak bir süre önce MİT'ten belge ve bilgi istedi. MİT, eski İçişleri bakanlarından Mehmet Ağar, emniyet bünyesinde özel harekât polislerini eğiten emekli albay Korkut Eken ve eski Özel Harekât Daire Başkanı İbrahim Şahin ile soruşturma kapsamında 13 aralıkta tahliye edilen eski özel harekât polislerinin isimlerinin de yer aldığı tutanak ve dökümanları içeren kapsamlı bir dosyayı savcılığa yolladı. Dosyada, "90'lı yıllarda devlet adına çalışan kişiler kendi çıkarları ve husumetleri için yasadışı yapılanmalar içerisinde bulunmuş, faaliyet göstermiştir" dendi.
Bu faaliyetlerde yer alan isimler arasında Mehmet Ağar, Korkut Eken, İbrahim Şahin ve tahliye edilen özel harekât polislerinin de adlarına yer verilen dosyada, MİT arşivinde o döneme ait istihbarat bilgileri ve tutanaklarda "Devlet içinde görev yapan bir kısım kamu görevlilerinin de içinde olduğu, siyasi cinayetler işleyen, haraç toplayan bir terör örgütü geliştiği" şeklinde ifadeler yer aldı.
MİT, ÇARKIN VE EYMÜR'Ü DOĞRULADI
MİT'ten gelen dosyada, MİT'çi Tarık Ümit'in ölümüyle ilgili bilgilere de yer verildi. Bu bilgilerin Ayhan Çarkın'ın ifadesindeki beyanlarla örtüştüğü de tesbit edildi.
Ömer Lütfü Topal cinayetine ilişkin o dönem teşkilat tarafından yapılan araştırmaları da içeren MİT dosyasında, Topal cinayetinin Eymür'ün beyanında olduğu gibi kumarhaneleri ele geçirmek ve para almak için işlendiği belirtildi. MİT'in dosyasında, işadamı Mehmet Ali Yaprak'ın kaçırılması, Behçet Cantürk, Savaş Buldan gibi Kürt işadamlarının da yine bu ekip tarafından infaz edildiğine dair bilgilere yer verildi. Savcıların istediği, Mehmet Eymür'ün ifadesinde geçen Tarık Ümit'in ölmeden önce yaptığı görüşmeleri kaydettiği kasetlerin ise henüz MİT'ten gönderilmediği öğrenildi. MİT'ten gelen kapsamlı dosyaları inceleyen, soruşturmayı yürüten özel yetkili cumhuriyet savcıları Hakan Yüksel ve Mehmet Özgür, eski özel harekâtçı polisler Ercan Ersoy ile Ayhan Çarkın'ın tahliye taleplerine yaptıkları itiraza bu dosyaları da ekledi.
MİT'TEN GELENLER SOMUT DELİL
Ankara Nöbetçi 12.Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunulan beş sayfalık bir itiraz mütalaasında MİT'ten gönderilen yazı ve belgelerin "somut delil" niteliği taşıdığı belirtilerek, söz konusu belgelerin Mehmet Eymür ve Ayhan Çarkın'ın ifadelerinde verdikleri bilgilerle örtüştüğü vurgulandı. Başta Ömer Lütfü Topal cinayeti olmak üzere o dönemde işlenen faili meçhullere katılan özel harekât polislerine dair ihbar ve ifade tutanakları, yapılan araştırmalara ilişkin bilgi ve belgelerin savcılıkta mevcut olduğu anlatıldı.