CHP’nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal, olimpiyat sürecini son dakikaya kadar takip ettiğini ve kaybedilmesine çok üzüldüğünü söyledi.<br/>...
Abone olCHP’nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal, olimpiyat sürecini son dakikaya kadar takip ettiğini ve kaybedilmesine çok üzüldüğünü söyledi.
Baykal, Kaya Termal Otel’de düzenlediği basın toplantısında gazetecilerle bir araya geldi. Gündeme dair açıklamalarda bulunan Baykal, olimpiyatların kaybedilmesine üzüldüğünü belirterek, “Savaş tamtamları çalan bir ülkeye böylesine önemli bir organizasyonu vermezler” dedi.
Deniz Baykal’ın basın toplantısına eski milletvekilleri Mehmet Sevigen, Kemal Anadol ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkan aday adayı Canan Arıtman da katıldı. İzmir’in kendisi ve partisi adına çok önemli bir şehir olduğunun altını çizen Baykal, şöyle konuştu: “Artık geleneksel hale gelen yıllık İzmir ziyaretlerimizden birisini yapıyoruz. Bu defa İzmir’de nikah töreni dolayısıyla yapılan çağrılara katılarak geldik. Sadece sosyal amaçlı değil İzmir’deki CHP’lilerle bir değerlendirme yapma imkanı bulduk. İzmir’in durumunu yakından görme ihtiyacı için buradayım. İzmir’i hepimiz çok önemsiyoruz. Yarın 9 Eylül, milli mücadele başarısının kesinlik kazandığı bir tarih. Aynı zamanda CHP’nin 90. kuruluş yıldönümü. Bütün İzmir ve CHP bir başka duyarlılık içerisindedir. İzmir’deki yürüyüşe bende katılacağım.”
OLİMPİYATLAR BİLE ÜLKEYİ BÖLDÜ
Olimpiyat sürecini son dakikaya kadar takip ettiğini ve kaybedilmesine çok üzüldüğünü belirten Baykal, bu konuda hükümeti eleştirerek şunları söyledi: “Olimpiyatlar da bile Türkiye bölündü. Böyle bir önemli olay etrafında bile ülkeyi ayrıştırma girişimlerinin bakanlar aracılığıyla sergileniyor oluşu çok üzüntü vericidir. Biz de aynı heyecan ve duyarlılık içerisindeydik. Karar açıklanacağı sırada konserdeydim. Sonucu alır almaz müthiş üzüldüm. Türkiye’yi kaynaştırmak ve bütünleştirmek için bir fırsat olan bu organizasyonda bile bir ayrıştırma yapılması hükümete yakışmıyor. Olimpiyatları gerçekleştirme adına önemli adımlar atıldı. Türkiye olimpiyatları yapmayı hak etmiş ve başarıyla sonuçlandırabilecek bir ülkedir." Türkiye’nin olimpiyat değilse de çok önemli spor organizasyonlarını başarıyla gerçekleştirdiğini anlatan Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kış olimpiyatları yapılmıştır. Mersin’de atletizm olimpiyatları gerçekleşmiştir. Maddi ve mali kaynaklara sahip bir ülkedir. Almalıydık çünkü hak etmiştik. Bu noktadan sonra kim sevindi kim sevinmedi tartışması yakışıksızdır. İstanbul çok önemli bir kent. Medeniyetleri birleştiren bir kent. İçinden deniz geçen bir kent ideal kent burada olması gerekiyordu niye olmadı buraya bakmak gerekiyor."
SAVAŞ TAMTAMLARI
Baykal, savaş tamtamlarının çalınıyor olması, savaş çığırtkanlığının yapılıyor olmasının zihinleri karıştırdığını söyledi. "Söylem olarak savaşı destekliyor olmak ve aynı zamanda barışın simgesi olarak olimpiyat talebini ortaya koymamız zihin karıştırmıştır" diyen Baykal, isteğin yeterince inandırıcı bulunmadığını anlattı. Son dönemde bu değerler konusunda tereddütler ortaya çıktığını belirten Baykal, sözlerine şöyle devam etti: "Çıkan krizde savaşı çözüm gibi gören anlayış maalesef tereddütleri artırmış gözüküyor. Türkiye çok hak ettiği ve başarılı olacağı uluslararası bir organizasyonda maalesef kendi kendine engel çıkarmıştır. Bu olay bizim kendimizi sorgulamamız adına oldukça önemlidir. Genç dinamik bir ülke dururken daha önce olimpiyatları düzenleyen bir ülkeye verdiler. Neden Türkiye değil neden bu tereddüt sorgulamak lazım. Savaş tamtamları çalan bir ülkeye bunu vermezler."
“BİZE BARIŞ SORULDU”
"Dünyanın Türkiye algılamasını önemseyelim. Bize barış sorusu soruldu" diyen Baykal, afaki sözlerle inandırıcı olmanın mümkün olmadığını söyledi. "Çatışmaya davet eden bir ülke olurken barışçıl bir ülke durumunda olmamız mümkün değil" diyen Baykal, "Dünyanın bütün ülkeleri buyurun ne yaparsanız yapın diyor. Savaş davullarını çalıyoruz. Bu konu önemlidir. Gerçek bir demokrasi gerçek bir hukukun üstünlüğü insan haklarını saygılı bir ülke görüntüsünü yeniden inşa etmek gerekir. Bu konu da zafiyet var. Yapacak olanın belli bir değeri simgelemesine ihtiyaç vardır. Güçlü saygın inandırıcı tutarlı olmaya ihtiyaç var. Dün ilişki içerisinde olduğunuz ülkeyle bugün savaşa girme konumuna düşmek düşündürücüdür. Hiç kimsenin böyle bir sonuçtan mutlu olduğuna ihtimal vermiyorum. Bu insanların tümümün bu coğrafyada olimpiyatların yapılıyor olmasından mutluluk duyacağını biliyorum. En güzelini yapardık ama bize verilmedi. Bu hepimizin düşünmesi gereken bir olaydır. Tabloya üzüntüyle bakıyoruz. Bunlar bize önümüzde engel oluşturacak."
“KİMYASAL SİLAH BULUNDURMAK YASAL”
Hükümetin Suriye politikasını eleştiren Baykal, şöyle konuştu: “Suriye’de çok yönlü belirsizlik ve çelişkiler yaşanıyor. Bir defa kimyasal silahlarla mücadele siyasetin hukukun ve vicdanın kabul edebileceği bir şey değildir. Beşiğinde uyuyanı da tehdit ediyorsunuz. Açmaz içinde bir tablo var. Hangi yanlış olursa olsun Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi karar vermeli. Hukuki bir zafiyet var. Bir yanlış daha büyük yanlışla kapatılmaya çalışılıyor. Kimyasal silah kullanmak yasak, bulundurmak yasak değil. Bunda bir ikiyüzlülük görmüyor musunuz?”
“KONUŞULMASI GEREKENLERİ KONUŞTUK”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile aynı uçakla İzmir’e gelen Baykal, ’Uçakta neler konuştunuz?’ sorusuna şöyle karşılık verdi: “Genel başkanla her buluşmamızda olduğu gibi çok sıcak yararlı verimli bir sohbet yapma imkanı bulduk. Partinin iki insanı bir araya geldiğinde ne konuşma gereğini duyarsa gündemlerinde ne varsa onu konuştuk. Suriye, Arap Baharı, anayasa ne durumda, Türkiye’de terör konusunun nasıl gelişeceğine, barışla ilgili yerel seçimlerin gelişim süreci, adaylık başvurusunun nasıl olduğu gibi konularda konuştuk.”
“ARKADAŞLARIMIZ SEÇİME HAZIR”
Yerel seçimler öncesi İzmir’deki hareketliliğe değinen Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: “İzmir çok önemli bir kentimiz. İzmir’de CHP ve Türkiye için önemli iyi yetişmiş değerli kadrolarımız var. Onların bir kısmı aday olma kararı aldı. Partiye sahip çıkma anlayışında aday oldular. Kocaoğlu, saygın bir başkan genel merkez tarafından aday olarak değerlendirilecektir. Bir bayan arkadaşımızın ortaya çıkması insanı mutlu ediyor. Arkadaşlarımız birbirlerine başarılar dileyerek çıkıyorlar yola ve sportmence bir yaklaşımları var. Karar ne olursa olsun eminim aday adaylarımız başta olmak üzere bütün partililer çalışmaya devam edecek. Aziz bey de böyle bir anlayışla, gerilimden uzak, aday gösterirse sanki ilk kez aday olurmuş gibi koşarak çalışacağından eminim. Daha çok erken başka aday adayları çıkabilir. Soğukkanlı kontrollü arkadaşlar daha sonra ortaya çıkabilir. Yapay insanlar değil. Hepsi yakın arkadaşlarım. Hepsi başarılı olacaklardır.”
(İHA)