Hükümetin Güneydoğu'daki bazı ilçelerde sokağa çıkma yasağının kaldırılması başvurusunu inceleyen AİHM'e gönderdiği savunma çarpıcı ayrıntılarla dolu.
Abone olAvrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Türkiye'den iki avukatın Şırnak'ın Cizre ilçesindeki sokağa çıkma yasağının kaldırılması ve operasyonların durdurulması için tedbir konması yönündeki başvuruyu reddetti.
Gündemin sıcak tartışmasına ilişkin Akşam yazarı Gülay Göktürk dün çarpıcı bir yazı kaleme almıştı.
Diyarbakır ve Silvan barolarına kayıtlı bazı avukatlar, sokağa çıkma yasağından kişisel olarak mağdur olduklarını iddia eden müvekkilleri adına bu dosyaları, AYM'den sonuç alamayınca AİHM'e taşımıştı. AİHM de şikayetçi olunan Türkiye'den savunma istemişti.
İşte Adalet Bakanlığı'nın gönderdiği cevap dosyalarının ayrıntılarını, Göktürk köşesine taşımıştı:
İKİ AYLIK BEBEĞİN AŞILARI EKSİKSİZ YAPILMIŞ
"Mesela, bir başvurucu şikâyetinde Sur’da yaşadığını, evde iki aylık bebek bulunduğunu, sokağa çıkma yasağı nedeniyle bebeğin aşı ve kontrollerinin yapılamadığını belirterek mağdur olduğunu söylüyor. Anayasa Mahkemesi konuyla ilgili Sur Kaymakamlığı’ndan bilgi istiyor. Sur Kaymakamlığı başvurucu ile görüşüyor ve anlaşılıyor ki, şikâyeti yapan kişi 11 Aralık tarihinde yasak ilan edilen bölgeden ailesiyle birlikte ayrılmış. Ayrıca bebek kendisinin değil, kardeşininmiş ve zaten bebeğin aşıları da zamanında yapılmış ve eksiksizmiş.
SOL KOLUNUN KESİLDİĞİNİ SÖYLEMİŞTİ AMA...
Bir başkası, Cizre’de açılan ateş sonucu kolundan yaralandığını, sağlık hizmetlerine erişememesi nedeniyle sol kolunun kesildiğini söylüyor. Oysa Şırnak Valiliğince sunulan bilgi ve belgelerden, başvurucunun halen Şırnak Devlet Hastanesi’nde tedavi altında olduğu, yakında taburcu edileceği, hastanenin bulunduğu bölgede sokağa çıkma yasağı uygulanmadığı ve ayrıca başvurucunun başka bir sağlık kuruluşuna sevk edilmesi yönünde talebinin olmadığı ortaya çıkıyor.
HATTI ARAMADIKLARI ORTAYA ÇIKTI
Bir grup başvurucu da, sağlık hizmetlerine erişemediklerini, temel ihtiyaçlarının karşılanmadığını, aileleriyle iletişim kuramadıklarını ileri sürüyorlar. Durum Şırnak Valiliği’nden soruluyor. Valilik, yardım talebi ile 112 Acil Yardım ya da 155 Polis İmdat hatlarını arayan herkese gerekli yardımın yapıldığını ancak yapılan incelemede söz konusu kişilerin bu hatları aramadıklarının anlaşıldığını bildiriyor. Valilik ayrıca yasaklar süresince her türlü telefonla iletişim imkânlarının bulunduğunu, dolayısıyla aileleriyle iletişim kurmalarının mümkün olduğunu da ekliyor.
YİRMİ GÜNLÜK BEBEĞİNİN YANINA GİDEMEDİĞİNİ İLERİ SÜRMÜŞTÜ
Cizre’de yaşayan bir başka başvurucu, sokağa çıkma yasağı nedeniyle Şırnak’ta bulunan yirmi günlük bebeğinin yanına gidemediğini ileri sürüyor. Şırnak Valiliği, o kişinin de 112 Acil Yardım Hattı ve 155 Polis İmdat Hattı’nı araması halinde gerekli yardımın yapılacağını ama böyle bir arama yapılmadığını belirtiyor.
CENAZELERİN KURŞUNLU CAMİSİ AVLUSUNDA KALDIĞI İDDİASINA FOTOĞRAFLI YANIT
Bir başka başvuruda şikâyetçiler 23 Aralık’ta Sur’da hayatını kaybeden iki yakınlarının cenazesini sokağa çıkma yasağı nedeniyle alamadıklarını, cenazelerin Kurşuncu Camii’nin avlusunda kaldığını ileri sürüyorlar. Ne var ki Diyarbakır Valiliği AYM’ye gönderdiği cevapta o tarihte Kurşunlu Camii’nin avlusunda cenaze olmadığını söylüyor ve belgelemek üzere üç tane de fotoğraf gönderiyor. Ayrıca yapılan araştırmada başvurucuların yakınlarının silahlı çatışmalar sırasında hayatlarını kaybettiğine dair iddia da doğrulanamıyor.
BAŞVURUCULAR SOSYAL MEDYADAKİ HABERLERE DAYANDIRMIŞLAR
Zaten başlangıçta cenazelerin cami avlusunda kaldığını iddia eden başvurucular da, daha sonra yakınlarını henüz teşhis edemediklerini, ölüm olayını basında ve sosyal medyada yer alan haberlere dayandırdıklarını söylüyorlar."