BIST 10.025
DOLAR 35,20
EURO 36,73
ALTIN 2.965,92
HABER /  DÜNYA

Sarkozyye HÜSRAN

Fransa tüm çabalarına karşın istediğini alamadı. Çünkü AB belgelerinde yine "katılım" ifadesi yer aldı.

Abone ol

AB dönem başkanı Portekiz, Fransa’nın aksi yöndeki çabalarına rağmen konferansla ilgili tüm resmi AB belgelerinde "katılım" ifadesine yer verdi. Öte yandan Trans-Avrupa şebekeleriyle tüketicinin ve sağlığının korunması fasılları, "hükümetlerarası katılım konferansıyla" müzakerelere açıldı.

Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, konferansın ardından Portekiz Dışişleri Bakanı Luis Amado ve AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn ile düzenlediği basın toplantısında, isim vermeden Fransa’yı uyararak, "Eğer bazı ülkelerin çabalarının altında Türkiye’yi yıldırma, kendiliğinden (AB üyeliğinden) vazgeçirme niyeti varsa, peşinen söyleyeyim, başarılı olamayacaklar" dedi.

Babacan "Türkiye müzakerelerin ilerletilmesi için üzerine düşeni yapıyor. En doğal hakkımız ve beklentimiz (AB tarafınca) daha önce alınan sözlerin arkasında durulması, sözlerin tutulması. Bazı ülkelerin (Türkiye konusundaki) siyasi ve hukuki durumu aşındırma çabası var. Bunun sorumlu bir yaklaşım olmadığını düşünüyorum" dedi.

AB müzakerelerini sürdürme konusunda kamuoyu desteği ve siyasi irade bulunduğunu vurgulayan Babacan, "Ayrıca bunu bir hak olarak görüyoruz ve bunun kolayca Türkiye’nin elinden alınamayacağını düşünüyorum. Eğer bazı ülkelerin çabalarının altında Türkiye’yi yıldırma, kendiliğinden (AB üyeliğinden) vazgeçirme niyeti varsa, peşinen söyleyeyim, başarılı olamayacaklar. Biz bunu sadece kendimiz için değil, AB’nin geleceği için de istiyoruz. Biz AB’nin gerçek anlamda bir küresel aktör olması gerektiğini düşünüyoruz. Dünyanın kendinden korkan bir AB’ye değil, kendinden emin bir AB’ye ihtiyacı var" şeklinde konuştu.

PORTEKİZ DIŞİŞLERİ BAKANI AMADO

Portekiz Dışişleri Bakanı Luis Amado ise Portekiz dönem başkanlığının son resmi toplantısını Türkiye ile katılım konferansıyla gerçekleştirdiklerini belirterek, dönem başkanlığı programlarındaki genişleme taahhütlerine bağlı kalmış olmaktan ve Türkiye ile müzakerelerin ilerletilmesini sağlamaktan memnuniyet duyduğunu anlattı.

"Müzakere sürecini yolunda tutacak koşulları oluşturmaya çabaladıklarını" kaydeden Amado, iki faslı açılmasını "çok büyük başarı" olarak gördüğünü ve bunda "gerekli kriterleri karşılamak için büyük çaba gösteren Türkiye’nin" katkısının önemli rol oynadığını ifade etti.

"Müzakere sürecinin ortasında oyunun kurallarını değiştirmek zordur" diyerek dolaylı olarak Fransa’yı uyaran Amado, dünyanın zor ve hareketli bir dönemden geçtiğini, Türkiye ile müzakere sürecini yolundan saptırmayarak, "AB’nin stratejik çıkarlarını korumaya ve ileriye götürmeye çalıştıklarını" vurguladı.

OLLI REHN'E TEŞEKKÜR

AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn’e de müzakerelerin ilerletilmesine verdiği destekten dolayı teşekkür eden Amado, "Sayın Rehn’in güçlü müdahaleleri olmasaydı, bugün burda olmazdık" dedi.

Bu arada, bir Alman gazetecinin, "Türkiye ile müzakere ediyorsunuz. Fakat birbirlerinize isimlerinizle çağırıyorsunuz ve dost, ortak gibi ifadeler kullanıyorsunuz. Daha mesafeli olmanız gerekmiyor mu?" şeklindeki sorusu üzerine Luis Amado, "Bu aptalca soruya cevap vermeyeceğim" dedi.

Gazetecinin bunu protesto etmesi üzerine Amado, "Evet sorunuzun aptalca olduğunu söyledim. Nasıl sizin siyasetçileri eleştirme hakkınız varsa, benim de sizin sorunuza aptalca diyebilme hakkım olmalı" diye konuştu.

Rehn de Türkiye’nin müzakereleri sürdürdüğüne ve gerekli kriterleri karşılaması durumunda üye olacağına dikkati çekerek, birbirlerine "ortak" ve "dost" gibi ifadelerle seslenmelerinin çok doğal olduğunu belirtti.